İçişleri Bakanı Beşir Atalay, halkın üzerine ateş edip iki kişinin ölümüne, yedi kişinin yaralanmasına neden olan Turan Benli'nin "gönüllü köy korucusu" olduğunu açıkladı. 2009 resmi rakamlarına göre, yaklaşık 59 bin düzenli maaş alan geçici köy korucusu, 23 bin 274 gönüllü korucu var.
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'nın (TESEV) yayımladığı "Almanak Türkiye 2008: Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim"de*, Dilek Kurban'ın yazdığı koruculukla ilgili yazıdan, gönüllü koruculukla ilgili bölümleri alıntılıyoruz.
Devletin güvenlik güçlerine PKK ile mücadelede destek olmaları amacıyla görevlendirdiği korucular geçici köy korucularıyla sınırlı değildir. Bölgede görev yapan bir diğer korucu kategorisi, gönüllü koruculardır. Geçici korucuların aksine devletten düzenli maaş almayan, ancak yine de geçici korucular gibi devlet tarafından silahlandırılan ve PKK ile mücadelede görev alan gönüllü korucular, kamuoyunun ve basının dikkatinden büyük ölçüde kaçmıştır. Gönüllü köy korucu alımının yasal dayanağı, geçici köy korucularında olduğu gibi, Köy Kanunu'dur.
Kanunun 74. maddesine göre: "Köy muhtarı ve ihtiyar meclisi, mahsul zamanlarında çapulcular ve eşkıya türemiş ise yağmadan köy halkını korumak için köylünün eli silah tutanlarından lüzumu kadarını gönüllü korucu ayırarak bunların isimlerini bir kâğıda yazıp kaymakama götürür. Kaymakamın müsaadesi olursa bu gönüllü korucular asıl korucularla beraber yağmacılara ve eşkıyaya karşı köy ve köylüyü korurlar."
Dolayısıyla, 1924 tarihli bu kanunda öngörülen, kırsalda yaşayan halkı "çapulcu ve eşkıya"lara karşı koruyacak bir tür gönüllü ordu kurmaktır. Dönemin siyasi, coğrafi, askeri ve sosyal koşulları göz önünde bulundurulduğunda, henüz tam anlamıyla profesyonel bir ordusu bulunmayan yeni cumhuriyetin kendisine karşı baş kaldıran Kürt isyancıları kontrol altına almak için böylesi bir sistem geliştirdiği anlaşılmaktadır .
Bugüne geldiğimizde ise, gönüllü köy koruculuğunun uygulamasının değişen siyasi koşullara ayak uydurmak üzere bir miktar revize edilmiş olduğu görülmektedir. Bu defa hedef, PKK ile mücadeledir. Bakanlar Kurulu kararıyla göreve alınan geçici köy korucularının aksine, gönüllü korucular yereldeki mülki amirlerin kararıyla işe alınmaktadır.
Dolayısıyla, gönüllü köy koruculuğu sistemi, sadece yasama organının değil merkezi hükümetin dahi denetiminden muaf olarak bütünüyle yereldeki mülki idarenin takdir ve yetkisine tabidir. Nitekim, bir kişinin gönüllü köy korucusu olabilmesi için, kaymakamlığa kendisinin ve ailesinin güvenliğinden endişe ettiği gerekçesiyle bu yönde bir talepte bulunması ve sicilinin temiz olması yeterlidir. Bu koşullar sağlandığında, güvenlik güçlerinin (jandarmanın) kişinin yaşadığı köyde güvenlik sorunu bulunduğuna dair onayının alınmasıyla kişi gönüllü köy korucusu olarak alınıp silahlandırılmaktadır.
Geçici korucular jandarma öncülüğünde kendi köylerinin dışındaki yerlerde yapılan operasyonlara katılabilirken, gönüllü korucular sadece kendi yaşadıkları köylerde kendilerinin ve ailelerinin güvenliğini sağlamak amacıyla silah taşıyabilmektedir.
Korucuların eğitimleri
Gerek geçici gerekse gönüllü korucularla ilgili temel bir diğer sorun, bu kişilerin temel bir eğitim almaksızın güvenlik güçleri olarak silahlandırılmalarıdır. Asker ve polis gibi resmi güvenlik güçlerinin aksine silah kullanımı, suçluların yakalanması, kovuşturma, çatışmalarda sivillerin güvenliğinin gözetilmesi gibi temel konularda etik, teknik ve diğer eğitimlerden geçmeyen korucuların aldıkları tek eğitim, göreve başlamadan önce ve görevde ihtiyaç duyulan hallerde "belli bir süre" tabi tutuldukları eğitimdir.
Bu eğitimin süresi belirlenmemişken, usul ve esasları da Jandarma Genel Komutanlığı'nın takdirine bırakılmıştır. TESEV Ülke İçinde Yerinden Edilme Araştırma ve İzleme Grubu'nun yoğun bir korucu nüfusu barındıran Batman'ın Sason ilçesindeki saha çalışmaları sırasında görüştüğü korucular, bu eğitimlerin 15 gün sürdüğünü, sadece erkek korucuların 'eğitim'den geçtiğini, kendileri de silah taşıyan korucu ailelerinin kadın ve çocuk mensuplarına ise güvenlik görevlilerince herhangi eğitim verilmediğini belirtmişlerdir.
Suçlar
Gönüllü köy korucularının işlediği suçlara dair de bazı resmi veriler bulunmaktadır.
Aralık 2003 itibarıyla toplam sayıları 12.279 olan gönüllü köy korucularının 264'ü "öldürme ve öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Kanuna Muhalefet, meskûn mahalde silah atmak, orman kaçakçılığı ve silah kaçakçılığı gibi adi suçlardan", 78'i ise PKK'ye yardım ve yataklık suçundan hüküm giymiştir. (TK)
* Almanak Türkiye 2008: Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim, Temmuz 2009. Ulaşmak için tıklayın.