Birleşmiş Milletler'in İsrail'in Gazze saldırısı karşısında yaptırım içeren hiçbir adım atamamasının kuruluşun "evrensel bir örgüt olarak meşruiyetini bir kez daha sorgulama"yı düşündürdüğü görüşünde Marmara Ünverrsitesi'nden Doç. Dr. Ayşegül Sever. "Bunu Irak savaşında da yaşamıştık," diyor bianet'e.
Türkiye'nin de geçtiğimiz ay geçici üyesi olduğu BM'nin yürütücü organı Güvenlik Konseyi önceki günkü (3 Aralık) Gazze'deki durumu görüşmek üzere toplanmış ama bir karar alamamıştı. Konsey'in veto yetkisine sahip beş üyesinden ABD temsilcisi Alejandro Wolff, "Gazze'de sürdürülebilir bir ateşkes peşinde olduklarını", bunun da "başka roket saldırısı, başka kaçak bomba olmaması anlamına geldiğini" söyledi. Wolff'un kast ettiği İsrail değil, Hamas'tı.
10 günde 500'den fazla Filistinli öldü
Wolff'un bu beyanından sonra, Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre, 20'i kadarı çocuk, çoğu sivil, toplam 70'ten fazla Filistinli öldü. İsrail'in Gazze'ye saldırısının 10. gününde, ölen Filistinlilerin sayısı 500'ü geçmiş durumda.
"İnsani anlamda bile müdahale yok"
Uluslararası ilişkiler uzmanıSever, BM'nin insani anlamda bile yetersiz kaldığını düşünüyor. "Kimse bu konuda BM'den çok şey beklemiyor. Çözümle ilgili şimdiye kadar alınan BM kararlarının hiçbirine uyulmadı zaten. Ama tam da 'insani müdahale' kavramının gündemde olduğu sırada, 10 gün geçtikten sonra bile, bir şey yapılmış değil."
Genel Sekreter geçişlerin açılmasını istedi
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, dün ateşkes çağrısı yaptı; İsrail'in Gazze'ye ulaşımın sağlandığı bütün geçişleri insani yardım için açmasını istedi. BM'nin yardım örgütü UNRWA, Gazze'dekiler için 34 milyon dolarlık fon talep etti.
Toplu cezalandırma
BM Genel Kurulu'nun Gazze'deki Filistinlilerin haklarıyla ilgili komitesi daha sert bir bildiri yayımladı. İsrail'e atılan roketleri kınayan, ama bunların İsrail'in Gazze'deki Filistinlileri topluca cezalandırmasını haklı çıkaramayacağını belirten Komite, İsrail'e işgal gücü olarak Gazze'deki insanların yaşamlarından sorumlu olduğunu, Cenevre Sözleşmeleri'ni ihlal ettiğini anımsattı.
İsrail BM raportörüne izin vermiyor
BM'nin İsrail işgali altındaki Filistin topraklarında insan haklarıyla ilgili özel raportörü Richard Falk, İsrail'in insanlığa karşı suçlarını ve savaş suçlarını listelemişti. İsrail, Falk'un bölgeye girişine aylardır izin vermiyor.
"Kimse bulaşmak istemiyor"
Sever, uluslararası toplumun tavrını da eleştiriyor. "Bir afet olduğunda, başka krizlerde, ülkeler BM kararı beklemeden, kendi inisiyatifleriyle müdahale edebiliyor ya da yardıma girişebiliyorlar. Sıra Filistin'e gelince kimse bulaşmak istemiyor. Bunda ABD etkisi elbette var. Ama İsrail'in Hamas'la ilgili olarak sunduğu 'terörizmle savaş' çerçevesi, birçok hükümetten kabul görüyor."
AB'den önce ambargo, sonra yardım
Hamas'ın iktidara gelişinin ardından Filistin'e ambargo uygulayan Avrupa Birliği'yse, dışişleri bakanlarından oluşan heyetini bölgeye gönderdi. AB Komisyonu bugün, Gazze için 3 milyon avroluk acil yardım fonu oluşturulmasına karar verdi. (TK)