Adana Karataş Tuzla Beldesi'nde Karaköçer köyü kenarındaki su kıyısında sazlıklarda yaşayan bölgede çıkan yangın sonucu yaklaşık 15 ailenin yaşadığı çadır yandı.
Tuzla Beldesi'nde nehirle denizin birleştiği su birinkitisi kenarında üç ayrı bölgede kamış çadırlarda 300 aileden 3 bin kişi yaşıyor.
Bölgede yaşayanların çoğunluğu 17 yıl önce Şırnak'ın Besta bölgesinde boşaltılan köylerinden "zorunlu göç"le gelen aileler; hepsi de tarım işçisi olarak çalışıyor; günlük kazançları 24 lira.
"Her sene yangın"
bianet'e konuşan çadırı yanan Samim Gündüz, 96'da Şırnak'tan sekiz kişilik ailesiyle göç etmiş. Gündüz, "Bu akşam komşularda kalırız. Ama iki gün üç gün ondan sonrasını bilmiyorum" diyor.
Çadırlar kamıştan yapıldığı için yangın çok kısa sürede diğer çadırlara yayılıyor. Komşusunun çadırı yanan Barış Işık, en ufak bir fırtına nedeniyle neredeyse her sene yangın olduğunu söylüyor.
Işık, her çadırın 10 kişilik ailelerden oluştuğunu, yangında yaralanan olmadığını ancak bir kısım hayvanın telef olduğunu belirtiyor.
Daha önceki yangınlarda sokakta kalanlara ne yapıldığını sorduğumuz Işık, bir kere Kızılay'ın çadır gönderdiğin onun dışında kendi aralarında yardımlaşarak sorunu çözdüklerini söylüyor.
"Çadırda yaşayanlar seçmen bile değil"
Akdeniz'e Göç Edenler Bilim Kültür Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Selahattin Güvenç, çok zor şartlarda yaşayan bölgede geçen yıla kadar hiçbir şey yapılmadığını söylüyor.
"Bölgeyle daha önce kimse ilgilenmemiş. Kimsenin sağlık güvencesi yok. Yeşil kartları dahi yok. Devlet onlara geçici gözüyle bakıyor. Çoğu seçmen bile değil. Yaşadıkları yerde hiçbir altyapı olanağı yok. İçme sularını yerin altından çekerek sağlıyorlar. Valilik son bir yıldır biraz ilgilenmeye başladı ama çok yetersiz."
Bölgeye gelen jandarma, yangınla ilgili tutanak tuttu; sokakta kalan ailelerin ne olacağı belli değil. (NV)