Kadınlar yarın (4 Kasım) saat 13.00'da Çağlayan Adliyesi'nde toplu tecavüze uğrayan N.Ç. için buluşarak Yargıtay'ın kararını bir basın açıklamasıyla protesto edecek.
Yargıtay, karara gelen tepkiler üzerine bir açıklama yapmış ve kararın gerekçesini olayın geçtiği tarihte eski Türk Ceza Kanunu'nun yürürlükte olmasıyla açıklamıştı.
Yargıtay'ın açıklamasında şu ifadelere yer verilmişti:
"Yapılan yargılama sonunda sanıkların üzerine atılı fiillerin suç tarihlerinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce olması sebebiyle her iki yasanın karşılaştırılması sonucunda 765 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerinin uygulanmasında kanuni bir zorunluluk olduğundan 765 sayılı kanun hükümleri uyarınca karar verilmiş ve bu kararla ilgili olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 14. Ceza Dairesince yerel mahkemece verilen kararların bir kısmının onanmasına, bir kısmının ise çeşitli hukuki sebeplerle bozulmasına karar verilmiştir.
"Yargılama safahatının bütün yönleriyle henüz tamamlanmamış olması ve basında çıkan haberlere yönelik kurumumuzca daha fazla yorum yapmanın adil yargılanma/adil yargılama ilkelerini zedeleyeceği değerlendirilmiştir.''
Kadın örgütleri ise bu açıklamaya karşılık "Bu neyin tartışması?" diye soruyor:
"Eski TCK'ya göre, 13 yaşındaki bir kız 26 adamın tecavüzüne uğradığında rızasının sorgulanması gerektiği mi? Eğer sorgulanırsa N.Ç.'nin rızası vardı denebilir mi?
"Biz feministler buradaki cinsiyetçi uygulamanın bir yasa değişikliğiyle açıklanmasını kabul etmiyoruz. 13 yaşında bir çocuğun rızasının aranmasının, tecavüzcülere iyi hal indirimi uygulanmasının, yıllarca süren davaların, yargının erkeklerin yanında olmasının ne anlama geldiğini önce N.Ç.'den sonra kendi hayatlarımızdan çok iyi biliyoruz."
Eyleme Kadın Cinayetlerine Karşı İsyandayız Kampanyası, İstanbul Feminist Kolektif, Amargi, Bağımsız Feministler, Filmmor, Kadav, Kadının İnsan Hakları Derneği, Morçatı ve Sosyalist Feminist Kolektif destek veriyor.(ÇT)