Haberin İngilizcesi için tıklayın
Bilecik M Tipi kapalı Cezaevi’ndeki mahpuslar haftada bir defa banyoya gönderilerek soğuk suyla yıkanmak zorunda kaldıklarını, Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki kadın mahpuslar da darp ve hakarete maruz kaldıklarını yazdı.
Milletvekillerine yazdıkları mektuplarda maruz kaldıkları hak ihlallerini anlatan mahpuslar, şikayetlerinin ya cevapsız kaldığını ya da başka hapishanelere sevklerle karşılandığını anlattı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Aycan İrmez ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, mahpusların şikayetlerini kamuoyu ve Meclis ile paylaştı.
Şikayet dilekçesini geri çekmeyen mahpusa sürgün
Sarıbal, Meclis’teki basın açıklamasında, “İnsan Hakları Derneği’nin 2016 yılı raporuna göre, cezaevlerinde toplam 1015 sağlık hakkı ihlali, 204 haberleşme hakkı ihlali, 2277 sevk ve sürgün, 1348 işkence ve kötü muamele yaşandığını” söyledi.
“Cezaevindeki kötü yaşam koşulları, hak ihlalleri ve sürgünler üzerine, Bilecik M Tipi kapalı Cezaevi’nden aldığım bir mahkum mektubu, yaşanan hukuksuzları gözler önüne seriyor.
“Bilecik, Gölpazarı Cezaevi’ndeki mahkumlar, insanlık dışı uygulamalarıyla karşılaşmışlar, psikolojik işkenceye maruz bırakılmışlar, haftada bir defa banyoya gönderilerek soğuk suyla yıkanmak zorunda kalmışlar. Ayrıca cezaevi kantininden başka alışveriş yapacak yer olmadığı için, kantininde fahiş fiyatlarla satılan ürünleri almaya zorlanmışlar.
“Mahpuslar 228 adet dilekçe hazırlayıp, koşulların iyileştirilmesi konusunda Cezaevi Savcılığına başvuru yapmış, Savcılık mahkumlarla görüşmüş, koşulların düzeltileceğini söylemiştir. Fakat daha sonra, verdikleri dilekçeleri geri çekmeleri konusunda infaz koruma memurlarının baskılarına maruz kalmışlar.
“Mahpuslara, dilekçeleri geri çekmedikleri için cezaevinde isyan çıkarmaya teşvik suçundan disiplin soruşturması açılmış ve bu soruşturmaya maruz kalan en az 10 kişi başka kapalı cezaevlerine sürgün edilmiş.”
“Mahpusların özel eşyalarına el konuldu”
HDP’den İrmez, cezaevi koşullarıyla ilgili verdiği soru önergesinde, bu konudaki ihlallerle ilgili önergelerin cevapsız bırakıldığını ya da “gayriciddi cevaplandığını” belirtti:
“Cezaevlerinden neredeyse her gün ağır hak ihlallerine ilişkin bilgiler ve bizzat mahkumlar tarafından kaleme alınmış mektuplar alıyoruz.
“Elazığ T-Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan siyasi kadın mahkumlar da bana bir mektup gönderdi. Mektupta, yaklaşık bir buçuk aydır diğer cezaevlerinde uygulanmamasına rağmen kimlik taşıma uygulamasının dayatıldığını, kimlik dayatmasını kabul etmedikleri için cezaevi yönetiminin keyfi uygulamalarına maruz kaldıklarını, haklarından yoksun bırakıldıklarını ifade ettiler.
“23 Ekim 2017’de açık görüş hakları engellendiği için kapıya vurarak çıkmak istediklerini beyan eden kadın mahkumların koğuşu 25-30 kişilik cezaevi personeli grubu tarafından basıldı ve mahkumlar darp edilip yerlerde sürüklenerek onur kırıcı hakaretlere maruz kaldıklarını ifade ettiler.
“Baskının ikinci kez tekrarlandığını, özel eşyalarına el konulduğu, personelin kendilerine ‘Siz köpeksiniz, siz düşmansınız’ şeklinde insanlık dışı onur kırıcı hakaretlere maruz kaldıklarını da mektupta belirttiler.”
Hapishane yönetimine soruşturma açıldı mı?
İrmez, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’den şu soruları yanıtlamasını istedi:
* Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde mahpuslara yaşatılan ve işkence boyutuna varan hak ihlalleri bakanlığınızın bilgisi dahilinde mi? Söz konusu ihlallerin ve sorunların çözümü hususunda bakanlığınızca yapılan çalışmalar var mı?
* Cezaevinde yaşanan ağır hak ihlallerine ilişkin kadın mahkumların dilekçe ile yaptıkları başvuru ve şikayetler niçin cevapsız bırakıldı?
* Hak ihlalleri nedeniyle cezaevi yönetimi ve personeli hakkında idari ya da adli herhangi bir soruşturma başlatıldı mı?
* Cezaevlerinde idareden kaynaklı yaşanan hak ihlallerine karşı almış olduğunuz önlemler nelerdir? Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde çalışan, yönetim de dâhil olmak üzere personele insan ve tutuklu hakları konusunda hizmet içi eğitim verildi mi? (AS)