Rozet dağıtan kadınlara şaşkınlıkla bakan vatandaşların verdikleri tepkiler çeşit çeşitti. Kimi kadınların kampanyanın gerekli olduğunu söyledi, kimi rozet taktırmaktan kaçtı, kimi "adamsız meclis" diledi.
Bazıları "Ka-Der'i tanıyor musunuz?" sorumuza "tabii tabii, kadınları koruma derneği", bazıları da "kadının ki kader değil, düzen sorumlu!" yanıtını verdi.
Sonuçta, bugün öğle saatlerinde İstiklal Caddesi'nin en az yarısı, kırmızı "Bu Meclise Kadın Şart" rozetlerini taşıyan kadın ve erkeklerle doldu.
"İyiymiş bu kampanya"
Deniz subayı Şevki Bağcı ve Filiz Bağcı, ilk rozet takanlardan. Ka-Der'i "kadınları koruma" derneği olarak tanıyorlar. Çok yararlı olduğuna kaniler. Kadınların mecliste temsili onlara göre ekonomiyi iyileştirecek. Çünkü "kadın ev ekonomisi ne demek biliyor".
Boyacı Ramazan, kadınların daha iyi iş yapabileceğini düşündüğünden kampanyayı destekliyor. Bir de kızının geleceği için...
Emekli Erdoğan Dağdevirenler, Ka-Der'in bıyıklı kampanyasından haberdar. Meclise kadınlar gelecek ki, toplumun yarısı Türkiye'nin Batıdan ibaret olmadığını görsün. Doğudan, Güney Doğudan haberdar olsun.
Ali Ersubaşı Filmsan'dan emekli. Karısıyla kampanyaya ortak tepkisi: "İyiymiş bu kampanya". Bu kampanyanın hem bizi Avrupa'ya yaklaştıracağını, hem de kadın hakları açısından faydalı olabileceği konusunda hemfikirler. Rozeti kimselere bırakmadan kendileri takıyorlar...
"Bir kere kadınlar çiçek zaten..."
Alkın Güzel, "kadınların çiçek olduğu" görüşünden hareketle, "kadının olduğu her yer güzelleşir, girsin kadınlar meclise" diyor. Güzel, "Ka-Der'i tanıyor musunuz" sorusunu, "kadının ki kader değil, düzen sorumlu!" diye yanıtlayan isim...
Uzun pazarlıklar sonucu rozet takan, kameralardan "utandığı" için kaçan piyangocu Recep sonrasında ağzındaki baklayı çıkarıp, "erkek adam rozet takmaz" diye mırıldanıyor. Ka-Der'i de bilmiyor, kampanyayı da. Başına gelen kadınların rozet takma isteğinden "mağdur" olduğunu hissettiriyor, "çekmeyin" itirazıyla...
İsrail'de çalışan Yaşar Renlo, kadınların Türkiye'deki durumunu parlak bulmasa da ilerleme olduğunu düşünüyor. (AÖ/EÜ)