İstanbul, Kadıköy’deki Yoğurtçu Parkı’nda öldürülen Şule İdil Dere soruşturmasında “yaşam hakkı”nın ihlali, “adil yargılanma hakkı” ve “bağımsız yargılamanın engellenmesi” gerekçeleriyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuru yapıldı.
Dere'nin ailesi, İstanbul Valiliği’nin sekiz İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilisinin yargılanmasına izin vermeyen kararının İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nce onanmasının ardından AYM’ye başvurduklarını açıkladı.
Olayın sorumlusundan müfettiş ataması istendi
Anayasa Mahkemesi’ne verilen 1 Ağustos 2017 tarihli, avukat Dr. Murat Özveri imzalı başvuruda, “Bölge İdare Mahkemesi’nin gerekçesiz bir şekilde bilirkişilerce sorumlu bulunanların yargılanmasına izin vermeyerek adil yargılanma hakkını ihlal ettiği, aynı mahkemenin, sorumlu-kusurlu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin atadığı müfettiş raporuna dayanarak verilen Valilik kararını onayarak da bağımsız yargılama ilkesini ihlal ettiği” ifade edildi.
Başvuru dilekçesinde, Valiliğin yargılama izni vermeyerek etkin soruşturma yapılmasını engellediği, Bölge İdare Mahkemesi’nin gerekçe göstermeksizin Valilik kararına atıf yaparak etkin soruşturma yapılmasının önünü hukuken kapadığı belirtildi.
Anayasa Mahkemesi’nin “Devlet doğal olmayan her ölüm olayının, sorumlularının belirlenmesinin ve gerekiyorsa cezalandırmasını sağlayabilecek etkili resmi bir soruşturma yürütmek durumundadır” kararı emsal gösterildi.
12 Mayıs 2016’da Yoğurtçu Parkı yaya-bisiklet yolunda Şule İdil Dere’nin ölümünden sorumlu bulunanların yargılanmasına izin verilememe kararının kaldırılması talep edildi.
Ne olmuştu?
12 Mayıs 2016'da Kadıköy Yoğurtçu Parkı yaya yolunda Kurbağalıdere'den balçık taşıyan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait hafriyat kamyonu Şule İdil Dere'ye çarparak öldürdü.
11 gün sonra, 23 Mayıs 2016'da Dere’nin ölümüne sebep olan çalışmayı yapan İBB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı, İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı’na terfi ettirildi.
Aralık 2016’da olayla ilgili davanın açılamaması üzerine basın haberleri ihbar kabul edilerek HSYK soruşturma başlattı. Soruşturma henüz sonuçlanmadı.
10 Ocak 2017’de, bilirkişi raporları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve işi beraber yaptığı İSTAÇ A.Ş. yetkililerini ve İBB üst düzey yetkililerini müteselsilen [zincirleme] sorumlu ve asli kusurlu buldu. “Asli kusurlu” bulunanlar arasında hafriyat çalışmasını yöneten ve 11 gün sonra İBB Teftiş Kurulu Başkanlığı’na atanan isim de vardı.
9 Şubat 2017’de Savcılık, İBB yetkililerinin yargılanması için Valiliğe başvurdu.
Valilik ise 2017’de, bilirkişi raporunda adı sorumlular arasında geçen Teftiş Kurulu Başkanı'ndan müfettiş talep etti.
12 Mayıs 2017’de İstanbul Valiliği'nin, 45 günlük yasal cevap verme süresini aşarak 96 gün sonra sorumluların yargılanmasına izin vermediği kararı, Savcılığa ulaştı.
Haziran 2017 Valilik kararının iptali için İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'nde itiraz davası açıldı. 22 Temmuz 2017 İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, İstanbul Valiliği kararını aynen onayarak sorumluların yargılanmasına izin vermedi. (AS)