İstanbul Valiliği, 1915 Ermeni Soykırımı'nda hayatını kaybedenleri anmak için 24 Nisan Anma Platformu’nun 24 Nisan 2024 Çarşamba günü Kadıköy Süreyya Operası önünde saat 19.00'da yapacağı basın açıklamasını yasakladı.
İstanbul Valiliği’ne başvuru yapan platforma, önceki iki yıl gibi bu yıl da olduğu gibi bu yıl da izin verilmeyeceği açıklandı.
24 Nisan Anma Platformu da şu açıklamayı yaptı:
"2010 yılından 2019 yılına kadar İstanbul ve Türkiye'nin çeşitli kentlerinde düzenlediğimiz 1915 Ermeni soykırımında hayatını kaybedenleri anma etkinliğimiz 2020 yılından beridir yasaklanıyor. Pandemi döneminde sokakta anma etkinliği gerçekleştirmememizi fırsat bilen İstanbul Valiliği, son üç yıldır anma programımızı engelliyor."
"Yıllardır düzenlenen anma etkinliği sadece bir basın açıklaması olarak değil yaklaşık bir saat boyunca süren sessiz bir yitirdiklerimize saygı eylemi olarak planlanıyor. Bizler hiçbir gerekçe gösterilmeden anma etkinliğimizin yasaklanmasını anti demokratik bir adımda ısrar edilmesi olarak görüyoruz. Irkçıların, göçmen düşmanlarının, canları çektiği gibi eylemler yapabildiği koşullarda, demokratikleşmenin en kritik virajlarından birisi olan 1915'le yüzleşme konusunda yapılacak bir etkinliğin "uygun görülmemesi" demokratikleşmeme konusundaki ısrarın, ırkçılara verilen tavizin bir göstergesidir."
"Bizler, 24 Nisan Anma Platformu'nu oluşturan bireyler ve kurumlar olarak İstanbul Valiliği'nin kararını gözden geçirmeye ve anma programının 10 yıldır yapıldığı şekliyle yapılmasına engel olmamaya davet ediyoruz."
İstanbul’daki diğer etkinlikler
İHD (İnsan Hakları Derneği) Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon da her yıl olduğu gibi Ermeni Soykırımı’nı anmak için 24 Nisan Çarşamba günü İHD”nin Taksim’deki merkezinde saat 13.00’te “Tanı, Af Dile, Tazmin et” başlıklı bir basın açıklaması yapacak.
23 Nisan Salı akşamı saat 20.00'de de Şişli'de Nostalji Kafe'de “Soykırım: Yüzleşme neden bir zorunluluktur?” başlıklı bir forum düzenlenecek. Forumu ‘Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe’ Platformu düzenliyor. Forumun konuşmacıları Eren Keskin, Pakrat Estukyan, Tuna Emren, Dila Ak ve online bağlantı ile Taner Akçam.
Her sene yeniden soykırım ve bu döngüden kurtulmanın yolu
24 Nisan 1915'te ne oldu?
Rober Koptaş, Agos gazetesinde 24 Nisan 1915'in neden milat kabul edildiğini şöyle anlatmıştı:
24 Nisan 1915'te, İstanbul'da zaptiyelerin ellerindeki listelere göre tutukladığı iki yüzden fazla Ermeni aydının pek çoğu, hayatları boyunca ellerinde kalemle fikir mücadelesi vermişlerdi.
Gazeteci, yazar, öğretmen, siyasetçi, tüccar ve din adamı olan bu insanların pek çoğu, sürüldükleri Çankırı ve Ayaş'ta katledildi. İlk sürgün grubuna dahil edilmeyip bir süre daha İstanbul'da kalmasına göz yumulan Krikor Zohrab, Vartkes Serengülyan gibi bazı tanınmış isimlerse, sonraki aylarda onlarla aynı kaderi paylaştı.
O ilk büyük kafileyle sürülenler arasında, isim benzerliği nedeniyle yanlışlıkla sürgün edilenler, kaçıp canını kurtaranlar, özel bir izinle geri dönenler de vardı. Rahip Gomidas gibi, İstanbul'a dönmesine izin verildiği halde, yaşadıkları ve gördükleri nedeniyle akıl sağlığını yitiren ve 20 yıl sonra hastane köşelerinde can verenler de...
24 Nisan, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde 'çart' (kesim, kırım), 'ağed, yeğern' (felaket), 'aksor' (sürgün), kafle, seferberlik gibi adlarla anılan ve yüz binlerce insanın ölümüyle sonuçlanan büyük felaketin başlangıcı değil ama, en önemli dönemeçlerinden biriydi. Bir halkın kültür hayatını şekillendiren seçkin tabakanın ortadan kaldırılmasının acısı ve etkisi çok büyük oldu ve bu durum sonraki bütün kuşakları etkisi altına alacak bir çoraklaşmaya yol açtı.
Ermeniler, bu büyük yaratıcılar grubuna duydukları saygının sonucu olarak 24 Nisanı milat kabul ettiler. Onları anmak, bu kadim halkın bütün masum kayıplarını anmak anlamına geliyor.
(EMK)