Gezi Davası kapsamında tutuklu bulunan Can Atalay, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Tayfun Kahraman ve Osman Kavala'ya destek için sürdürülen adalet nöbeti, 1000. gününde Karaköy’deki TMMOB binası önünde bir eylemle devam etti.
Eylemde, "Gezi bizim onurumuzdur", "Gezi tutsakları özgür kalacak", "Hukuksuz tutsaklık sona erecek", "Halkın vekili tutsak edilemez", "Vera’nın ahı sizi boğacak" sloganları atıldı. Tutuklu isimler Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ın Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden’in ise Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan gönderdikleri mesajlar okundu.
Can Atalay: Birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız
Atalay şu mesajı gönderdi: "Üzgünüz, ancak 1000 gündür içeride olduğumuz için değil; adalet ve hukuktan günbegün uzaklaşan memleketimiz için, demokrasi adına kaybettiğimiz değerler için üzgünüz. Umudumuzu asla kaybetmiyoruz. Demokrasi ve hukuktan yana mücadelemizi ısrarla sürdürecek, adaleti, kardeşliği, vicdanı, özgürlüğü ve elbette Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz. Çözüm için, siyaseten teferruata takılmadan, ana sorunumuzun bugün yaşadığımız ikili hukuku ve ikili işleyişi aşmak olduğunu bilerek, kararlılıkla yan yana duruşumuzu güçlendirmeliyiz. Birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız."
Tayfun Kahraman: Umudumuz hiçbir zaman tükenmeyecek
Kahraman şu mesajı gönderdi: "Yaşanan adaletsizliğe ve her gün daha da artan baskılara ve hukuksuzluklara karşı, doğrudan ve adaletten yana olmaya devam edeceğiz. Bugün karşı karşıya olduğumuz, içimizi acıtan hukuksuz uygulamalara dur demek için haklılığımızı daha gür bir şekilde haykıracağız. Hepimizin kazanacağı, tüm yurttaşların özgür, adil ve kardeşçe yaşayacağı günleri hep birlikte inşa edeceğiz. Güzel ve özgür günler için umudumuz hiçbir zaman tükenmeyecek."
Çiğdem Mater: Yine de umuttan vazgeçmemeli
Mater şu mesajı gönderdi: "Yüz yıllık tarihimize ve ötesine baktığımızda, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik epeyce kalın ciltler dolduruyor. Yine de umuttan vazgeçmemeli. Bizlerle başlamadı ama umarım haksız, hukuksuz, adaletsiz günlerin son demleridir bizimkiler."
Mine Özerden: Gidişat, son olmadığımızı da gösteriyor
Özerden şu mesajı iletti: "Bizler bu ülkede ilk haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan değiliz. Gidişat, son olmadığımızı da gösteriyor. Hepimiz asıl cevap almamız gereken soruları sormaya devam edelim. Bir bebekten katili yaratan karanlığı sorgulayabildik mi, bitirebildik mi? Hakikatin yalanlarla, mış gibi yapmalarla gizlenmesinin önüne geçebildik mi? Gidilecek daha çok yolumuz var gibi görünüyor. Öyle değil mi?"
Eylem, tutuklu isimlere destek mesajları ve adalet çağrılarıyla sona erdi.
Osman Kavala'nın mahpusluğunu anlatan "Bir Dava Hikâyesi" raflarda
Çiğdem Mater: Tüm hakimler suçsuz olduğumuzu biliyor
Çiğdem Mater, sinemada hapishaneyi yazdı
Bayram günlerinde derin bir özlem: Mine Özerden’e Açık Mektup
Özerden: Bu saçma sapan davanın gidişatını şaşkınlıkla seyrediyorum
Ne olmuştu?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Nisan 2022'de Osman Kavala'ya hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'ye ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası verdi.
Eylül 2023'te ise Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Osman Kavala'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ile Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku'ya verilen 18'er yıllık hapis cezalarını onadı. Mücella Yapıcı, Yiğit Ali Ekmekçi ve Hakan Altınay'ın ise mahkumiyet kararları bozdu ve tahliyelerine hükmetti.
Yargıtay'ın hakalrında bozma kararı verdiği Yapıcı, Ekmekçi ve Altınay, 21 Şubat 2024'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden yargılanmaya başladı.
Gezi davasında Osman Kavala 1 Kasım 2017’den, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman da 25 Nisan 2022'den bu yana hapisler.
8 yıldır hapis
Osman Kavala, tutuklandığı 1 Kasım 2017’den beri dışarı çıkamadı. Gezi Davasından iki kez yargılandı. ilkinde beraat etti. Mahkemenin serbest bırakılmasına karar verdiği gün başka suçlamayla yeniden tutuklandı. İkinci yargılamada ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi.
Türkiye AİHM’nin ‘ihlal’ ve ‘derhal serbest bırakılması’ yönündeki kararına uymadı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, bunun üzerine 2019 tarihli AİHM’nin ihlal kararının gereği olarak Türkiye hakkında ‘ihlal prosedürü’ başlattı. Süreç devam ediyor.
Kavala 2017 Gezi olaylarını finanse etmekten dolayı yargılanmasının ardından 15 Temmuz soruşturması kapsamında darbe ile ilişkilendirilmiş, 2022 yılında hükümeti devirmeye teşebbüs suçundan mahkum edilerek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
(EMK)