Erdoğan, NATO üyeliği konusunda Ankara ile süre giden müzakereler kapsamında Türkiye'yi ziyaret eden İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile baş başa bir görüşme gerçekleştirdi.
Kristersson'un TBMM ziyareti sonrasında gerçekleşen görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Erdoğan müzakerenin amacını "2023 seçimlerine hazırlanırken bizim de halkımızın karşısına çok rahat çıkabilmemiz lazım" diyerek özetledi.
Kristersson da İsveç'in "Türkiye'nin PKK'ya karşı savaşını anladığını" söyledi. "İsveç PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul ediyor AB de bir terör örgütü olarak kabul ediyor ve ABD de terör örgütü olarak kabul ediyor." dedi. "İsveç[in] Türkiye'ye vermiş olduğu tüm güvencelere uyaca[ğını]" dile getirdi.
Basın toplantısında "seçim için" tutsak pazarlığı
Toplantı sonrasında medyaya konuşan Erdoğan "Türkiye, NATO'nun açık kapı politikasının destekçisi ola gelmiştir" dedi. "İsveç kendi güvenliği için NATO üyeliğini istiyor, biz de kendi güvenlik kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz" diyerek İsveç'in üyeliğine yönelik rezervi kaldırmaya yöneldiklerini ima etti.
Erdoğan "7 ay sonra seçim var. Bu seçimde biz halkımızın karşısına gittiğimizde teröristlerle büyük bir mücadelemiz olduğunu halkımız biliyor [...] İstiyoruz ki, dostlarımız bizimle dayanışma içinde olsunlar" diyerek, İsveç'ten Zaman gazetesinin eski yayın yönetmeni Bülent Keneş'i kendilerine vermesini istedi.
Erdoğan, "Şu an FETÖ terör örgütünden İsveç'te olan bir tanesi var ki ismini de vereyim: Bülent Keneş. Bu teröristin Türkiye'ye deport edilmesi bizler için büyük önem arz ediyor. İsveç'in daha hassas davranmasını istiyoruz." dedi.
Erdoğan İsveç'in NATO üyeliği önündeki çekincelerini kaldırmasıyla bu taleplerin yerine gelmesi arasındaki bağı da vurguladı: "Üçlü muhtıranın eksiksiz uygulanmasının akabinde İsveç'in NATO üyeliğinin gerçekleşmesi ve ilişkilerimize müttefiklik boyutunun eklenmesi samimi temennimiz."
Kristersson: "Türkiye'ye yönelik
güvenlik tehditlerine odaklandık"
İki ülke ilişkilerinde "Ticarette gerçekten çok büyük atılımlar yapabil[eceklerini]" söyleyen Kristersson "yanımızda bu kadar iş insanı [bu nedenle] bulunuyor zaten [...] Umuyorum ki her iki ülkeyi ve aynı zamanda bölgemizi birlikte koruyacağız." dedi.
Kristersson, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerinde "Türkiye'ye yönelik güvenlik tehditlerine ve özellikle terörden gelen güvenlik tehditlerine odaklandık[larını]" söyledi.
"[...] İsveç'in Türkiye'ye terörizmle mücadelede yardım etmesini sağlamak istiyoruz. İsveç, PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul ediyor AB de bir terör örgütü olarak kabul ediyor ve ABD'de de terör örgütü olarak kabul ediyor." dedi.
İsveç Başbakanı Kristersson, "tüm Türklere seslenmek istediğini" belirterek "İsveç, Türkiye'ye yapmış olduğu tüm taahhütlere riayet edecektir. Yani hem NATO üyesi olmadan önce vermiş olduğu taahhütleri yerine getirecektir ve ileride de bir müttefik olarak vereceği taahhütleri yerine getirecektir ve [...] İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasındaki üçlü muhtırayı tam olarak uygulayacağız." dedi.
İsveç "terörle mücadele mevzuatı
konusunda çok büyük adımlar atacak"
Kristersson, "Muhtıranın önemli bir kısmını tamamladık[larını]" söyledi. "[...] Özellikle terörle mücadele mevzuatı konusunda bu senenin sonunda ve gelecek senenin başında çok büyük adımlar ataca[klarını]" ekledi. "Bu da aslına bakarsanız, İsveç'te yasal otoritelere terörle mücadelede kas gücü sağlamış olacak." dedi.
İsveç Başbakanı, İsveç firmalarının kendisine, "Türk ekonomisinde çok potansiyel olduğunu, Türkiye'deki iş gücünün de yüksek beceriye sahip olduğunu, iş ikliminin müsait olduğunu, Türkiye'de kaynak bulmanın kolay olabileceğini ve aynı zamanda Türkiye'nin başka ülkelere ihracat için büyük bir merkez olduğunu söyledi[klerini]" aktardı.
