Kültür ve Siyasette Feminist Yaklaşımlar Dergisi’nin TÜYAP'ta 28 Ekim Pazar günü düzenlediği panelde sivil anayasa tartışmasının sivil aktörleri olmak için çalışan farklı kesimlerden konuşmacılar "Nasıl bir anayasa?" sorusuna farklı düzlemlerden yanıtlar verdiler.
"LGBTT bireyler Anayasa'da yok sayılmasın"
Kadınlara Hukuki Destek Merkezinden (KAHDEM) avukat Habibe Yılmaz Kayar, Türkiye’de hukuk yapıcılar ve yorumlayıcılarda ciddi bir "sözleşme okur-yazarlığı eksikliği" olduğundan bahsetti. Türkiye’nin 1985’te imzaladığı Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin (CEDAW) hükümlerine sürekli olarak aykırı hareket edildiğini, hatta 2000'li yıllarda yavaş yavaş bu sözleşmeye aykırı hukuksal düzenlemelerin yapıldığını söyleyen Kayar, "şu anki komisyon üyeleri 'anayasa değil, babayasa' hazırlığı içindeler" dedi.
Lambda üyesi Yeşim Başaran eşitlik maddesine "cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği" vurgusunun eklenmesinin LGBTT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti, Transeksüel) bireyler için önemini anlattı.
"Şu an dava sürecinde olan Lambda, LGBTT kelimeleri mevcut yasaya göre 'genel ahlaka aykırı' olarak yorumlandığı için kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya. Anayasada eşitlik maddesine ek istenmesinin nedeni zaten varolan bir eşitsizliğe karşı devletin önlem almasını istememizdir. Kamusal alanda görünür olmadığımız müddetçe sorun yaşamıyoruz, ancak birazcık zorlamaya başladığımızda ayrımcı yürütmelerle karşılaşıyoruz."
"Kılık-kıyafet ayrımcılığı uygulanmasın"
Ayrımcılığa Karşı Kadın Derneği’nden (AK-DER) avukat Fatma Benli’ydi. Benli, elde edilen hakları fiili olarak kullanabilmek için ‘fiili eşitlik’in sağlanmasının öneminden başka, 'yüksek öğrenim kurumlarında kılık-kıyafet ayrımcılığı uygulanamaz maddesine' rağmen, 28 Şubat döneminde her hangi bir yasal değişiklik olmadan rektörlük genelgeleriyle fiili olarak düzenlenen başörtüsü yasağından bahsetti.
"Barış anayasası olsun"
Barış Meclisi adına orada bulunan Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Nazan Üstündağ ise yeni anayasanın Türkiye’nin bu döneminde bir barış anayasası olması gerektiğinden bahsetti.
Bunun ise ancak kültürel hakların tanınması, etnisite üzerinden varolan ayrımcılıklara yönelik önlemlerin alınmasıyla mümkün olacağını vurguladı.
Anayasanın bir toplumsal mutabakat metni olması için ’82 anayasasının "egemen, beyaz-erkek-türk-sünni" sesini toplumun farklı tabakalarının mutabakat içinde birleşeceği bir sese dönüştürmek gerektiğini söyledi.
Panele Kadınlara Hukuki Destek Merkezinden (KAHDEM) Avukat Habibe Yılmaz Kayar, Ayrımcılığa Karşı Kadın Derneğinden (AK-DER) Avukat Fatma Benli, Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Nazan Üstündağ ve Lambda'dan Yeşim Başaran konuşmacı olarak katıldı.
Panelin moderatörlüğünüyse Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nükhet Sirman yaptı. (TÇ/NZ)