Bireysel silahsızlanma üzerine çalışan Umut Vakfı'nın koordinatörü Esengül Ayyıldız, İçişleri Bakanlığı'nın ateşli silahlarla ilgili yasa tasarısını değerlendirirken, "imha edilmek üzere silah iadesi" koşulunun getirilmesi gerektiğini söyledi.
"Türkiye'de 'silah imha etme' diye bir prosedür yok. İnsanlar silahlarını ancak iade edebiliyor. Oysa imha edilmek üzere silah iadesine dair düzenleme şart. Silahların tekrar dolaşıma girmesi böylece engellenebilir. Şimdiki düzenlemeyle ateşli silah aslında dolaşımdan kalkmıyor, bir başkasına verilebiliyor."
Türkiye'de yılda 3 bin kişi ateşli silahlarla, yani bireysel silahlanma nedeniyle ölüyor.
Bakanlık tasarıyı uzman STK'lerle görüşmeli
bianet'in görüştüğü Ayyıldız, tasarıyı henüz görmediklerini, medyadaki haberlere yansıdığı kadarıyla bilgi sahibi olduklarını söyledi. Hürriyet'in dün (22 Haziran) Saygı Öztürk imzasıyla yayımladığı habere göre, İçişleri Bakanlığı "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanun"da değişiklik öngören tasarı hazırladı.
Ayyıldız, haberdeki bilgiler üzerinden değerlendirildiğinde, tasarının Umut Vakfı'nın bireysel silahlanmayı önlemeye yönelik önerilerinden yararlanıldığını gördüklerini, ancak yasalaşma sürecinde bakanlığın uzman sivil toplum örgütleriyle görüşmesinin yerinde olacağını dile getirdi. Umut Vakfı, Meclis İçişleri Komisyonu'nun 2007'deki toplantısına katılmış ve önerilerini iletmişti.
Ayyıldız'ın tasarıda mutlaka yer alması gerektiğini söylediği bazı düzenlemeler şöyle.
Gizli silah reklamı yasaklansın: Ateşli silah reklamlarının kesinlikle yasaklanması gerekiyor. TV'lerde, özellikle dizilerde, gizli reklam şeklinde ateşli silah gösterilmesinin yasaklanması gerekiyor. Silah firmaları bu tür yayınlara gizli şekilde, yüksek miktarda sponsor olabiliyor.
Silah evde parçalara ayrılmalı: Silah evde parçalara ayrılmış, her bir parça ayrı ayrı yerlerde, kurşunlarından uzak, kilitli tutulmalı. Bu yöntem ev üyelerinden biri parçalara ulaşsa bile, monte edene kadar öfkesinin geçeceği süreyi yaratmayı amaçlıyor.
Trafikte silah taşınamamalı: Trafikte, silahlı 480 bin araç var. Trafik öfke denetiminin en zor olduğu yer. Potansiyel ölme ve öldürme tehdidi var.
Alkollü silah taşımak suç olmalı: Öldürücülük bakımından alkollüyken silah taşımak, alkollü araç kullanmaktan daha tehlikeli. Bunun da suç olarak tanımlanması gerekiyor.
Ruhsat süresi iki yıla inmeli: Silah ruhsatı süresi beş yıldan iki yıla düşürülmeli. Bu süre az tutulmalı ki, sıkı takip etmek mümkün olabilsin. Kişiye silahı bir kereliğine, beş yıllık verip kendi haline bırakmamak gerek.
Psikolojik denetim: Silah ruhsatı verilmesinde ve sonrasında, kısa süreli, ciddi, düzenli psikolojik test gerekiyor.
Öldürücü olmayan silah: Emekli subay ve astsubay gibi kişilere, ancak hayati tehlike söz konusu olduğunda silah verilmeli. Silahlar, koruma amacına yönelik olarak düşük kalibreli olmalı. Bu, öldürücü olmayan, sadece yaralayıcı silah demek.
Ruhsatsız silaha ceza artıyor
Ayyıldız ruhsatsız silah bulunduran kişilere hapis cezasının 1 yıldan 2'ye çıkarılmasını, cezanın paraya çevrilememesini, başvuruda yaş sınırının 21'den 25'e yükseltilmesini, insanların başvuruda sık gerekçe gösterdiği merak, hobi ve koleksiyon gibi amaçlarla silah verilmemesini olumlu buluyor. Ancak silah alana verilmesi öngörülen eğitimlerin, bir yan sektör yaratmasından ve silah almayı kolaylaştırıcı olmasından kaygılı. (TK)