İHD, "Şemsettin Yavuzkaplan ve diğer çocuklar jandarmalar tarafından köy meydanında alındıkları andan itibaren hukuki olarak gözaltında sayılırlar, bu nedenle çocuklara yönelik muamelelerin tamamı gözaltına alınmadan önce ve gözaltındaki muameleler olarak tanımlanabilir. Bu olay bir göz altında ölüm ve işkence olayıdır" dedi.
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Selahattin Demirtaş, İHD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Mihdi Perinçek ve İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Bülent Temel, olayla ilgili hazırladıkları raporu İHD Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ'ın da katıldığı basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştılar.
"Silah kullanıldı, çocuklar dövüldü ve haksız yere gözaltına alındı"
Dün (19 Aralık) İHD Diyarbakır Şubesi'nde gerçekleşen toplantıda konuşan Demirtaş, gözaltına alma sırasında yasaya aykırı bir şekilde silah kullanıldığını, çocuklardan bazılarının dövüldüğünü ve çocukların tamamının haksız yere gözaltına alındığının saptandığını bildirdi.
"Göz altında bir çocuğun ölümü ve diğer çocukların gördükleri işkence olayı ile ilgili olarak, sorumlu kişiler tespit edilerek yargı önüne çıkarılmalı" diyen Demirtaş, çocukların neden gözaltına alındığına, gözaltı işlemleri ile ilgili olarak çocukların ailelerine neden bilgi verilmediğine ve askerlerin tekrar olay yerine gelip neden boş kovanları topladığına ilişkin soruların da yetkililer tarafından yanıtlanmasını istedi.
"Şemsettin'in durumu ciddiye alınmadı
Maruz kaldıkları uygulamaların çocukların tamamında ani şok ve travmaya yol açtığı, kalp rahatsızlığı bulunan Şemsettin Yavuzkaplan'ın ise kalp krizi geçirmesine neden olduğu belirtilen raporda, Şemsettin'in durumunun ciddiye alınmaması nedeniyle acil müdahale yapılmadığı, kalp krizi geçirmekte olan Şemsettin'in karakol bahçesinde de dövüldüğü ve burada yaşamını yitirdiği ve ölümünden Pirinçlik Karakolu yetkililerinin sorumlu olduğu öne sürüldü.
Olayın ardından gözaltına alınan ve çıkarıldıkları Cumhuriyet Savcılığı'nca ifadeleri alınan 8 çocuk, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
"İlaçlarını alalım dedik, bizimle alay ettiler"
Evrensel'in haberine göre, gözaltına alınan çocuklar, Şemsettin'in ölümünde askerin ihmali bulunduğunu ve ilaçları alınabilseydi Şemsettin'in yaşayabileceğini ifade ettiler.
"Neye uğradığımızı şaşırdık. Ateş açtılar rasgele. Şemsettin en uzunumuz olduğu için onu yakaladılar. Kafasına bastılar. Sonra da cipe bindirdiler. Ben de bindim. Şemsettin sarardı, kalbi sıkıştı. Biz askerlere bunu söyledik. Gidelim ilaçlarını alalım dedik. Onlar bizimle alay ettiler... 'O...çocukları' diye küfürler ediyordu. Şemsettin karakola gidene kadar nefes alamıyordu. Askerler numara yapıyor diye bacağından tutup dışarı attılar. Sonra da öldüğünün farkına vardılar..."
Valilik idari soruşturma başlatmış
Diyarbakır Söz'ün haberine göre, olayın ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan adli soruşturma devam ediyor. Diyarbakır Valiliği ise olay hakkında idari soruşturma başlatılmadığı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını, 18 Aralık'ta idari soruşturma başlattığını duyurdu.
İHD İçişleri Bakanı'na mektup gönderecek
İHD İstanbul Şubesi de yaptığı yazılı açıklamada, bu gözaltında ölüm vakasıyla ilgili, gerçeklerin açığa çıkarılması ve sorumluların tespit edilerek yargılanması talebiyle 23 Aralık 2006 Cumartesi günü Saat 13.00'te, Galatasaray Postanesi'nden İçişleri Bakanı Abdüllkadir Aksu'ya, sorumluların yargılanması konusunda gereken hassasiyeti göstermesi talebiyle, mektup göndereceğini duyurdu. (KÖ/AÖ)