İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, bugün 28914 sayılı Hayvan Deneyleri Etik Kurullarının Çalışma Usul Ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması ve iptal istemi ile Danıştay’da dava açtı.
İptali istenen yönetmelikte “hayvanlar üzerinde gerekirse tıbbi eğitim almalarına bakılmaksızın, resmi koşulları yerine getiren herkesin, onları kesebileceği, üzerinde uygulama yapabileceği” hükmü yer alıyor.
Baro’nun Hayvan Hakları Komisyonu, bu hükmün hem mevcut Hayvanları Koruma Kanunu’na hem hayvan haklarına ait tüm uluslararası hükümlere aykırı olduğunu söyledi.
Hayvan deneylerinin, bilimsel ve etik yönden neden kabul edilemez olduğunun detaylı bir şekilde açıklandığı dava dosyasında, hayvan deneyleri ve buna alternatif yöntemler ile ilgili bilimsel araştırma ve gerçeklere de yer verildi.
Avukat Hülya Yalçın, her yıl milyonlarca hayvanın katledildiği hayvan deneylerinin ahlaken yanlış olmasının yanı sıra tıbben birçok gelişmenin de hayvan deneylerinin insanlar için güvenilir olmadığı gerekçesi ile engellendiğine ve her yıl binlerce insanın, güvenilir olmayan hayvan deneyleri sonuçları nedeni ile hayatını kaybettiğine vurgu yaptı.
Yalçın 13 Aralık 2011’de Resmî Gazete’de yayımlanan Deneysel Ve Diğer Bilimsel Amaçlar İçin Kullanılan Hayvanların Refah Ve Korunmasına Dair Yönetmelik ile sokak hayvanlarının ve yaban hayvanlarının da deneylerde kullanımının önünün açıldığını söyledi.
“Bu hayvanların, inanılmaz acılara maruz bırakılmasını kabul edebilmek mümkün değil. Kaldı ki en basit örneği; kırık tedavisi yapabilmek için diri ve bilinci açık bir köpeğin, yani anestezi verilmemiş halde, demir çubukla kemiklerinin öldürmeyecek şekilde kırılarak sonra tedavi sürecinin yapılması normal hiçbir insanın kabul edemeyeceği bir durumdur. Bu bilgiler kayıtdışı olarak beşeri ve veteriner hekim dostlarımızdan duyduğumuz korkunç verilere dayanıyor.
“Türkiye, hayvan hakları konusunda gelişmesi, ilerlemesi gerekirken maalesef geriliyor. Hayvan deneyleri, ahlâka aykırı, insanlık dışı ve tamamı ile gereksizdir. Hayvan deneylerine alternatif olarak en az 100 metot kullanılabilecekken, hâlâ her yıl 100 milyondan fazla hayvanı zehirleyerek, yakarak,fiziksel ve psikolojik travmaya maruz bırakarak, kemiklerini kırarak, onların tahammül edilemeyeceği acılara, korkulara ve yalnızlığa maruz kalmalarına yol açmak, onları öldürmek haklı görülemez”. (ÇT)