*Fotoğraf Galerisi için tıklayınız.
*Haberin videosu için tıklayınız.
Gazetecilere yönelik gözaltı, tutuklama ve baskılara yönelik Beyoğlu'nda bir araya gelen çoğunluğu basın mensubu bini aşkın kişi "Gazetecilere Özgürlük" istedi; "Halkın haber alma hakkı için görevimizi en iyi biçimde yerine getirmekten vazgeçmeyeceğimizi ve korkmadığımızı bir kez daha ilan ediyoruz" dedi.
Bugün (4 Mart) öğle saatlerinde Taksim Meydanı'nda bir araya gelen basın örgütleri, siyasi partiler ve dernekler "Cezaevinde gazeteci istemiyoruz", "Sansüre Baskıya, Baskına Hayır" dövizleriyle Galatasaray Meydanı'na yürüdü. Yaklaşık iki bin kişinin katıldığı eylemde, BirGün, Cumhuriyet, Evrensel, Radikal, Habertürk, Hürriyet, Vatan, Akşam, Taraf gazetelerinden çalışanlar vardı.
Yürüyüşe, Orhan Erinç, Ferai Tınç, Yıldırım Türker, Turgay Olcayto, Ece Temelkuran, Kanat Atkaya, Ruşen Çakır, Mete Çubukçu, Mirgün Cabas, Sırrı Süreyya Önder, Celal Başlangıç, Oktay Ekşi, Ezgi Başaran, Şükran Soner, Nail Güreli, Tufan Türenç, Bedri Baykam, Gün Zileli, Ertuğrul Kürkçü, Soli Özel, Mustafa Dolu, Nejat Yavaşoğulları, Murat Çelikkan, İnan Temelkuran, Hikmet Çetinkaya, Haluk Şahin de katıldı.
"Faşizme karşı omuz omuza", "Özgür basın, herkese lazım" "Nedim, Ahmet onurumuzdur" sloganlarının atıldığı yürüyüşün sonunda Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) dönem başkanı Ercan İpekçi "Susmayacağız" başlıklı basın metnini okudu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, "Gazeteciler böyle bir yürüyüş yapma ihtiyacı duyduğuna göre bıçak kemiğe dayanmış olmalı. Meslek faaliyetleri suç sayılır oldu" dedi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) başkanı da olan İpekçi "Gazeteciler önce birer birer, sonra beşer beşer ve nihayet onar onar gözaltına alınmasaydı, meslektaşları bugün özgür ve bağımsız ilkelerinden taviz vermeyeceklerini haykırmak zorunda kalmazlardı" diye konuştu.
İpekçi açıklamasında şunlara değindi:
"Eğer Vedat Kurşun 174 yıl, Emine Demir 138 yıl hapis cezası almasa; Erdal Süsem'in müebbet hapis cezası Yargıtayca onanmasa, örgütler bugün toplanma ihtiyacı duymazdı.
"Meslektaşlarını fikri temelde eleştirirken, bir gün tutuklanmalarına neden olacaklarını akıllarından geçirmeyen çilekeş gazeteci arkadaşlarımızın yüreklerinde birazcık burukluk hissetmese, bugün bir araya gelme ihtiyacı duymazdık.
"Bugün itibarıyla cezaevlerinde 54'ü tutuklu, 7'si hükümlü toplam 61 basın mensubu bulunuyor. Bu sayılara, dün gözaltına alınan gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener, Doğan Yurdakul, Mümtaz İdil, İklim Bayraktar, Sair Çakır, Müyesser Yıldız ve Coşkun Musluk ile yazar Yalçın Küçük dahil değildir.
"Bu uygulamalar, basın ve ifade özgürlüğünün açıkça ihlali anlamına geliyor. Gazeteciler üzerindeki baskıların giderek artmasından duyduğumuz endişeler artık tahammül edilemez bir noktaya ulaştı.
"Cezaevlerindeki gazetecilerin mesleki faaliyetlerinden değil de, terör örgütü üyeliği ya da propagandasından tutuklu olduğunu iddia edenler, "iftira" suçu işliyor.
"Haklarında kesin delillere dayanan bir suçlama olmayan meslektaşlarımızın evlerinin "isnat edilen" suçlar için "kanıt bulmak" ya da "kanıt yerleştirmek" amacıyla aramaya tabi tutulması hukuk dışıdır.
"Gazeteciler üzerinde yaratılan baskı, korku ve sindirme ortamını ortadan kaldıracak demokratik adımların atılmasını, ceza yasalarında köklü değişikliklerin acilen yapılmasını bekliyoruz.
"Cezaevlerindeki gazetecilerin derhal özgür bırakılmasını talep ediyoruz."
Ankara'da Kızılay Meydanı'nda da eylem yapıldı. Aralarında Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin ve Milliyet yazarı Can Dündar'ın da olduğu gazeteciler ağızlarını siyah bantla kapatıp gözaltıları protesto etti. (EÇ/AS)