Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, koruculuk sistemini savunduğu konuşmasında, "üç beş hata yapan" için bütün sistemi suçlamanın PKK'nin amaçlarıyla doğru orantılı olduğunu söyledi. Ancak, "zorunlu göç" diye bilinen, ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin geri dönebilmesi için uluslararası örgütler de koruculuğun kaldırılması gerektiğini söylüyor.
BM
Birleşmiş Milletler (BM) Ülke İçinde Yerinden Olmuş Kişiler Özel Temsilcisi Francis Deng'in 2002 ziyareti sonrasındaki raporunda yedi tavsiyesinden biri, "PKK militanlarının ve köy korucularının silahsızlandırılması ve topluma yeniden kazandırılması"ydı. BM koruculuk kaldırılana kadar korucuların silahsızlandırılmasını öneriyor.
AB
Avrupa Birliği Komisyonu, ilerleme raporlarında aynı bağlamda bu konuyu gündeme getirdi. 2008 raporunda "Hükümetin yerinden edilenler (zorla göç ettirilenler) için genel bir stratejisi yok. Koruculuk hâlâ kaldırılmadı" diyordu.
HRW
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 2002 raporunda, köye geri dönüşler için koruculuğun kaldırılmasının şart olduğunu belirtiyordu.
TESEV
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'(TESEV) ülke içinde yerinden edilmişlerle ilgili çalışmalarında koruculuğun ve çatışmalı ortamın sona erdirilmesi gerektiğini sürekli belirtti. Koruculuğu teşvik eden hükümet politikalarını eleştirdi.
AKP'li Kurt
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt Mardin Bilge köyü'nde 44 kişinin öldürülmesiyle ilgili değerlendirmesinde, "Bu sistem nedeniyle insanların köylerini boşalttığını iyi biliyoruz. Korucuların terk edilen arazileri kullandığını biliyoruz" demiş, "'Korucuların elinden silahı alırsak çözeriz' yaklaşımı doğru olmaz. Ama bu sistemin doğurduğu sonuçlar da ortada. Kürt sorunu ile birlikte çözmek adına masaya yatırılmalı ve ülkeyi şiddetten uzaklaştıracak projelere hız verilmeli diye düşünüyorum" diye konuşmuştu.
İHD
İnsan Hakları Derneği (İHD) koruculuk sisteminin 17 yıllık suç bilançosunu yayınladığı açıklamasında, yasaya göre koruculuğun "olağanüstü hal (OHAL) ilanını gerektirecek sebeplere bağlı olarak şiddet hareketlerinin köyde veya çevresinde artması" şartına bağlı olduğunu anımsatmış, "OHAL kalktığından, bu sistemin de kalkması gerek" demişti.
İHD gerekçeleri şöyle sıralamıştı:
Güvenlik kuvvetleri için belirlenmiş görev, sorumluluk, yaptırımlar korucular için öngörülmedi. Başlı başına bir asayiş sorunu haline geldi.
Kürt sorununda şiddet politikasının devamında önemli bir araç olarak koruculuk kullanılmıştır. Kürt sorununda barışçıl politikalar için sistemin kaldırılması gerekir.
Korucu bulunduran köylerde şiddete dayalı kültür oluşmuştur. Etkileri Türkiye'ye yayılmaktadır.
Cezasızlık politikasından korucular da yararlanmıştır. Suç işleyenlere karşı etkili ve yeterli soruşturma ve kovuşturma yapılamamıştır.
Kürtlerin çoğunluğu içerisinde korucular adeta ötekileştirilmiştir. İleride ağır travmaların yaşanmasına sebep olabilir.
Boşaltılan köylere geri dönüşün önündeki engellerden biri de koruculuktur. (TK)