*Nadiia Özcan'ın anne babası Varşova'daki havalimanına doğru trenle giderken.
Haberin İngilizcesi için tıklayın
"2021 yaz. Arkamda güzel kahraman şehrim Kharkov (Harkov). Artık o güzelim merkez sokak bombalardan yanık ve yarım duvarlar..." notuyla paylaşıyor fotoğrafını Nadiia Özcan. 15 yıldır Antalya'da yaşıyor...
Özcan, savaş başladığından bu yana memleketi Kharkov'da yaşayan anne ve babası, Olena ve Oleksandr'ı Türkiye'ye getirmek için uzunca çabalar vermiş. Anne-babası 60'larında ve Nadiia "Çok zor bir süreçti ama kavuştum anne-babama" diye ekliyor.
Nadiia Özcan: "Artık o güzelim merkez sokak bombalardan yanık ve yarım duvarlar..."
6 gün yollarda
60'larındaki Olena ve Oleksandr kendi araçlarıyla 8 saatte şehir dışına çıkmayı başarmış, ardından da Polonya'ya doğru altı günlük bir yolculuk başlamış.
Nadiia Özcan kendisinin ve ailesinin yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
"Babam ve annem için Türkiye konsolosluğuyla görüştüm defalarca, ancak hatlar sıkıntılı olduğu için sağlıklı bağlantı kuramadık. En yoğun saldırının olduğu akşam artık dayanamayıp, korktukları için kendi arabalarıyla yola koyulmuşlar. Ukrayna Kharkov'dan Polonya'ya doğru yola çıktılar. Daha sonra konsolosluğa ulaştık ama artık geçti, yola çıkmışlardı ve geri dönmek daha da tehlikeliydi.
"8 saatte şehirden çıkabilmişler. 4 gün içinde de Kharkov tarafından sınıra ulaşmışlar. Yiyecek içecek yardımları gelmiş, şehirler arası uzun kuyruklarda beklemişler. 2 gün sonra da Polonya'ya ulaşmışlar. Ablam bir süredir Polonya'da yaşıyor, onun yanına gittiler.
"İlçelerde beklerken küçük kreşlerde kalmışlar, ama çoğunlukla arabada uyumuşlar."
"Ellerinde bir tek direksiyon kaldı"
"Polonya'da artık dikişler patlamak üzere" diyerek bir benzetme yapıyor, yaklaşık iki milyon Ukraynalı mültecinin Polonya'ya gittiğini belirterek. Bu nedenle de ailesinin Polonya'da iki gün kaldıktan sonra uçakla Antalya'ya geldiğini söylüyor.
"Annemle babam hayatları boyunca ne kazandılarsa geriye bir tek direksiyon kaldı ellerinde. Arabayı ablama bıraktılar, en azından güvenli bir yerde. Babam kıyamadı arabasına. Ev zaten ne olacak bilmiyoruz. Yarın ne olacağını bilmiyoruz. Polonya'ya çok fazla insan göç etti. Bu nedenle ailem Varşova'dan uçakla Antalya'ya geldiler. Şimdi burada oturumlarıyla ilgili de evrakları tamamlamaya çalışıyoruz. Sonradan sorun çıkmasın diye..."
*Nadiia Özcan anne ve babasıyla uzun yolculuk sonrası Antalya Havalimanında kavuştular.
"DNA testi yapsalar aynı çıkar"
"Savaşın bu noktaya geleceğini düşünmüyorduk" diyerek Ukrayna ve Rusya halkları hakkında şunları anlatıyor Nadiia Özcan:
"Biz akraba ülkeyiz. Hem Ukrayna hem Rusya iç içe, karışığız. Mesela benim babam Rus, Rusya'da doğmuş sonradan Ukrayna'ya gelmiş. Annem Ukraynalı. Yani tüm kanımız aynı, birbirine geçiyor. DNA testi yapsalar aynı çıkar.
"İnanılmaz büyük bir şoka uğradık bu saldırı karşısında. Bombanın sesi değil bizi şoke eden, bir saldırı olması. Yanlış haberler yaptı Rus devlet televizyonları. Daha dün devlet kanalındaki yapımcının da isyanı vardı. 'Çok utanıyorum 2014'ten beri çok propaganda yapıldı, haberleri yanlış aktardık, baskıdan dolayı. Artık bu propagandadan utanıyorum' dedi."
Biri 6, diğeri 8,5 yaşında iki çocuğu olan Nadiia Özcan, Antalya'da çocuklar arasında yaşananlara dikkati çekerek, aileleri uyarıyor.
"Çocuklar aynı okula gidiyor, aynı parkta oynuyorlar"
"Öfke hiçbir zaman sonuç getirmez. Kendiniz yerine çocuklarınızı düşünün. Burada bir okulda çocuğu dövdükleriyle ilgili bir söylenti de oldu. Ukraynalı mı Rus mu bilmiyorum. Burada Konyaaltı'nda Matruşkalar Parkı var. Oradaki heykellerin ağzını kırmızıya boyamışlar. Bilmiyoruz, bunu yapan Ukraynalı mı Rus mu? Aramızda maalesef çatışmalar oluyor, fikir çatışmaları.
"İlk günlerden beri dediğim şu, bizim bu savaşla ilgili hiç alakamız yok. Bu sadece politika.
"Ben de savaş başladıktan hemen sonra çocuklarımın okulundaki öğretmenler, rehber öğretmenle konuştum, durumu anlattım. Böyle tepkiler oluyor. Çünkü evlerinde ne konuşuluyor bilmiyoruz çocukların. Öğretmenlere bilgi verdim. çocuklarımı da karşıma alıp anlattım, Rusya ile Ukrayna arasında sıkıntılı bir durum oldu ama bu bizim savaşımız değil diye."
"Aileler arasında konuşurken de savaşın halklar, insanlar arasında olmadığını söylemek lazım hep. Kendileri için değil, çocukları için bunu yapsınlar. Düşmanlık yaratılıyor, bu çok korkunç. Bu çocukken öğreniliyor. Aynı okula gidiyorlar, arkadaşlarıyla aynı sofrada oturuyorlar aynı parklarda büyüyorlar. Birbirlerine düşmanlık yaratmasınlar."
"2+1 evi 15 kişi tuttu"
Kendisi de emlak işiyle uğraşan Nadiia Özcan Antalya'ya da çok fazla Ukraynalının geldiğini aktarıyor.
"Oteller, apart oteller de sürekli rezervasyon yapılıyor. Fiyatlar ne yazık ki çok yüksek. Karşılama ihtimali zor oluyor. Bir grup var anne ve çocuklu, 2 artı 1 evi neredeyse 15 kişi tuttu. Doğum yapanlar, hamile olanlar. Neredeyse hiçbir şeyleri yok. İnsanlar üstlerinde ne varsa öyle geldiler. Giyecek, kişisel bakım, bebek arabasına ihtiyaç var."
(AÖ)