Bütün ülkede genele greve katılanların sayısının 13 milyon olduğu tahmin ediliyor.
Gösteride Berlusconi Hükümeti'nin sosyal politikaları ve terorizm protesto edildi.
Silvio Berlusconi Hükümeti, bir süreden beri, çalışma yaşamı ile ilgili bir "reform" tasarısını savunuyor. Tasarının amacı işten çıkarmayı kolaylaştırmak. İş Kanunu'nun 18. Maddesi, haksız nedenlere dayalı olarak işten çıkartılan işçinin mahkeme kararıyla işine dönmesini sağlıyor. Hükümet işte bu maddeyi değiştirerek iş güvenliğini zayıflatmayı amaçlıyor.
Bu tasarıyı hazırlayanların başında gelen Çalışma Bakanının danışmanı Marco Biagi, bir süre önce bir suikaste kurban gitmişti . Suikasti Kızıl Tugaylar örgütü üstlendi.
Sendikalarla Hükümet arasında, çalışma yaşamına ilişkin sorunları görüşmek amacıyla yapılması öngörülen görüşmeler yapılamadı. Çünkü, Berlusconi Koalisyon Hükümetinin üyelerinin Marco Biagi suikastine uygun bir ortam hazırlamış oldukları iddiasıyla sendikaları suçlamaları üzerine, iki konfederasyon başkanı görüşmelerden çekildiler.
Bu gelişmeler üzerine, üç işçi konfederasyonu, çalışanları 16 Nisan günü 8 saatlik genel greve çağırdılar. İşçiler, uzun yıllar süren bir mücadele sonucunda elde edilen bu temel hakkın ortadan kaldırılmasına karşı çıkıyorlar. Haklarını korumak için sonuna kadar mücadelede kararlı görünüyorlar.
İşçiler, kararlılıklarını, 23 Mart Roma gösterisinden sonra da, Hükümetin sosyal politikalarını, İtalya'nın her yerinde yaptıkları toplantı ve yürüyüşlerle protesto ederek gösterdiler.
Genel Grev
Haber ajansları, genel grevin etkili bir biçimde gerçekleştiğini belirtiyorlar. Söylenen şu: "İtalya, 20 yıldan beri böylesi bir genel grev yaşamamıştı ".
İtalya'da toplam 11 milyon üyesi olan üç büyük konfederasyonun çağrı yaptığı ve desteklediği genel greve katılımın çok yüksek olduğu belirtiliyor. Ajanslardan gelen haberlerde, "Alplerin eteklerinden Çizmenin ucuna kadar" tüm İtalya 'da işin durduğu, eylemin İş Kanunu'nun 18. maddesinde yapılmak istenen değişikliği protesto çerçevesini aştığı, Berlusconi Hükümeti'nin sosyal politikalarına, giderek hükümete karşı bir direnişe dönüştüğü kaydediliyor. Tüm sektörler genel grevden etkilenmiş bulunuyor. 16 Nisan günü İtalya'da uçaklar kalkmadı, trenler hareket etmedi, otobüsler, tramvaylar çalışmadı, fabrikalar durdu, gazetelerin büyük çoğunluğu çıkmadı, televizyonlar yayın yapmadı. Hatta okullar kapılarını kilitlediler, hastaneler eksik kapasiteyle hasta kabul etti.
İşi bırakan çalışanlar, sendikaların önderliğinde, İtalya'nın hemen bütün büyük kentlerinde gösteri yaparak Berlusconi Hükümeti'nin yasa değişikliği tasarısını geri çekmesini istediler ve Hükümetin sosyal politikasını protesto ettiler. Floransa kentinde 350.000 işçinin sokakta bir araya geldiği bildiriliyor. Aynı şekilde, Roma , Milano , Napoli , Torino kentleri de büyük gösterilere sahne oluyor.
Hükümet, işçinin ve sendikaların kararlılığı karşısında küçük bir sarsıntı geçirmekle birlikte şimdilik bütünlüğünü koruyor. Ancak, işverenlerin önemli bir bölümü Sendika-Hükümet görüşmelerinin yeniden başlamasını istiyor. İşçiler geri adım atmamakta kararlı. Hükümetle Konfederasyonlar arasında pazarlık payı ortadan kalkmış gibi görünüyor.