Türk-İş Sendikası, Prof. Dr. Nazmi Bilir, Doç. Dr. Ali Naci Yıldız ve Uzman Dr. Mehmet Kaya'nın hazırladığı "İş Yerinde Şiddet" adlı bir kitap yayınladı.
Araştırmalara göre iş yerlerinde çalışanlar cinayet, tecavüz, hırsızlık, yaralama, dövme, fiziksel saldırı, tekmeleme, cinsel taciz, etnik kökene ilişkin taciz, yumruk atma, tükürme, zorbalık, şantaj, ayrımcılık, tehdit, gözdağı verme, saldırgan tavır, kaba davranma, küfür etme, bağırma, kinayeli konuşma, dışlama ve kötü muamele gibi şiddete yönelik davranışlarla karşılaşılabiliyor.
İşin parçası mı?
İş yerinde şiddet uygulamaları, aile içi şiddet uygulamalarında olduğu gibi bildirim eksikliği nedeniyle çoğu kez gizli kalıyor, konu önemsenmiyor, bazen de işin bir parçası olarak kabul ediliyor.
İş yerinde şiddet, ülkeler arasında tip ve sıklık açısından farklılık gösteriyor. Yapılan çalışmalara göre, iş yerlerinde kadına yönelik cinsel taciz en fazla yüzde 7,5 sıklıkla kuzey Amerika ülkelerinde, erkeğe yönelik fiziksel şiddetse yüzde 2,7 sıklıkla Batı Avrupa'da ve kadına yönelik fiziksel şiddet ise yüzde 4,6 sıklıkla Kuzey Amerika ülkelerinde yaşanıyor. Almanya'da ise kadın çalışanların yüzde 93'ü çalışma hayatlarında en az bir kez cinsel tacize uğradıklarını ifade ediyor.
En çok sağlıkçılar şiddete uğruyor
Türkiye'de iş yerindeki şiddet ilişkin verilerin oldukça sınırlı olduğuna dikkat çekilen kitapta, konuya ilişkin başlıca veri kaynağının Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) iş kazası istatistikleri olduğu belirtiliyor. Türkiye'de erkekler fiziksel şiddet, kadınlar ise cinsel şiddete maruz kalıyor.
* Sağlık iş kolunda yapılan çalışmalar iş yerindeki şiddete ilişkin veriler sunuyor. Sağlık çalışanlarının meslek hayatları boyunca iş yerlerinde en az bir kez sözel şiddete maruz kalma sıklığı yüzde 68,1, fiziksel şiddete uğrama sıklığı yüzde 15, cinsel tacize uğrama sıklığı ise yüzde 4,4.
* Akademisyenlerin yüzde 90'ı bir yıl içinde bir veya birden fazla psikolojik şiddete maruz kaldığını ve yüzde yedisi maruz kaldıkları psikolojik şiddet nedeniyle bazen intiharı düşündüğünü belirtiyor.
* Psikiyatri uzmanlarının yüzde 19,9'u sadece sözel şiddete, yüzde 2,'si sadece fiziksel şiddete, yüzde 48,4'ü hem sözel hem fiziksel şiddete olmak üzere toplamda yüzde 71'i meslek hayatı boyunca sözel ya da fiziksel şiddete maruz kaldığını ifade ediyor.
* Öğretmenlerin yüzde 8'inin meslek hayatı boyunca şiddete maruz kaldığı saptandı. Bunların yüzde 33,7'sinin öğrencisi, yüzde 32,7'sinin yöneticileri ve yüzde 22,6'sının meslektaşı tarafından şiddet gördüğü belirtildi.
Araştırmalara göre, kasiyer, banka çalışanı, hemşire, ambulans personeli, sosyal hizmet uzmanı, öğretmen, polis, bilet kontrol görevlisi, hapishane personeli, bar çalışanı, taksi şoförleri, geçici işlerde çalışanlar, acil yanıt ekibi şiddete uğrama riski yüksek meslekler arasında.
Şiddet hem çalışanı hem işvereni etkiliyor
İş yerinde şiddet çalışanlarda motivasyon düşüklüğüne, performans azalmasına, kendine saygıda azalmaya, depresyona, sinirliliğe, anksiyeteye, iritasyona ve strese yol açıyor. Bunlar, fiziksel ve psikolojik hastalıklara, sigara kullanımına, alkol ve ilaç istismarına, iş kazalarına, engelliliğe ve intihara neden olabiliyor.
Şiddet işveren açısından da mali kayba yol açıyor. Çünkü, iş yerinde şiddet iş gücü kaybına, kazalara, hastalıklara, sakatlıklara ve ölüme neden olmasının yanı sıra güvenlik sistemlerinin geliştirilmesi gerekliliğini ortaya çıkarıyor.(ÇT)