İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin düzenlediği ve Freidrich Ebert Stiftung'un desteklediği “Toplumsal Hareketler Medya ve Siyaset” başlıklı konferansın ikinci gününde HES ve Tekel direnişlerinden Cin Ayşe ve Redhack’e kadar yeni medyalar konuşuldu.
İlk oturumda, Bağımsız İletişim Ağı (BİA) Proje Danışmanı Nadire Mater’in moderatörlüğünde aktivist Anita Sezgener "Bir bağımsız medya denemesi: Cin Ayşe” başlığı altında konuştu.
Sezgener, 2008’de “Hafızalara taze deltalara su” sloganıyla altı ayda bir çıkan kültür sanat edebiyat fanzini Cin Ayşe’nin yazarlarının kadınlar olduğunu, özellikle LGBT bireylerin görünür olmasına özen gösterdiklerini, son sayılarda sınırlı da olsa erkek yazarlara da yer verdiklerini söyledi.
Reklam almadan çıkan derginin hala Türkiye’de kadınların şair olamayacağına dair düşüncenin yıkılmasına yardımcı olmasını umduğunu söyledi.
Bilgisayardaki göz phorm sistemi
Alternatif Bilişim Derneği'nden Yetkin Sal “Phorm: Dijital Medya Denemesi" başlıklı konuşmasında İngilitere’den "kovulup" Türkiye’de ttnet’te kullanılan “Phorm” sistemini anlattı.
“İnternetteki DPI sistemi, internetteki verileri postacının önce açıp sonra postalaması olarak tanımlanabilir. AB ülkelerinde bu sistem yasak. Phorm sistemi DPI’ı kullanarak reklam hedeflediğini söylüyor. Bu sistem İngiltere’den kovuldu ve Türkiye’ye geldi. ttnet üzerinden gezinti.com’a yönlendirildiğinizde doğrudan bu sisteme dahil oluyorsunuz.
"Bilgisayarınızın içinde bir göz olduğunu düşünün hangi siteye girerseniz onu kaydediyor ve ona göre size reklam gönderiyor. Her ne kadar Phorm bunu reddetse de konuyla ilgili açtığımız suç duyurusu çerçevesinde ttnet tazminat ödemek zorunda kaldı; ancak sistemin anlayamadığımız bir yöntemle yeniden aktif olduğunu öğrendik.”
Örgütlü, örgütsüz internet dienişleri
Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Emrah Zıraman ile İEÜ'nden Altuğ Akın "Güç Mücadeleleri ve Türkiye'de Çevrimiçi Alanda Direnişin Üç Formu" başlığı altında konuştu.
Zıraman, 1997’den beri varolan Redhack’in hükümetin baskısının arttığı 2012’de görünür olduğunu hatırlatarak grubun devrimcilerin ayrılıkları değil aynılıkları üzerinden marksizm çerçevesinde kendini tanımladığını böylelikle de takipçilerini arttırdığını söyledi.
Redhack’in sadece saldırı değil, ekonomik ve siyasal iktidarın senaryolarını sızdırmakla görünürlüğünü artırdığını hatırlatan Zıraman, önce bilişim suçlarından yargılanan Redhack’in daha sonra terör suçundan yargılandığını bunun da iktidarın suçu kendisine göre tanımladığının bir göstergesi olduğunu belirtti.
Akın, yasadışı ve örgütlü Redhack’ten farklı olarak yasal ve örgütlü Alternatif Bilişim Derneği’nin akademik, hukuksal ve sokaktaki eylemlerinden bahsetti.
Youtube yasağına karşı bireylerin dolaylı olarak çözüm bulduğunu söyleyen Akın, bu sayede pasif kullanıcıdan aktif kullanıcıya geçiş olduğunu bunun da “özgürlükçü” ve “katılımcı medyaya bir örnek teşkil ettiğini belirtti.
Haberler bloglardan okunacak
İkinci oturumda moderatörlüğünde İEÜ'nden Aysun Akan ve Pantelis Vatikiotis "HES'lere Karşı Yerel Direnişler" başlığı altında konuştu.
Akan, yaygın medyada HES yapımlarının Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşıladığı, büyümeye katkı sağladığı, enerji bağımlılığını azalttığı argümanları ile verildiğini ancak yerel halkın HES’lere karşı direnişinin ve HES’lerin olumsuz ekolojik sonuçlarının yansıtılmadığını söyledi.
Vatikiotis, Hes mücadelesinde Derelerin Kardeşliği, Karadeniz İsyandadır, Yeşil Artvin, Fındıklı Nehrini Koruma Platformu, Karadeniz Ekoloji Forumu gibi internet sitelerinin HES’lerin ekolojik etkilerini yansıttığını, vatandaşların bir araya gelerek seferber olmalarını sağladığını söyledi.
twitter'da gazetecilik
Dünya Gazetesi’nden Erdinç Ergenç "Sosyal Ağlarda Türkiyeli gazetecileri ve gazeteciliği yeniden düşünmek" başlıklı sunumunda günümüzde televizyonun hala önemli bir yere sahip olduğunu ancak gazetelerin git gide önemini yitirdiğini söyleyerek internetin haber almada yükselen gücüne dikkat çekti.
Ergenç, dünyada 2020’de herkesin haberleri bloglardan okuma ihtimali olduğunu belki Türkiye’de bunun bu kadar erken gerçekleşmeyeceğini ancak twitter’da bazı gazetecilerin yüz binlerce takipçisi olduğunu hatırlattı.
“İnternet Medyası: Tekel İşçilerinin mücadelesinin alternatif ve ana akım medyada yer alışlarının karşılaştırmalı incelenmesi" başlığı altında konuşan İEÜ'nden Burak Doğu, tekel direnişinde yaygın medyada direniş haberlerinin yüzde 20’sinin pozitif, yüzde 20’sinin negatif yüzde 60’ının da nötr verildiğini, yaygın medya dışındaki internet sitelerinde ise yüzde 80 pozitif yüzde 20 nötr verildiğini aktardı.
Doğu, yaygın medya dışındaki medyanın farklı bir gündem oluşturarak yeni bir haber kaynağı oluşturabileceğini söyledi.