Gazeteci Ayşenur Arslan, bugün öğle saatlerinde evine giden İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi polislerince alındı, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesine götürüldü.
Arslan'ın savcılık ifadesi, saat 13.30 civarında başladı. Yaklaşık bir saatlik ifadesinin ardından adliyeden çıktı.
“Bu bir gözaltı değil, Emniyet Müdürlüğüne götürülmedim”
Arslan adliye çıkışında gazetecilere şu açıklamayı yaptı:
“Bu bir gözaltı değil, gözaltı prosedürü uygulanmadı, mesela hastaneye götürülmedim, herhangi bir Emniyet Müdürlüğüne götürülmedim. Bir Terörle Mücadele ekibi bana savcılığa kadar eşlik etti, diye özetleyebilirim.
Sayın savcı, sosyal medyada iyice köpürmüş olan meselenin, deyim yerindeyse köpüğünü alarak bana sorular yöneltti. Ben o sözlerimde gerçekte ne anlattığımı, neyi kastettiğimi, terörü övmek bir yana dursun, bu konudaki kaygılarımı anlattığımı paylaştım.
Bunun sonucu bir davaya dönüşür mü, onu zaman gösterecek. Netice itibariyle buradayım, karşınızdayım. Canlı yayından gözaltına alınıp oradan Silivri’ye götürülen Merdan Yanardağ varken, yasal haklarını kullanması engellenen Barış Pehlivan, Gezi hükümlüleri varken, pek çok kişinin başına çok ciddi şeyler geliyor, kendi adıma bunu bir mesele olarak görmekten utanırım.
Biraz yorucu bir süreç, tam da sağlımın bozuk olduğu bir döneme denk geldi bu o nedenle bir süre konuşma orucu içinde olacağım. Sizleri elbette bilgilendiririm. Başta birçok genç meslektaşım olmak üzere herkese ilgilerinden dolayı teşekkür ediyorum.”
Avukat Ülgen: Çağrılsaydı giderdi
Avukatı Celal Ülgen bianet’e yaptığı açıklamada “Henüz bir gözaltı kararı yok. İfadeye çağrıldı. Ancak evine polislerin gelmesi yerine aranıp çağrılsa ya da telefonuna bir mesaj atılsa da giderdi ama son dönemin modası böyle artık… Zaten ortada bir suç yok” dedi.
"Propaganda" ve "suçluyu övme" suçlamaları
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Arslan’ın, Emniyet Genel Müdürlüğüne saldırıyla ilgili dünkü Medya Mahallesi programında söyledikleri nedeniyle hakkında "terör örgütü propagandası yapma" ve "suçu ve suçluyu övme" suçlarından resen soruşturma başlatmıştı.
Soruşturma kapsamında ifadesine başvurulmasına karar verilen Arslan, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin nezaretinde mevcutlu olarak Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na (Adliye) götürüldü.
"Ben gazeteciyim, yaptığım şey sorgulamaktı"
Arslan, programın yayından kaldırılması ve hakkında soruşturma başlatılmasının Gerçek Gündem’e yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Terörü övmek de asla söz konusu değil. Ben süreci sorguladım. Üstelik programın bütünü izlerseniz ‘bu sözlerimden terör propagandası çıkarılacaktır ama açıkça terörü lanetliyorum’ dedim. Programda var, izleyin göreceksiniz. Türkiye tamamen sessizliğe gömüldü. Konuşanların da susmasını istiyorlar. İstedikleri bu. Savcılığın soruşturma başlattığı anlaşılıyor. İfadeye çağıracaklar, anlaşılan. Giderim ifademi veririm. Ben gazeteciyim yaptığım şey sorgulamaktı. Ha sonra nereye düşer. Mücella Yapıcı’nın yatağı boş, Silivri’ye giderim. Bol bol kitap okurum.”
Arslan, Sözcü’ye yaptığı açıklamada da en çok yanlış anlaşılmaktan dolayı üzgün olduğunu belirtirken “teröre sonuna kadar karşı olduğunu, meslek hayatı boyunca terörün hep karşısında olduğunu” söyledi.
Ne olmuştu?
Ayşenur Arslan dünkü (2 Ekim) Medya Mahallesi programında Emniyet Genel Müdürlüğüne saldırıyla ilgili şu yorumu yaptı:
“Belki kendisini patlattı denilen kişi, terörist üzerinde ya da arabada uzaktan kumandalı patlayıcı olduğunu bilmiyordu. Çünkü o kadar manasız ki gelip hiçbir şey yapamadan ölünmez. Bana sorarsanız her şeye aykırı durup dururken kendini patlatmış. Ama esas olarak bu benim aklıma takılan şeylerden biri iddia edemem elbette. Ama bir arabanın şoförü öldürülerek neden... O kadar kolaydır ki kilidiyle açacaksınız düz kontak çalıştıracaksınız bombayı şey yapıp gideceksiniz. Ankara'da bunu yapmak varken neden Kayseri'de birini öldürerek ben geliyorum, bombalar sırtımızda, tabanca belimizde mi, nedir yani?”
Bu açıklaması nedeniyle sosyal medyada hedef gösterildi, ardından Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, gazeteci Ayşenur Arslan ve Halk TV hakkında inceleme başlatıldığını açıkladı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da Arslan hakkında “terör örgütü propagandası yapma” ve “suçu ve suçluyu övme” suçlarından soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Ayşenur Arslan hakkında
Gazeteci, TV programcısı.
İtalyan Dili ve Edebiyatı bölümünden 1972’de mezun oldu, gazeteciliğe 1974 yılında TRT'de muhabir olarak başladı. 1982 yılında Güneş Gazetesi'nde haber müdürü olduktan 2 yıl sonra istifa etti ve Nokta Dergisi'nde ardından Söz Gazetesi'nde çalıştı. Kaynak
Cumhuriyet Gazetesi'nde, Star TV'de ve ATV'de çalıştı. 8 yılın ardından tekrar Star TV'de çalışmaya başladı. Ardından Medya Mahallesi programını CNN Türk'te yapmaya başladı.
Roboski katliamı sonrasında CNN Türk'de görev yapan Ayşenur Arslan konuğu Can Dündar ile yayındaydı. Arslan program sırasında “Çok fena bir haber geldi. Televizyonlarda resmi açıklama bekleniyor. Vali kısa süre önce açıklamayı yapmış, haber kanalları girer mi bilmiyoruz ama biz biraz sonra ayrıntısıyla vereceğiz” dedi ve bilgileri aktarmaya devam etti. CNNTürk yöneticileri ise rejiyi basarak yayını sonlandırdı.
Son olarak Halk TV'de “Medya Mahallesi” programını yapıyordu. (AS)