Olof Palme Merkezi'nde bugün (Çarşamba) yaptığı basın açıklamasında Ghezali, ABD'li askerlerin yabancı pasaporta sahip herkesi tutukladığını, yüzlerce kişinin işkenceden geçirildiğini anlattı.
Irak'ta Ebu Gureyb Cezaevi'nde görev yapan bazı askeri şeflerle, işkencelerden sorumlu tutulan komutanın Guantanamo Hapishanesi'nde görev yaptığı da ortaya çıktı.
Dışişleri Bakanlığı'nın yürüttüğü yoğun diplomasi sonucu İsveç güvenlik birimlerine teslim edilen Ghezali, geçtiğimiz hafta özel bir uçakla İsveçli diplomat grubu eşliğinde Stockholm'e getirilmişti.
Cezayir asıllı İsveç vatandaşı
Mehdi Ghezali, Cezayir asıllı göçmen bir ailenin oğlu. 25 yaşında. İsveç'e henüz bir yaşındayken gelmiş. Ailesi orta gelirli, Müslüman kültüre önem veren, dindar bir yapıya sahip.
Ghezali, 11 Eylül saldırılarının ardından, ABD'nin Afganistan'a yönelik operasyonları sırasında, Pakistan'da tutuklandı.
ABD güvenlik birimlerinin "El-Kaide örgütü üyesi olduğu; El-Kaide'ye destek olmak amacıyla Pakistan'da bulunduğu" suçlamalarını reddeden Ghezali, daima suçsuz olduğunu söyledi.
"Dünyanın beni unuttuğunu düşündüm"
"Savaş başladığında, El-Kaide'ye katılmak için değil, okumak için Pakistanda'ydım. ABD'liler, yabancı pasaporta sahip herkesi topladı. Yüzlerce masum kişi hâlâ tutuklu, işkence altında" diyen Ghezali, Guantanamo'daki koşulları şöyle özetledi:
* Guantanamo Askeri Hapishanesi'nde bilincimi kaybetmeme neden olacak kadar soğuk hücremde, ayaklarım prangalı olarak tutuldum. Yemek ve tuvalet ihtiyacımı aynı hücrede görüyordum. Hücreme, akrep ve böcekler geliyordu. Oradaki yüzlerce kişi aynı koşullarda yaşamayı sürdürüyor.
* Sürekli uykusuz bırakıldım, dövüldüm. 45 derece sıcağın altında susuz ve aç bırakıldım.
* Sorgum, buraya gelmeden iki gün önce gerçekleştirildi. Dış dünya ilişki kurmama izin verilmedi. Bütün dünyanın beni unuttuğunu düşündüm. Benim için sürdürülen girişimlerden haberim olmadı. Hiçbir tutukluya bilgi verilmiyor.
* Sorgu esnasında psikolojik işkenceye ve cinsel tacize maruz kaldım. Tutuklu bulunduğumuz hücrelerde, mahkumlarla birbirimize bağırarak kendimizi tanıtmaya çalıştık. Çoğu, savaş nedeniyle bölgeyi terk etmek isterken sivil otobüslerde, yollarda tutuklanmış kişiler.
Halk milisleri'nden ABD'lilere
Bazı mahkumları yerel kuvvetleri tutuklayıp ABD'lilere teslim ettiğini, bazılarının da halk milislerince ya da korucularca tutuklandığını belirten Ghezali, kendi tutukluluğunu ise, şöyle anlattı:
"Beni Pakistan'da halk milisleri alıkoydu. Sanırım belli bir para karşılığında, daha sonra ABD'lilerin görevlendirdiği, bölgesel korucu beylere satıldım. Onlar da beni ABD'lilere teslim etti."
ABD'ye tazminat davası açıyor
Mehdi Muhammed Ghezali'nin işkence nedeniyle ayak topuğundan rahatsızlandığını ayrıca psikiyatrik tedaviye ihtiyaç duyduğu belirtildi.
Ghezali'nin avukatlığını Anna Lindh'in katil zanlısı Mihail Mihailoviç'in avukatı Peter Athlin üstlendi. Ghezali'nin İsveç'te El-Kaide örgütü üyesi olduğu suçlamasıyla yargılanamayacağını belirten Athlin, ABD'ye tazminat davası açmak üzere girişimlerde bulundu.
Ghezali'nin İsveç'e getirilmesi medyada
Ghezali'nin İsveç'e getirilişi, medyada tartışma konusu oldu.
Görüşlerini açıklayan vatandaşlardan bazıları, ABD'nin suçlamalarında haklı olduğunu savunup Ghezali'nin İsveç'e getirilmesi için 500 bin kron masraf yapılmasına tepki gösterdi.
Bazı vatandaşlar da, Ghezali'nin İsveç'e getirilmesini ABD'ye karşı onur meselesi olarak değerlendirip "Dışişleri Bakanlığı'nın zafer kazandığı" yorumunu yaptı.
40 ülkeden 600 tutuklu
Mehdi Muhammed Ghezali'nin serbest bırakılması için babası Mehdi Ghezali 2.5 yıl boyunca bireysel eylemler yaptı. Tutukluluğu sırasında oğluna yöneltilen "El-Kaide üyesidir" suçlamalarını reddeden baba Ghezali, Stockholm'deki ABD Büyükelçiliği önünde açlık grevi de yapmıştı.
Guantanamo Üssü'nde oluşturulan hapishanede yaklaşık 40 ülkeden 600 tutuklu bulunuyor. 2004'ün başından bu yana, yaklaşık 140 tutuklunun serbest bırakıldığı veya ülkelerine gönderildiği, bunların bir kısmının El-Kaide ve Taliban örgütü üyesi oldukları suçlamasıyla kendi ülkelerinde de yargılandığı biliniyor.
Bu arada Norveç Borsası'nın önemli şirketlerinden uluslar arası Aker Kvaerner firmasının da Guantanamo Üssü'nün inşasından ve sürdürülmekte olan hizmetlerden yüksek miktarda kâr elde ettiği ve hala bu görevi sürdürdükleri açıklandı.
Norveç Basını, Aker Kvaerner şirketini kara listeye aldı; birçok hissedar şirketi protesto ediyor. Önümüzdeki günlerde şirketin borsadaki hisse alışlarında ciddi bir düşüş yaşanacağı söyleniyor. İskandinav İşadamları Derneği'nin konuya ilişkin girişimde bulunması sorgulanması bekleniyor. (BB)