Haberin Kürtçesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve diğer tutuklu milletvekillerinin başvurusuyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) açılan davaya, Türkiye hükümeti savunmasını gönderdi.
AİHM de hükümetin savunmasını HDP’li vekillerin avukatlarına gönderdi.
Avukatlardan Ramazan Demir bianet’e yaptığı açıklamada, kendilerinin de savunmayla ilgili görüşlerini belirtmek için 8 Ocak 2018’e kadar süre verildiğini ifade etti.
Demir, hükümetin savunmasında, seçme ve seçilme hakkına dair başvurularıyla ilgili detaylı değerlendirme olmadığını belirtirken, 138 sayfanın çoğunun tutuklu siyasetçiler hakkında açılan davaların iddianamelerinden oluştuğunu açıkladı.
Başvuruların esasını oluşturan seçme ve seçilme hakkına çok fazla değinilmezken, savunmada, milletvekillerinin tutukluluğunun “makul şüpheye dayandığı” ileri sürülüyor.
AYM’nin Gülser Yıldırım kararına atıf
Demir, “Tutukluluk halinin meşruluğunu ve haklarındaki iddiaların somut delillere dayandığını anlatmaya çalışmışlar” dedi.
Avukat Demir, hükümetin AİHM’e gönderdiği savunmada, Anayasa Mahkemesinin Gülser Yıldırım kararına atıf yapıldığını ifade etti. Anayasa Mahkemesi, HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım’ın başvurusunu “kabul edilemez” bulmuştu.
AİHM iki kez süre uzattı
Dava, 4 Kasım 2016’dan beri tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da dahil partinin şu anda tutuklu bulunan dokuz milletvekili ile zaman içerisinde serbest kalan altı vekilin tutukluluk hali başta olmak üzere maruz kaldıkları hak ihlalleriyle ilgili açıldı.
Başvuru maddelerinden biri de, seçilmiş milletvekillerinin tutuklanmasının, seçme ve seçilme hakkının ihlali olduğuydu.
Başvuruyu değerlendiren AİHM, dava kapsamında, Türkiye'den istediği savunmanın süresini iki kez uzattı, son tarih olarak 24 Kasım’ı belirlemişti. Hükümet de 24 Kasım’da savunmasını mahkemeye gönderdi.
AİHM, Türkiye’den istediği savunmada, Anayasa Mahkemesi’nin etkililiğine ilişkin açıklama istemişti. ayrıca, milletvekillerinin tutukluluğunun siyasi amaçla yapıldığına dair iddiayı da cevaplamasını talep etmişti.
AİHM'e başvuru süreci |
HDP adına Filiz Kerestecioğlu, Saruhan Oluç, Mithat Sancar, Ertuğrul Kürkçü ve Osman Aydemir ve Reyhan Yalçındağ’dan oluşan heyet, 20 Şubat 2017 tarihinde AİHM’e başvurdu. HDP’nin AİHM’e yaptığı başvuruda, “ülkenin en çok oy alan üçüncü partisi olan HDP’nin Eş Genel Başkanlarının seçmenlerini ve partiyi temsilen katıldıkları eylemler ve düzenledikleri basın açıklamaları nedeniyle özellikle referandum sürecinde, tutuklu yargılanıyor olmalarının Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan özgürlük ve güvenlik hakkını, ifade özgürlüğünü ve serbest seçim hakkını ihlal ediyor” ifadelerine yer verildi. Başvuruda ayrıca, HDP’ye ait parti binaları ve seçim büroları ve araçlarının 2014 yılında 22, 2015 yılında 7 Haziran seçimleri öncesinde 106, 2016 yılında 36 kez saldırıya uğradığı, 22 Temmuz 2015 tarihinden bu yana HDP, DBP ve bileşenlerine yönelik operasyonlar kapsamında 9 bin 796 kişinin gözaltına alınarak 2 bin 906 kişinin tutuklandığı, Temmuz 2016'dan bu yana ise aralarında Eş Genel Başkanlar Demirtaş ve Yüksekdağ’ın da olduğu 12 milletvekilinin de bulunduğu toplam 5 bin 471 kişinin gözaltına alınarak 1482 kişinin tutuklandığı hatırlatıldı. AİHM başvurusunda referandum sürecinde etkili bir “hayır” kampanyasının örgütlenmesi için çalışan muhalefetin susturulması ve cezalandırılması amacıyla yürütülen ve keyfi ve sistematik bir hal alan gözaltı ve tutuklamaların siyasi bir amaç taşıdığının da altı çizildi. |
Ne olmuştu? |
Hakkında fezleke bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin teklifin 20 Mayıs 2016’da Meclis’te kabul edilmesinin ardından pek çok HDP'li vekil gözaltına alındı, serbest bırakıldı veya tutuklandı. TIKLAYIN - HDP’li Vekillere Tutuklama ve Gözaltıların Kronolojisi Vekilliği ve HDP üyeliği düşürülen Figen Yüksekdağ ile Nursel Aydoğan'ın da aralarında bulundu 9 vekil halen tutuklu. |
(AS)