"İnsan yakanlar serbest bırakıldı, insan haklarını savunanlar tutuklu"

"Senelerdir burada hasta mahpusların serbest bırakılması için mücadele ediyoruz. Ancak bugün gördüğümüz şey, adaletin nasıl işlemediğinin en açık göstergesidir. İnsanlığa karşı suç işleyen, Madımak Oteli'ni yakan ve 33 canın ölümüne neden olanlar serbest bırakılırken, hasta mahpuslar hâlâ cezaevlerinde ölüme terk ediliyor. Tam 17 kişi birden serbest bırakılıyor.

Bize hep güçlü bir lider olduğunu söylüyorlar. Ama biz güçlü bir lider istemiyoruz! Biz adaletli, vicdanlı bir yönetim istiyoruz! Hasta mahpuslara hak tanınmazken, insanlığa karşı suç işleyenlerin serbest bırakılmasını kabul etmiyoruz. Hasta mahpusların tahliye edilmesini, haksız şekilde serbest bırakılanların ise tekrar yargılanmasını istiyoruz.

Bizim acılarımıza sürekli basmasınlar. İnsanlara bu kadar büyük acılar çektirmek insanlık değildir!

Hep soruyoruz: Nasıl oluyor da insanlığa karşı suç işleyenler serbest kalıyor, hasta mahpuslar ise hapiste ölüme terk ediliyor? Neden adalet, hukukun üstünlüğü, insan hakları sadece belli gruplara işliyor da diğerlerine uygulanmıyor?

Buradan Adalet Bakanlığı’na ve İçişleri Bakanlığı’na sesleniyoruz: Bu adaletsizliğe son verin!"

Cumartesi Annesi insan hakları savunucusu Hanife Yıldız, bugün İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’nun  675’inci hafta F Oturması’nda böyle seslendi.

Eylemde, insan hakları savunucuları Nimet Tanrıkulu ve Hatice Onaran'ın da serbest bırakılması talep edildi. 

"Devrim Ayık serbest bırakılsın"

Komisyon bu haftaki eylemini de Beyoğlu’ndaki dernek binası önünde polis ablukasında yaptı. Eylemde,  halen Antalya S Tipi Hapishanesi’nde tutulan ağır hasta ve engelli mahpus Devrim Ayık’ın durumunu gündeme taşıdı. 

Devrim Ayık, 2006 yılında geçirdiği kaza sonucu bir gözünü tamamen kaybetmiş, diğer gözünde ise yalnızca gölge seçebilecek kadar ağır görme kusuru olan %76 engelli bir mahpus. Bununla da sınırlı değil; ilerlemiş Crohn hastası, sürekli bağırsak kanamaları yaşıyor, ağır ağrılar, ishal ve kramplarla mücadele ediyor. İşitme kaybı, kronik enfeksiyonlar ve ciddi kilo kaybı nedeniyle yaşamını arkadaşlarının yardımıyla sürdürebiliyor.

Ancak bu kadar ağır hasta olan bir insan, hapishane koşullarında hayatta kalabilir mi?

Tedavisi hiç tamamlanmadı

Devrim Ayık, 2015 yılında tutuklandıktan sonra, hapishane koşullarının hastalığını hızla kötüleştirmesi nedeniyle iki kez ameliyat oldu ve bağırsaklarının bir bölümü çıkarıldı. Hastalığının cezaevi koşullarında tedavi edilemeyeceği anlaşılınca, 2019 yılında serbest bırakıldı. Ancak daha tedavisi tamamlanmadan, 4 Aralık 2019'da yeniden tutuklandı.

Sağlık durumu giderek kötüleştiği için 17 Mart 2020'de tekrar tahliye edildi, fakat bir kez daha Ocak 2021'de hapse geri gönderildi. Onun için verilen her tahliye kararı, devletin kendi koyduğu "ağır hasta mahpuslar cezaevinde tutulamaz" ilkesini doğrular nitelikteydi. Ancak bu kararlar Devrim Ayık'ın tedavisinin gerçekten sağlanması için değil, sadece o anki baskıyı hafifletmek için verilmiş gibiydi.

Sonunda, hastalığının ilerlemesiyle birlikte 2 Nisan 2021'de yapılan kolonoskopi sonucu, durumunun daha da ağırlaştığı ve acilen tedavi edilmesi gerektiği ortaya çıktı. Ancak bu sonuç bile onun infazının ertelenmesi için yeterli olmadı. Tedavi ve bakımdan mahrum bırakılarak Eskişehir ve Edirne hapishanelerinde uzun süre tutuldu.

Israrla kendi doktorlarının olduğu Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne sevkini istedi. Nihayet sevki yapıldı, ancak doktorlar ona hastalığının son evrede olduğunu, bilinen tedavi yöntemlerinin artık işe yaramayacağınısöylediler.

Şimdi, kanser hastalarına verilen ağır ilaçlarla hastalığının yavaşlatılması deneniyor. Ancak bu bile cezaevi koşullarında mümkün değil. Çünkü doktorlar, bu ağır tedaviye dayanabilmesi için özenli bakım, hijyenik bir ortam ve uygun beslenme gerektiğini belirtti.

Peki, Devrim Ayık şu an nerede?

O, tuvaletten çıkamayacak kadar ağır ishal ve bağırsak kanaması geçirirken, ağrılar nedeniyle uyuyamazken, gözleri görmediği için temel işlerini bile yapamazken hâlâ hapishanede tutuluyor.

Annesinin Çağrısı: Oğlum ölüyor, serbest bırakın!

Devrim Ayık’ın annesi, İnsan Hakları Derneği Hapishane Komisyonu’na yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Oğlum uzun zamandır cezaevinde haksız bir şekilde tutuluyor. Ağır hasta. Hastalığı son evrede. Talebimiz kabul edildi ve Antalya’ya sevk edildi. Ancak doktorlar hastalığının son evrede olduğunu, bilinen tedavi yöntemlerinin artık işe yaramadığını söylediler.
Hastalığı yavaşlatabilmek için kanser ilaçları denenecek. Ama bu ağır tedaviye dayanabilmesi için hijyenik bir ortam, uygun beslenme ve özel bakım gerekiyor. Devrim ise ‘Sürekli ishal ve kanama nedeniyle tuvaletten çıkamıyorum’ diyor. Ağrılar ve kramplar yüzünden uyuyamıyor. Gözleri görmediği için kendi işlerini yapamıyor.
Oğlumun serbest bırakılmasını, tedavisinin bir hastanede sürdürülmesini istiyorum. Cezaevi koşullarında yaşaması mümkün değil. Devrim’i yaşatın!"

Raporlardan

İnsan Hakları Derneği’nin 2024 yılı Marmara Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu, hapishanelerde yaşanan sağlık hakkı ihlallerini gözler önüne serdi. Buna göre:

• 7.349 hak ihlali tespit edildi.
• 1.537 mahpus işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.
• 1.093 mahpus sağlık hakkı ihlali yaşadı.
• 709 mahpus hastalık nedeniyle yaşamını yitirdi.

Bu veriler, mahpusların sağlık hakkının gasp edildiğini ve hapishanelerde tedavi edilmeyen hastalıkların ölümle sonuçlandığını gösteriyor.

675. F Oturması kapsamında İnsan Hakları Derneği, hasta mahpusların derhal serbest bırakılması ve tedavi edilmesi için yetkililere çağrı yaptı:

"Devrim Ayık serbest bırakılsın!”

Eylem, “İnsan hakları ile insandır” “Tedavi haktır engellenemez” sloganları ile sona erdi. 

(EMK)