Erdoğan'ı Ukrayna tahılının uluslararası piyasalara boğazlar üzerinden sevk edilmesi konusunda Rusya ve Ukrayna arasında anlaşma sağlamada oynadığı rolden ötürü öven Kristersson, ağırlamadan ötürü de Erdoğan'a teşekkür etti.
Arka plan
Türkiye'nin, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliklerine yönelik çekincelerinin dayanağı iki ülkenin Türkiye'ye yönelik silah ambargosu ve "teröristler"in barınmasına ve Suriye'de DAİŞ'le mücadelesinde PYD ve YPG ile dayanışma gösterdiği iddiasıydı. Üç ülke arasında ABD ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in de müdahil olduğu temaslar sonunda 28 Haziran'da İspanya'nın başkenti Madrid'deki NATO zirvesi öncesinde Türkiye'nin çekincelerini kaldırma koşullarını onaylayan bir "Memorandum" imzalandı.
Ortak bildirinin imzalanması sonrası Finlandiya Cumhurbaşkanlığınca yapılan yazılı açıklamada, "Dışişleri Bakanlarımız, Türkiye'nin bu hafta Madrid Zirvesi'nde Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üye olmasını destekleyeceğini teyit eden üçlü bir momerandum imzaladılar" ifadeleri kullanılarak, "Türkiye, geçtiğimiz haftalarda terör tehdidi konusundaki endişelerini dile getirdi. Finlandiya bu endişeleri ciddiye almıştır. Finlandiya, terörizmin tüm biçimlerini ve tezahürlerini kınıyor" denildi.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılım için Türkiye ile mutabakata vardığını, Türkiye'nin endişelerinin giderileceğini söyledi. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, NATO ülkelerinin liderlerinin yarın İsveç ve Finlandiya'yı NATO'ya katılmaya davet için karar alacağını bildirdi.
Üç ülke arasında imzalanan ortak memorandumla, Erdoğan yönetiminin bu ülkelere dayattığı ve başlangıçta "Anayasalarına aykırı olduğu" gerekçesiyle yerine getiremeyeceklerini söyledikleri bütün düzenlemeleri iç hukuklarına içermeyi tahhüt ettikleri, Edoğan yönetiminin ise memorandumla İsveç ve Finlandiya'ya hiçbir yeni vaatte bulunmadığı görüldü.
Memorandum, İsveç ve Finlandiya'nın Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin "muğlak ve antidemokratik" olduğu gerekçesiyle Türkiye'yi "gözlem altına alma" nedeni saydığı "Terörle Mücadele Yasası" mevzuatına yönelik bütün çekincelerini kaldırdıklarını, bunun da ötesinde "terörist örgütlerin uzantıları", "iltisaklı kuruluşlar", "paravan örgütler" gibi OHAL icadı kavramları kendi mevzuatlarına içermeye rıza gösterdiklerini belgeliyor.
Ortak memorandum'un tam metni şöyle:
1. Bugün, NATO Genel Sekreterinin kolaylaştırıcılığında bir araya gelen Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in temsilcileri müteakip hususlarda mutabık kalmışlardır.
2. NATO, müşterek savunma ve güvenliğin bölünmezliği ilkeleriyle ortak değerlere dayalı bir İttifaktır. Türkiye, Finlandiya ve İsveç Washington Antlaşması'nda belirtilen ilkelere ve değerlere bağlılıklarını ifade ederler.
3. İttifakın en temel unsurlarından biri üye devletlerin milli güvenliğinin yanısıra uluslararası barış ve istikrara doğrudan tehdit teşkil eden terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede tam dayanışma ve işbirliğidir.
4. Müstakbel NATO Müttefikleri olarak Finlandiya ve İsveç, milli güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye'ye tam destek verirler. Bu çerçevede, Finlandiya ve İsveç, PYD/YPG ve Türkiye'de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklardır. Türkiye de milli güvenliklerine yönelik tüm tehditlere karşı Finlandiya ve İsveç'e tam destek verir. Finlandiya ve İsveç terörizmi tüm biçim ve tezahürleriyle en kuvvetli şekilde reddeder ve kınar. Finlandiya ve İsveç, tüm terör örgütlerinin Türkiye'ye karşı gerçekleştirdikleri saldırıları açık ve net biçimde kınar, Türkiye'yle ve mağdurların aileleriyle en derin dayanışma duygularını ifade eder.
5. Finlandiya ve İsveç, PKK'nın yasaklanmış bir terör örgütü olduğunu teyit eder. Finlandiya ve İsveç, PKK ve diğer tüm terörist örgütlerin, bunların uzantılarının faaliyetleri ile iltisaklı kuruluşlar ve paravan örgütler içerisinde yeralan veya bu terör örgütleriyle bağlantısı bulunan şahısların faaliyetlerini engelleyeceklerini taahhüt eder. Türkiye, Finlandiya ve İsveç bu terör örgütlerinin faaliyetlerini engellemek amacıyla aralarındaki işbirliğini artırmaya karar vermişlerdir. Finlandiya ve İsveç, bu terör örgütlerinin emellerini reddeder.
