İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) özelleştiğinden beri deniz otobüsü ile seyahat etmek adeta bir çile haline geldi. Şehirlerarası seferler bazen yirmi dakika geç kalkarken, İDO'nun sistem hatası dolayısıyla fazladan bilet aldığınızda ise aldığınız biletleri iptal etmek neredeyse imkansız.
Bayram arifesinde İDO'nun sistemi kilitlendiği ve normalde gönderilen e-posta onayı bana ulaşmadığı için iki kez aynı seferden bilet almak zorunda kaldım. Hatayı fark ettikten sonra İDO'yu arayıp biletleri iptal etmeme rağmen Yenikapı Terminali'ndeki bilet makinelerinden iptal ettiğim biletler de basılınca, terminalde yer alan genel müdürlüğe gitmek zorunda kaldım.
Genel müdürlükteki personel sayısının yetersizliği yüzünden, 20 dakika sonra Bursa'ya hareket edecek sefere biletli olduğum halde 15 dakika bekletildikten sonra; sorunumun yalnızca çağrı merkezi ile iletişime geçilerek çözülebileceğini öğrendim.
Üç kişilik genel müdürlük
Bir işletmenin genel müdürlük binasında, çağrı merkezi ile koordinasyonu sağlayacak hiçbir birimin olmaması, yalnız benim değil orada çalışanların da anlayamadığı ve tepki gösterdiği bir eksiklik.
İDO'dan ismini vermek istemeyen bir yetkili bu eksikliğin giderilebilmesi için bir çalışma başlatıldığını söyledi. Ancak şu anda hâlâ telefonla işlem yaptıktan sonra "biletiyle ilgili sorun yaşayan yolcular"ın genel müdürlükte konuyla ilgili kendilerine yardımcı olabilecek birisini bulamadıklarını belirtti.
Bu yetkilinin bianet'e yaptığı açıklamalara göre İDO'daki en büyük eksiklik ise genel müdürlükte yalnızca üç kişinin çalışıyor olması. Terminaldeki kafeteryada bile bundan daha fazla kişinin çalıştığını belirten yetkili, bayram süresince yaşanan bilet sistemindeki bozuklukların ise hâlâ çözülemediğini belirtti.
Yenikapı terminalinde, yolcuların eşyalarını taşıyabilecekleri yük arabalarından yalnızca iki-üç tane bulunuyor. Konuştuğumuz yetkilinin belirttiğine göre bu konuyla ilgili de herhangi bir girişim bulunmuyor.
Zamanla alışır mıyız?
İDO'ya günlük ortalama 4-5 şikayet yapıldığını belirten yetkiliye göre bu şikayetlerin büyük bir kısmı bilet iptallerini kapsıyor. İDO bir seferi iptal ettiğinde, biletlerini yenileyen yolculardan "ücret farkı" alınması uygulanmasına gelen tepkilerden sonra bu uygulama iptal edilmiş.
İDO'yu sık kullanan yolcularla yaptığım görüşmelerde en sık tekrarlanan şikayet, işletme özelleştikten sonra sefer gününe yaklaşıldıkça artan bilet fiyatları oldu. Özellikle öğrencilerin tepki gösterdiği (uçak şirketlerinde de uygulanan) talebe bağlı fiyat sistemi uygulamasına yolcunun zamanla alışacağı düşünülüyor.
Şu an için seferden birkaç hafta önce üç liraya satın alabileceğiniz biletler, seferden bir-iki gün öncesinde 35 liraya kadar çıkabiliyor. Uygulamayı bianet'e değerlendiren yetkiliye göre bu, "müşteri memnuniyetini artırmak amacıyla" başlatılmış. Sistemin insanları "bilinçli yolculuk yapmaya yönlendireceği"ne inanılıyor.
TV kumandası çalışıyor
Konuştuğumuz yetkili, deniz otobüslerinde yalnızca Kanal 24'ün gösterilmesi için kanalla yapılan anlaşma sona erdiği için artık yolcuların kaptandan ve terminal sorumlularından, istedikleri kanalların açılmasını talep edebileceklerinin de altını çizdi.
Yetkili, İstanbul şehiriçi seferlerinde deniz otobüslerinin, bazen normalden daha yavaş gitmesinin "yolcu az olduğunda yakıt tasarrufu yapmak amacıyla" olduğuna dair çıkan haberleri de "asparagas" olarak nitelendirdi.
Ada mağdurları
Adalara yapılan seferler konusunda yeni bir düzenlemeye gidilmesi ise planlanmıyor. Dolayısıyla yazın cuma günleri Kabataş iskelesinde, pazartesi günleriyse adaların iskelelerinde yaşanan haftasonu izdihamları bir türlü son bulmayacak. (IK/YY)