İzmir Bornova’da yaşayan Altan Altın, Bornova’daki tarihi fotoğrafların peşine düşüyor, hikâyelerini topluyor.
Altın’ın dünyanın hemen her köşesinde topladığı Bornova fotoğrafları İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce kitaplaştırıldı.
Biz, Altan Altın’la kısa bir söyleşi yaptık, hikâyelerin detayları, önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacak.
“Adım Bornova uzmanına çıktı”
Bornova fotoğraflarını araştırmak nereden aklınıza geldi?
Benim bu mütemadiyen yaklaşık yirmi senedir ilgilendiğim bir alan bu. Çünkü şehrin özellikle Bornova'nın geçmişiyle ilgili, tarihiyle ilgili çok cezbedici bir tarihi var bir kere, çalışmalarım var.
Tarihle ilgili bir fotoğraf koleksiyonuyla başlayan bir merak söz konusuydu bende. O fotoğrafların hikâyeleri üzerine bir baktık ki Bornova'nın tarihiyle ilgili artık neredeyse bilen kişi durumuna gelmişiz.
Panellere çağırdılar, konferanslar, kitaplar derken Altan Altın ismi neredeyse Bornova uzmanına çıktı.
Peki Bornova’dan ne kadar fotoğraf çıktı?
Bornova hakikaten çok zengin. Oldukça büyük bir arşiv söz konusu.
Yirmi sene önce “Fotoğraflarla Eski Bornova ” diye bir grup kurmuştum. Şu anda orada o dijital ortamda yedi bin tane Bornova fotoğrafı var şu anda.
Bornova tarihini keşfetmemize sebep yaratacak kadar hikâyeleri olan fotoğraf dersen üç yüz tane, beş yüz tane, bin tane vardır.
Biraz o hikâyelerden söz eder misiniz?
İzmir o dönemlerde, Kütahya'nın Yozgat'ın Çankırı'nın yapısından çok daha farklı. Geceyle gündüz gibi farklı.
Mesela, Avusturya Macaristan İmparatoru Franz Joseph'in oğlu Arşidük Rudolph'un baranoz Maria Vetzera ile olan aşkı. Viyana yakınlarında Mayarling av köşkünde buluşuyorlar ve aşklarını orada yaşıyorlar. Ama aileler karşı çıkıyor. Olay bütün Avrupa aristroktasisinin kulağına gidince Maria Vetzera'nın ailesi kızlarını Bornova'daki akrabalarının yanına gönderiyor. Maria Vetzera Bornova'ya geliyor ama aşkını da unutamıyor. Birkaç ay sonra dayanamayıp Viyana'ya geri dönüyor. Kısa süre sonra da veliaht prens Arşidük Rudolp ile Baronez Maria Vetzera'nın Mayarling'deki av köşkünde intihar etmiş olan cesetleri bulunuyor. Bu hikaye ile üç film çekildi, sayısız kitap yazıldı, bale gösterileri düzenlendi.
Nerelerden topluyorsunuz bu fotoğrafları?
Araştırıyorum. Mesela, daha geçen ay Amazon’dan bir foto satın aldım. Dünyanın farklı yerlerinde yaşayan arşivciler veya arşivci olmayanlar da geçmişe dair fotolar paylaşıyor. Ben de bakıyorum, İzmir’le Bornova ile bağlantısı var mı? Varsa o fotoğrafın peşine düşüyorum, araştırıyorum, satın alıyorum. Böyle böyle Bornova’nın tarihine ışık tuttuğum binlerce fotoğraf birikti elimde.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Binlerce fotoğraf, tarihi bellek demek. Yerel belediyelerin bu fotoğraflara sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Her ne kadar ben bulup bir araya getirsem, açığa çıkarsam da bu fotoğraflar tarihin izlerini taşıyor. Hepimizin fotoğrafları aslında.
(EMK)