Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin İstanbul milletvekili Ufuk Uras, Genelkurmay'ın 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonuna Demokratik Toplum Partisi (DTP) milletvekillerini davet etmemesini değerlendirirken "Bu tıpkı andıçlarla gazetecilere yaptıkları ayrımcılık gibi. Ama yalnızca milletvekillerine değil, onları seçen halka yönelik bir ayrımcı tutum anlamına da geliyor" dedi.
DTP'nin Diyarbakır milletvekillerinden Gültan Kışanak'sa "Her ayrımcılık DTP' ye oy veren seçmenlerde kendilerine karşı bir ayrımcılık yapıldığı duygusu uyandırıyor" diye konuştu ve ekledi: "Bütün kurumların kendilerini demokratik hukuk devleti çerçevesi içinde tanımlanan görev ve sorumluluklarıyla sınırlı görmeleri, bunun dışına çıkmamaları, ayrımcı yaklaşım içinde olmamaları gerekiyor."
Askerler yine konuştu
Askerlerin DTP'yle ilgili tutumu yalnızca resepsiyon davetiyesiyle sınırlı değildi.
Hürriyet'in haberine göre Kara Kuvvetleri Komutanı ve sıradaki Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, DTP'li milletvekillerinin davet edilmemesini ilişkin "PKK’ye terör örgütü diyemiyorlar. Demeyen insanı nasıl davet edebiliriz? Bakın ya şu an onları buraya davet etseydik ve bu gece bir şehit verseydik bunu nasıl anlatırdık. Bunu mantığınız alıyor mu? Bölücü diyorlar mı? Demiyorlar... Ondan sonra da bize ayrımcılık yapılıyor diyorlar. Nasıl olacak bu?" dedi.
Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'sa Şırnak'taki operasyonda kimyasal silah kullanılmış olabileceği iddiaları sorulduğunda "Palavra, tamamen yalan. Ben askerim, teröristleri muhatap almam" dedi.
Uras: Devlet memuru makul milletvekili, makul olmayan milletvekili ayrımı yapamaz
Uras da resepsiyona davet edilmeyen milletvekillerindendi. "Askeri bürokrasinin, yani devlet memurlarının ' Sosyalist milletvekilini çağırmayalım, sağcı liberal vekilleri çağıralım' diye siyasi bir tercih hakları olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu.
"Askeri bürokrasinin siyasallaşması, siyasi tercihlerde bulunması nereden bakarsanız bakın kabul edilemez. Üstelik DTP'yle ilgili yargıda bulunma, hüküm verme hakkı da söz konusu değil. Siyasi partiler yargı denetimine tabidir. Hiç kimse kendini yargı yerine koyamaz."
Uras "Beni esas ilgilendiren, kendini solda, sosyal demokrat olarak nitelendiren partilerin de bu ayrımcı tutuma karşı sessizliklerini korumaları" dedi.
"30 Ağustos Meclis bahçesinde kutlanmalı"
Uras, 30 Ağustos kutlamalarının ordu tekelinde olmasını da eleştirdi.
"Bu ülkeyi ya Meclis ya da devlet memurları yönetecek. Karar verilmeli. Kurtuluş Savaşı, Türk, Kürt, her türlü politik eğilimden insan, toplum olarak verildi. Kurtuluş Savaşı'nın kararını veren de, Millet Meclisi oldu. Siyasi kararla verildi. 30 Ağustos Meclis'in bahçesinde, sivil zeminde kutlanmalı."
Kışanak: Yapacağımız tek şey döne döne doğruları anlatmak
DTP'nin uğradığı ayrımcılığı nasıl aşacağıyla ilgili Kışanak "Bütün sorunların ancak muhataplarıyla konuşularak, tartışılarak aşılabileceğine inanıyoruz. Bu DTP'ye yönelik ayrımcı uygulamalar için de geçerli. Yapacağımız tek şey döne döne doğruları anlatmak olacak" dedi.
Kışanak, asıl konuşulması gerekenin Kürt sorunu olduğunu vurguladı. "Sorunun çözümsüzlüğünün en önemli nedenlerinden biri, iletişim sorunu. Bu gürültü ortamında, kimin gerçekte ne dediği duyulmuyor. Biz iletişimi engelleyebilecek gürültü ortamına zemin olmayacağız. Gürültüyü önlemeye çalışacağız ki, siyaseten ne dediğimiz duyulsun." (TK)