6. Buna ilaveten, Finlandiya 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe giren Ceza Yasası'nda yaptığı bir dizi değişiklikle cezalandırılabilir terör suçları kapsamına yeni faaliyetler eklemiştir. 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe giren bu son değişikliklerle terörist grupların faaliyetlerine katılım suçunun kapsamı genişletilmiştir. Aynı zamanda, kamusal alanda terörizmi tahrik eylemleri ayrı bir suç olarak cezalandırılmıştır. İsveç, yeni ve daha etkin bir Terör Suçları Kanunu'nun 1 Temmuz itibariyle yürürlüğe gireceğini ve hükümetin terörle mücadele mevzuatını daha da tahkim edeceğini teyit eder.
7. Türkiye, Finlandiya ve İsveç aralarında artık hiçbir milli silah ambargosu bulunmadığını teyit ederler. İsveç, NATO Müttefiklerine yönelik olarak silah ihracatına ilişkin milli mevzuatını tadil etmektedir. Gelecekte, Finlandiya ve İsveç'ten yapılacak savunma sanayii ihracatı Müttefik dayanışmasına ve Washington Anlaşması'nın 3. Maddesi'nin ruhuna ve lafzına uygun biçimde yürütülecektir.
8. Türkiye, Finlandiya ve İsveç bugünkü görüşmelerden sonra müteakip somut adımları atacaklarını taahhüt ederler:
Terörizmle, örgütlü suçlar ve diğer ortak sınamalarla mücadelede mutabakat temelinde işbirliğini geliştirmek için kolluk kuvvetlerini ve istihbarat kuruluşlarını da içeren her düzeyde hükümetlerarası yapılandırılmış bir diyalog ve işbirliği mekanizması tesis edeceklerdir.
Finlandiya ve İsveç, ilgili NATO belgelerinin ve politikalarının hükümleriyle uyumlu biçimde terörizmle mücadeleyi kararlılık ve azim içinde yürütecek ve yerel mevzuatlarını bu doğrultuda güçlendirmeye yönelik gerekli tüm adımları atacaklardır.
Finlandiya ve İsveç, Avrupa İade Sözleşmesi'yle uyumlu biçimde, Türkiye tarafından sağlanan bilgi, delil ve istihbaratı dikkate alarak Türkiye'nin terör zanlılarına dair sınır dışı veya iade taleplerini ivedilikle ve bütün boyutlarıyla işleme koyacak ve Türkiye'yle iade ve güvenlik işbirliğini geliştirmek için gerekli ikili ahdî düzenlemeler yapacaklardır.
Finlandiya ve İsveç, 5. paragrafta kayıt altına alındığı çerçevede, PKK terör örgütünün ve bütün uzantıları ile iltisaklı kuruluşlarının ve paravan örgütlerinin para toplama ve eleman devşirme faaliyetlerine yönelik soruşturma başlatacak ve bunları yasaklayacaklardır.
Türkiye, Finlandiya ve İsveç dezenformasyonla mücadele edeceklerini taahhüt edecek ve yasalarının, Türkiye'ye yönelik şiddeti kışkırtan faaliyetler dahil olmak üzere, terör örgütlerinin propagandası amacıyla istismar edilmesini engelleyeceklerdir.
Finlandiya ve İsveç, silah ihracatına dair mevzuatlarının Müttefiklere yönelik yeni taahhütleri mümkün kılmasını ve NATO'daki üyelik statüleriyle mütenasip olmasını temin edeceklerdir.
Finlandiya ve İsveç, Türkiye'nin askeri mobilite konusundaki PESCO projesine katılımı dahil olmak üzere, Türkiye ve diğer AB üyesi olmayan Müttefiklerin Avrupa Birliği'nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası'nın mevcut ve müstakbel girişimlerine mümkün olan en geniş şekilde dahil edilmesine destek vereceklerdir.
9. Bu adımların hayata geçirilmesi için, Türkiye, Finlandiya ve İsveç Dışişleri, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları, İstihbarat Servisleri ve Güvenlik Kurumlarından uzmanların katılımıyla bir Daimi Ortak Mekanizma tesis edeceklerdir. Daimi Ortak Mekanizma diğer ülkelerin katılımına açık olacaktır.
10. Türkiye, NATO'nun Açık Kapı politikasına uzun zamandır devam eden desteğini teyit eder ve Madrid Zirvesi'nde Finlandiya ve İsveç'in NATO üyesi olmak üzere davet edilmelerine desteğini ifade eder.
(AEK)