* İstanbul sözleşmesinden çıkış kararına destek düşük. Kadınlar arasında çıkışı desteklememe daha yüksek oranda gözleniyor.
* İstanbul sözleşmesinden çıkış kararının kadınların geleceği için kötü olacağını düşünenler çoğunlukta.
* Yıllar içinde şiddetin: -boşanma için yeterli sebep olduğu, -aile bütünlüğü veya düzeni için göz ardı edilecek bir unsur olmadığı düşüncelerine destek oranı artıyor.
* Şiddet halen kadınların toplumdaki en büyük sorunu.
Bulgular bu kez, Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi’nin “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması”ndan. Araştırmanın en önemli yanlarından biri, 2015 yılından beri yapıldığı için toplumsal cinsiyet algısının yıllar içindeki değişimini de gözler önüne seriyor olması.
Araştırmanın sonuçları dün (29 Mart 2022, Salı) düzenlenen çevrimiçi toplantıda açıklandı. Toplantıya, Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mary Lou O’Neil ve Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu’nu katıldı.
Kürtaj karşıtlığında azalma var
Araştırmanın sonuçlarını paylaşan Doç. Dr. Aslı Çarkıoğlu ve Prof. Dr. Mary Lou O’Neil şu noktalara dikkat çekti:
*Bireylerin yaşları azaldıkça /gençleştikçe, şiddetin boşanma için yeterli sebep olduğu, boşanmış bir kadının iffetinin eski kocasını ilgilendirmemesi düşüncesine destek oranı artıyor.
*Bireylerin eğitim seviyesi arttıkça, şiddetin boşanma için yeterli sebep olduğu, aile bütünlüğü veya düzeni için göz ardı edilecek bir unsur olmadığı düşüncesine destek oranı artıyor.
*COVID döneminin erkeklerin ev içi işlere katılımını arttırmış gibi görünse de bu artış 2022 de düşüşe geçmiş durumda.
*Erkeklerin genel olarak ev işlerine katkısı evin dış dünya ile alakalı işlerini yapmak üzerinden.
*Babaların çocuklarının bakımına katılımı çok sınırlı: -düzenli yaptığını belirten erkekler en sık yapılan işlerde dahi yüzde 50 altı -çocuklar eğlenme ve vakit geçirme dışında bakım işlerinde katılım çok düşük.
*Eğitim oranı arttıkça erkeklerin ev işine katılım oranı da artıyor.
*Babaların çocuklarının bakımına katılımı çok sınırlı: -düzenli yaptığını belirten erkekler en sık yapılan işlerde dahi yüzde 50 altı -çocuklar eğlenme ve vakit geçirme dışında bakım işlerinde katılım çok düşük.
*Babaların çocuklarının bakımına katılımı yaşla ilintili: -gençler çocuk bakımına daha fazla katılmakta.
*Kürtaj karşıtı tutumların son iki yılki katılımcı gruplarında azaldığı gözlemleniyor.
*Kadın hakları ve sorunlarının siyaset gündeminde önceliklimesin ve siyasetçiler arasından kadın sayısının artması talebine hem kadın hem de erkekler arasında yüksek destek var. -2021 de yüzde 21.6 iken 2022’de yüzde 26 ya yükselmiş görünüyor.
*Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da katılımcıların “Kadınların toplumda yaşadığı en büyük sorunlar size göre nelerdir?” sorusuna en çok “şiddet” cevabını verdi. Kadınların yüzde 70’i şiddeti ilk sırada belirtirken erkeklerin yüzde63’ü de kadınların yaşadığı en büyük sorunlarda birinci sıraya şiddeti koyuyor.
“Kadınların toplumda yaşadığı en büyük sorunlar” sıralamasında diğerlerine göre çok büyük bir üstünlüğe sahip olan şiddet sorununu, işsizlik (yüzde 7), eğitimsizlik (yüzde 5,4), sokakta baskı ve taciz (yüzde 5,1), aile baskısı (yüzde 4), kadın-erkek eşitsizliği (yüzde 4) ve çevre-mahalle baskısı (yüzde 2,4) takip ediyor.
Devlet yeterli önlemleri almıyor
*“Sizce Türkiye Devleti kadınları şiddete karşı korumak için yeteri kadar önlem alıyor mu?” sorusu karşısında katılımcıların devletin kadınlarını korumak için yeterli önlem almadığı konusunda hemfikir olduğu gözlemleniyor (yüzde 87). Erkeklerin yüzde 83’ü devletin yeterli önlemleri almadığını düşünürken, kadınların devlet tarafından uygulanan önlemleri erkeklere oranla daha da yetersiz bulduğu görülüyor (yüzde 87).
*İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararına desteğin de düşün olduğu kaydediliyor. Kadınlar arasında sözleşmeden çıkışı desteklememe oranı daha yüksek (yüzde 54,8). İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararının kadınların geleceği için kötü olacağını düşünenler de çoğunluğu oluşturuyor (yüzde 58).
Şiddet boşanmak için yeterli
*Araştırmanın sürdürüldüğü yıllar içinde aile için şiddetin boşanma için yeterli sebep olduğu, aile bütünlüğü veya düzeni için gözardı edilecek bir unsur olmadığı düşüncesine destek oranı artış gösterdi. 2016’da yüzde 63 olarak kaydedilen bu oranın 2022’de yüzde 77 olduğu görülüyor. Buna paralel olarak “Bir erkek ailesinin dirlik ve düzeni için zaman zaman şiddete başvurabilir,” diye düşünenlerin oranı yıllar içinde yüzde 14’ten yüzde 4’e geriliyor.
*Peki Türkiye’de kadın-erkek eşitliğinden söz etmek mümkün mü? Türkiye toplumunda şu anda kadınlar ve erkekler eşit hak ve imkânlara sahip mi? Katılımcıların “Türkiye’de kadınların ve erkeklerin eşit hak ve imkânlara sahip olduğu” düşüncesine verdiği destek yıllar içinde hem kadın hem de erkekler arasında düşüş göstermiş. Ülkemizde kadın-erkek eşitliğinin varlığını savunan erkeklerin oranı 2015’te yüzde 38 iken 2022’de bu oran yüzde 22’ye geriliyor. Aynı fikirdeki kadınların oranı da yıllar içerisinde yüzde 20’den yüzde 11’e düşüyor.
Araştırmanın yöntemi
2015’ten beri düzenli olarak yapılan araştırmanın saha çalışması, Frekans Araştırma tarafından Haziran-Temmuz 2021 ve Ocak-Şubat 2022 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Araştırma için 23 farklı ildeki 18 yaş ve üzeri, Türkiye kent nüfusu temsil eden 2499 kişiyle görüşüldü.
TIKLAYIN - İstanbul Sözleşmesi'nin tüm maddeleri...
TIKLAYIN - 7 Soru, 7 Yanıt: İstanbul Sözleşmesi Nedir, Ne Getiriyor?
TIKLAYIN - İstanbul Sözleşmesi nedir, ne değildir?
TIKLAYIN - “İstanbul Sözleşmesi 4 partinin de ortak fikriydi”
(EMK)