Yazar Sungur Savran, Barack Obama'nın ABD Başkanı seçilmesine gösterilen olumlu tepkiler için "Bütün dünyada İnsanlar barış, daha adil bir düzen ve demokrasi açlığı içindeler ki, Obama'nın sadece görüntü olan değişim propagandasından muazzam bir umut dalgası doğdu" diyor.
Yedi yıllık George W. Bush yönetiminin yarattığı enkazın, rakibi John McCain'in Bush'un devamı olarak algılanmasının, Obama'ya ciddi bir şan yarattığını düşünen Savran, bunu "2001 krizinin Türkiye'de iktidardaki partileri yerle bir etmesi"ne ve "Erdoğan'a büyük bir fırsat vermesi"ne benzetiyor.
Savran'la 20 Ocak 2009da başlayacak Obama yönetimindeki ABD'den neler beklenebileceğini, Obama'nın seçilmesinin anlamını konuştuk.
Irk sorunu bitmiş değil: "Obama'nın bir siyah olarak seçilmesi elbette dünyada ezilmeye karşı herkes için sevinç olabilir. Ama unutmamak gerek; Harlem'de yaşayan siyahların yaşam beklentisi 46 yıl. Obama'nın seçilmesi, ABD'de ırk sorununun ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Aynen Mandela'nın Güney Afrika başkanlığının yalnızca yasal hakları değiştirmiş olması gibi."
ABD sistemine derinden bağlı: "Obama ABD sistemine derinden bağlı bir kişilik. Başkan Yardımcısı olarak seçtiği Joe Biden, ABD'nin son 30 yılının gerici politikalarını temsil ediyor. Onun için seçildi. McCain gibi tamamen Bush'un devamı bir ekonomik politika önermediyse de, Obama'nın Wall Street'e yakınlığını bütün ABD biliyor. 700 milyar dolarlık kurtarma paketinin geçmesi için elinden geleni yaptı. Etrafındaki danışmanların bir bölümü Clinton döneminden. Clinton Demokrat Parti'nin sağ kanadındandır. Obama'nın Beyaz Saray için kalem müdürü olarak seçtiği Rahm Emanuel son derece sağcıdır."
Dış politika, "savaş politikası": "Obama'nın dış politikası bir savaş politikası olacaktır. Afganistan'da asker sayısını artırmayı vaat ediyor, Pakistan'ın kuzeyini bombalamaktan söz ediyor. Fanatik bir İsrailci olan Biden'la birlikte İsrail'in İran'ın nükleer silahlarına karşı politikasını mutlak izleyecektir. Irak'tan askerleri 16 ayda çekme vaadiniyse, seçim öncesi son dönemde yaptığı konuşmalarda 'gözden geçirebiliriz' diye sulandırdı."
Çok taraflılık, ama "düşman olmayanlar"la: "Obama'nın getireceği en önemli değişiklik, ABD'nin savaşta olmadığı, düşman bellemediği ülkelerle arasının düzelmesi. Çok taraflılık geri gelecek gibi görünüyor. Dünyada büyük prestiji var, bundan yararlanacaktır."
Krizle birlikte ABD-Avrupa ilişkileri kötüleşebilir: "Ekonomide, bütün ülkelerde alt üst oluş yaşanacak. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy gibi bir sağcının bile bankaları kamulaştırdığı, fon kurduğu bir dünyadayız. Bunlar, Sarkozy'nin, Obama'nın işçilerin, emekçilerin temsilcileri olmasından değil; kapitalizmin krizi çok derin. Kurtarmak için her türlü yola başvurabilirler. Kriz emperyalistler arasında o kadar çok rekabet yaratacak ki, ABD-Avrupa ilişkileri eskiden de kötüleşebilir. Geleceği belirleyen Obama değil, kriz."
Obama'ya gelen oylar: "2003'ten bu yana, ABD'de savaş karşıtı hareket geniş bir gençlik kitlesini yeniden politikaya uyandırdı. Bunların bir bölümü Obama'nın şimdi artık ünlü hale gelen kampanyasının yüksek sayıdaki genç ve aktif militanları oldular. Ekonomik kriz, bir bakıma, Bush'un Cumhuriyetçi Parti'yi içine soktuğu tabutun son çivisi oldu. Obama McCain'e göre çok daha devlet kişisi gibi davrandı; daha sorumlu yaklaştı. Obama kampanyası aslında ABD'nin artık beyaz bir toplum olmadığını, geçmişte olduğu gibi siyahları ezen bir beyaz çoğunluğun vatanı olmadığını ortaya koydu. Latin Amerika kökenlilerin yüzde 60'ı Obama'ya oy verdi. Bugüne kadar ümitsizlikten oy kullanmayan siyahlarda da oy kullanımı artışı var." (TK)