Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Sağlık Emekçileri Sendikası'nın (SES) ortak çağrısı üzerine sağlık emekçileri, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin sağlık politikalarını protesto etmek için bugün (Perşembe) iş bıraktı.
Hasta yakınları da eyleme destek verdi. Bianet'e konuşan Ayşe Kantarcı "Hiç kuyruğa girmeyenler bizim çektiğimizi anlamaz. Sağlık parayla satılmasın" dedi.
Bazı illerdeki sağlık emekçileri ise eyleminin "hasta nezdinde itibar kaybettirdiği" gerekçesiyle iş bırakmadı.
Sağlık emekçileri, yasal düzenlemelerle koruyucu sağlık hizmetlerinin paralı hale getirilmek istendiğini, hayati önemdeki çok sayıda aşının paralı hale getirileceğini söylüyor.
Hekimler, Sağlık Bakanlığı'ndaki kadrolaşmaya da karşı çıkıyor, hastanelerin ticarethaneye, hastaların da müşteriye dönüştürülmek istendiğini savunuyor.
Eylemler sırasında çocuk, hamile, diyaliz, yoğun bakım ve kanser hastalarının, acil olmasa bile her türlü tıbbi tedavisi aksatılmadan sürdürüldü
Gürsoy: "Hükümeti uyarıyoruz"
İstanbul'da da sağlık emekçileri Okmeydanı ve Haydarpaşa hastanelerinde eylem yaptı.
İstanbul'daki ilk eylemde Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan sağlık emekçileri, "Meslek onurumuz, iş güvencemiz, ücretimiz, sağlık hakkı için görevdeyiz" yazılı yelekler giydi; pankartlar ve sloganlar eşliğinde hastanenin poliklinik binasına kadar yürüdü.
İTO Başkanı Prof. Gürsoy, "Türkiye'de sağlıkla ilgili iki niteleme yapacaksak, bir tanesi yetersizlik, bir tanesi eşitsizliktir" dedi.
"Daha önce gerçekleştirdiğimiz bir dizi eylem sonucunda açılan davalardan beraat ettik. Böylece sosyal haklılığımızın yanı sıra hukuksal haklılığımızı da kanıtladık."
Gürsoy, sağlık göstergeleri ve sağlık hizmetlerine ulaşma olanakları bakımından Türkiye'de üst ve alt gelir grupları arasında dünyada gelişmiş ülkeler ile Orta Afrika arasındaki farktan daha fazla fark olduğuna da dikkat çekti.
"Başından beri bu eşitsizlikleri ortadan kaldıracak sistem önerilerinde bulunduk. Buna karşın hükümet, Meclise eşitsizliği daha da artıracak Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı 'nı getirdi. "
Çerkezoğlu: "Partizanca yönetim sürüyor"
Haydarpaşa Numune Hastanesi'ndeki eylemde İTO Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, sağlık uygulamalarındaki "güvencesiz, adaletsiz döner sermaye, ödenmeyen nöbet ücretleri, partizanca kadrolaşma, hürmetsiz, sevgisiz, değer bilmez yönetici tutumunun" sürdüğünü dikkat çekerek hükümeti uyardıklarını söyledi.
Hasta yakınları da destek verdi
İstanbul'daki eylemlere sendikalar, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler destek verdi.
Bianet'e konuşan hasta yakını Ayşe Kantarcı sağlık emekçilerine destek verdi:
"Hükümetin kuyrukları nasıl azalttığını SSK hastanelerinin devrinde gördük. Uzaktan davulun sesi hoş geliyor. Hiç kuyruğa girmeyenler bizim çektiğimizi anlamaz. Sağlık parayla satılmasın."
Bir başka hasta yakını Ahmet Beyaz ise, "AKP enflasyon düştü diyor, sağlıkta reform yaptığını söylüyor ama bunu biz göremiyoruz. Doktorlar doğru söylüyor, parası olan sağlık parası olana huzur var bu ülkede. Hükümet doktorların sesine kulak versin," dedi.
"Sağlık hakkı ortadan kalkıyor"
Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Semih Tatlıcan, "hükümetin hastaneleri sattığını, sağlığı paralı hale getirdiğini, çalışanları sürgün ettiğini" söyledi.
Sağlıkta tasarruf da kar da edilemeyeceğini söyleyen Tatlıcan, "Bu ülkeye sırtlarını çevirmişler sadece IMF'ye bakıyorlar. Bugün burada toplananlar onlara cevaplarını verdiler," diye konuştu.
SES Genel Başkanı Köksal Aydın da Sağlık Bakanlığı ve hükümetin politikalarına karşı ülkenin sahipsiz olmadığını göstermek için alanlara indiklerini ifade etti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi 2. Başkanı Metin Bakkalcı da mesleklerini nitelikli şekilde yapmak, halkın nitelikli sağlık hizmeti almasını sağlamak için eylemde olduklarını söyledi.
Atama Nakil Yönetmeliği'nin, 70 milyonun sağlık hakkını ortadan kaldıran Genel Sağlık Sigortası Tasarısı'nın geri çekilmesini isteyen Bakkalcı, "Eğer bu isteklerimize olumlu yanıt gelmezse bugün yaptığımız eylem Türkiye'yi saracaktır" diye konuştu.
Sağlık emekçileri ne istiyor?
* İnsan haklarına ve hukuka saygılı, bağımsız, özgür, demokratik-laik bir ülkede barış içinde yaşamak,
* Eğitim ve sosyal güvenlik gibi sağlık hizmetlerinin de çağdaş ve sosyal devletin temel görevleri arasında olduğuna göre gereği yapılmalı,
* Koruyucu, geliştirici sağlık hizmetlerine öncelik verilmeli, genel pratisyenlik özendirilmeli ve sağlı ocakları desteklenmeli,
* Hekimlere insan sağlığının önemine, yapılan işe.alınan eğitime uygun bir gelir düzeyi ve sosyal haklar tanınmalı,
* Atama ve görevlendirmelerde keyfilikten, politik yaklaşımlardan uzak adaletli, bilimsel yetkinlik ve yeterliliği esas alan kalıcı düzenlemeler yapılmalı.
"Muhatabımız hasta değil bakanlık"
Samsun, Trabzon, Kayseri, Sakarya, Malatya, Isparta, Burdur, Konya ve Bursa tabip odaları eyleme destek vermeyeceklerini açıkladı.
Bölgelerindeki toplantılarda hekimler iş bırakma yönteminin pek çok kez denediğine her seferinde katılımın gittikçe düştüğüne dikkat çekti.
Hasta bakmayarak hekimlerin itibar kaybettiğini düşünen bu odalar arasında, eylem yerine farklı yollar denemeye karar verenler de var.
Örneğin Konya Tabip Odası, yerel gazetelere sorunları anlatan ilanlar verdi. Yarın hekimler Konya'da hasta bakmayı sürdürecek ama yakalarına siyah kurdele takarak bunu yapacak.
Erzurum, Kars, Gümüşhane, Bayburt, Ardahan ve Iğdır Tabip Odası, sağlık çalışanlarının iş bırakma eylemine hekimlerin beklentilerinin bu şekilde gerçekleşmeyeceği gerekçesiyle destek vermedi. (KÖ/EÜ)