İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, “F Oturması” eyleminin 665'incisini Beyoğlu’nda bulunan şube binası önünde gerçekleştirdi.
Bu haftaki eylemde Wernicke Korsakoff hastası Süreyya Bulut, Hasan Tahsin Akgül ve Sami Özbil’in sağlık durumları paylaşılarak serbest bırakılmaları çağrısı yapıldı.
Eylemde “Süreyya Bulut, Hasan Tahsin Akgül, Sami Özbil serbest bırakılsın” ve “Tedavi haktır engellenemez” yazılı pankartlar açılırken hasta tutsakların fotoğraflarının olduğu dövizler taşındı.
Eylemde sık sık “Tedavi haktır engellenemez”, “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır”, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” sloganları atıldı. Açıklamada basın metnini İHD Hapishane Komisyonu üyesi Mehmet Acettin okudu.
30 tutsağın hayatını kaybettiği 19 Aralık Katliamı’nın 24’üncü yıldönümü olduğunu belirten Acettin, “Bilindiği üzere 22 Aralık tarihine kadar devam eden bu saldırılar, mahpusların, ceza infazında sistematik tecrit sistemine geçiş için inşa edilen F Tipi hapishanelere zorla götürülmesi için gerçekleştirildi. Bu saldırılar sırasında yüzlerce mahpus yaralandı ve devamında yaşanan açlık grevlerine yanlış ve zorla müdahaleler nedeniyle, yüzlerce mahpusta iyileşmesi mümkün olmayan Wernicke Korsakoff sendromu ortaya çıktı. Özel ihtiyaçları olan ve yaşamlarını sürdürebilmek için başkalarının yardımına ihtiyaç duyan bu mahpuslardan bir bölümü ise halen hapiste tutulmaya devam ediliyor” dedi.
Tıbbi literatürde; akut bir beyin iltihabı olarak tanımlanan Wernicke Ensefalopatisi ile uzun süreli beslenme yetersizliği ve beyindeki B1 Vitamini eksikliği nedeniyle de ortaya çıkan Korsakoff Sendromu, birlikte “Wernicke-Korsakoff Sendromu” olarak adlandırıldığını aktaran Acettin, şöyle konuştu:
“Wernicke-Korsakoff Sendromu” Zaman ve mekan farkındalığında kayıplar, hafıza kaybı özellikle yakın geçmişteki olayları hatırlama zorluğu, yeni bilgi öğrenme yeteneğinde ciddi bozulma, koordinasyon bozukluğu özellikle yürüme ve diğer motor fonksiyonlarda zorluk, gerçek olmayan hikayeler uydurma ve bu hikayelere inanma gibi sorunlara yol açmakta, tedavi ile tam bir iyileşme sağlanamamakta, ancak erken teşhis ve tedavi ile bazı semptomların hafifletilmesinin mümkün olduğu belirtilmektedir.
Tedavi için; yüksek dozda B1 vitamini takviyesi, beslenmenin özel olarak düzenlenmesi, psikososyal destek kapsamında rehabilitasyon programları, terapi ve destek gruplarına dahil edilmeleri, bazı durumlarda hafıza ve diğer bilişsel fonksiyonları iyileştirmek için ek ilaçlar verilmesi ve rehabilitasyon programları uygulanması gerektiği ve bu programlarla, hastaların günlük yaşam becerilerini yeniden kazanmalarına ve bağımsızlıklarını artırmalarına yardımcı olunabileceği ifade edilmektedir.
Tıbbi çalışmalar; hafıza kayıplarının hastanın adını, nerede olduğunu, ne için hapiste tutulduğunu bilemeyecek kadar ağır yaşanabildiğini, aile bireylerini dahi tanımakta zorlandıklarını, günlük ihtiyaçlarını takip edemediklerini, gelişen öğrenme bozukluğunun da etkisiyle yaşamlarını sürdürmekte başarısız olduklarını ve toplum içinde çaresiz kaldıklarını ortaya koymakta, Wernicke Korsakoff’lu hastalarda genelde karaciğer yetmezliği, pnömoni, akciğer tüberkülozu ve septisemi gibi ağır infeksiyonlar ve benzeri nedenlerden ölümlerin yaşandığını belirtilmektedir.
Yukarıda anlatılan tıbbi belirlemeler doğrultusunda Wernicke-Korsakoff Sendromunun tedavisi için belirlenen gerekliliklerin hapishane koşullarında sağlanamayacağı ve infaz ertelemesi kararları ile serbest bırakılmaları gerektiği görülmektedir.
“Wernicke-Korsakoff Sendromu” ve yanında ağır başka sağlık sorunları da bulunmasına rağmen; Süreyya Bulut'un Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde, Sami Özbil'in Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde, Hasan Tahsin Akgün'ün Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde ve Enver Yanık , İnan Çoban, İnan Gök, Kamil Turanlıoğlu, Kemal Ertürk, Kemal Gömi, Kemal Özelmalı, Selmani Özcan, Serpil Cabadan, Sevgi Saymaz, Sinan Akbayır, Tarkan Uğurlu, Taylan Balatacı ve Zeynel Karabulut'un halen farklı farklı hapishanelerde tecrit altında tutulduğunu belirtten Acettin, Wernicke Korsakof sendromlu mahpuslar ve tüm hasta mahpusların serbest bırakılarak sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdı.
(AD)