"Hayata Dönüş Operasyonu" davasında, müdahil avukat Ömer Kavili'nin isteği üzerine operasyona katılan sanık jandarmaların açık adres ve kimliklerinin istenmesi 1614 kişiden 682'sine ulaşılamadığını gösterdi.
bianet'in görüştüğü Kavili, "Yüzlerce sanık kayıp. Peki operasyonu kim yaptı?" diyor.
Soruşturma hukuka uygun değil
Kavilli, mahkemeden istedikleri operasyona katılanlara ilişkin belgeler üzerine mahkemenin infaz koruma görevlileri ile jandarma davalarının ayrılmasına karar verdiğini söylüyor.
"Yaralama suçlamasını yapanlar kimdir, kimler o suçlamanın altındadır, bildirilsin dediğimiz halde şüphelilerin şüphelilikleri bile şüpheli" diyen Kavili, mahkemeye gelen ifadelerin de "ben çevrede görevliydim, operasyona katılmadım" şeklinde olduğunu belirtiyor.
Soruşturmanın en başında bulunması gereken sanıkların davanın 6'ncı yılında bile bulunamadığının altını çizen Kavili ekledi, "Yargılanmanın ilkeleri düzgün uygulanmadı. Delilleri bırakın faillerin kim olduğu yeni bulunuyor. Üstelik eski yasaya göre davanın zaman aşım süresi 7,5 yıl."
"Hayata Dönüş"
Yedi yıl önce "F tipi cezaevlerine karşı sürdürülen ölüm orucu eylemine son vermek, Türkiye'deki cezaevi sorunu"nu çözmek amacıyla eşzamanlı bir operasyon gerçekleştirildi.
Ölüm orucu ve açlık grevlerinin sona erdirilmesi için yürütülen çabalar sürerken, ısrarla "müdahale düşünülmediğini" açıklayan koalisyon hükümetinin emriyle cezaevlerinde 19 Aralık 2000 sabahı saat 04:30 sıralarında 20 cezaevinde eşzamanlı olarak binlerce mahkuma yönelik on binlerce güvenlik görevlisinin katıldığı "Hayata Dönüş" adı verilen operasyon başlatıldı.
Operasyonda iki askerle birlikte 32 kişi öldü, yüzlerce tutuklu ve hükümlü yaralandı.(AÖ/EÜ)