Fransa 11 Ocak'ta başlattığı Mali operasyonunu sürdürüyor. Fransa operasyonu Birleşmiş Milletler'in Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) aracılığıyla müdahale öngören planı çerçevesinde, Mali hükümetinin ülkede İslami hareketin ilerlemesini engellenmesi için yardım çağrısı sonrası başlattığını ilan etmişti. "Serval" adı verilen operasyonun başlangıcından itibaren geçen üç haftada, Fransa Gao ve Timbuktu'dan sonra Kidal da ele geçirilmeye çalışılıyor.
Fransız askerleri, uranyum zenginliğiyle bilinen Nijer'de, Imouraren ve Arlit'teki iki önemli maden bölgesinin güvenliğini üstlendiği de devlet başkanı tarafından açıklandı. Bu bölgede Fransız özel kuvvetlerin yoğunluğu belirtiliyor. Mali'de ise operasyonun başlamasından beş gün sonra, Fransa ülkenin altın madenleri koruma altına almıştı. Mali Afrika'nın Güney Afrika Cumhuriyeti ve Gana'dan sonra en çok altın üreten ülkesi. Ülkedeki altın rezervi AngloGold Ashanti, Randgold ve IAMgold adlı uluslararası şirketler arasında bölüştürülmüş durumda.
Müdahaleye nasıl gelindi?
Geçen yıl Mali'nin kuzeyini kontrolü altına alan silahlı grupların Konna kentini ele geçirmesi ve başkente doğru ilerleme tehdidinde bulunması üzerine Mali Devlet Başkanı Dioncounda Traore, Fransa'dan yardım istedi.
Fransız cumhurbaşkanı François Hollande'ın, Serval adı verilen askeri operasyonun emrini vermesiyle operasyon başlatıldı. Birleşmiş Milletler, ülkenin kuzey bölgesinde güvenliğin sağlanması için üç bin asker gönderilmesini onaylamıştı. Fransa, silahlı gruplar tamamen bertaraf edilip güvenlik sağlanana kadar askerlerinin Mali'de kalacağını açıkladı.
BM'nin bu kararına atıfla meşruluk düzlemine aktardığı harekatla ilgili konuşan Fransa Savunma Bakanı Jean-Yves Le Drian, askeri müdahaleleri İslamcı güçlerin ilerleyişinin durdurulması, Mali devlet kurumlarının çöküşünün engellenmesi ve Mali'de bulunan Fransa ve diğer Avrupa ülkeleri vatandaşlarının can güvenliğinin sağlanması amacıyla gerçekleştirdiklerini açıklamıştı.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande 2 Şubat'ta Mali ziyaretinde, başkent Bamako'da geçici Devlet Başkanı Dioncounda Traore ile görüştü. Askeri operasyon için: "Fransa'nın Mali'de kalmak gibi bir niyeti yok. Çünkü Mali'de güvenliği, bağımsızlığı ve egemenliği sağlayacak olanlar Malililer, Afrikalılar. Fransa ile Afrika arasındaki ilişkileri saygılı, demokratik ve şeffaf olarak görüyorum." dedi. Traore ise aşırılıklardan kaçınma çağrısı yaptı: "Keşfedilen özgürlüğün coşkusuyla aşırılıklardan kaçının, olayları birbiriyle karıştırmayın ve intikam davranışlarında bulunmayın."
El değmemiş maden ülkesi Mali
Mali, 67 yıl Fransa sömürgesinde kaldıktan sonra, Afrika, Asya, Latin Amerika ve Uzak Asya'yı saran ulusal kurtuluş mücadelelerinin etkisi ve Fransa'nın Avrupa merkezli politikalara yönelmesi sonucu 1960 yılında bağımsızlığını ilan etti.
Mali'de altın, uranyum, mücevher, demir cevheri ve boksit rezervleri bulunuyor. Bu madenlerin bazıları aktif olarak üretilirken bazıları üretilmeyi bekliyor.
Batı Afrika'nın "Altın kuşağı" olarak adlandırılan bölgenin tam ortasında bulunan Mali, 1990'lı yılların sonundan itibaren altın üretimine başlamasına karşın bugün Güney Afrika ve Gana'dan sonra Afrika kıtasının üçüncü büyük altın üreticisi konumuna geldi.
Mali Devleti içinde en nüfuzlu grup, yaklaşık 2 milyon nüfuslu ve hemen hemen nüfusun yüzde 40'ını meydana getiren Bambara etnik grubu. Diğer önemli etnik grupları: Fulbe, Moorlar, Tuareg, Songhai, Dogon ve Senufo. Mali halkının yaklaşık yüzde 90'ı Müslüman. Müslümanlar kendilerine has eğitim sistemlerine sahipler. Hıristiyanlar nüfusun ancak yüzde 1'ini oluşturuyor.
Uranyum zengini ülke: Nijer
Nijer Devlet Başkanı Mahamadou Issoufou, katıldığı TV programında uranyum madeninin Fransız özel kuvvetleri tarafından korunduğunu teyit etti. Geçtiğimiz ay yaşanan rehine krizlerinden sonra, madenlerin korunmasını güçlendirme kararı olduğunu belirtti. Fransız güvenlik güçleri Nijer'deki madencilik sektöründe önemli rol oynayan Areva şirketinin uranyumun çoğunun elde edildiği Imouraren ve Arlit yerleşim birimlerinde maden bölgelerini koruyacaklar.
Fransız haber ajansı AFP'ye göre maden alanında onlarca Fransız özel kuvvetler görevlisi bulunuyor.
Nijer'de yerel güçler maden haklarının Areva'ya verilmesinin ardından bölgede mücadele yürütmeye başladı. 2012 boyunca Areva çalışanlarının kaçırılıp rehin alınması nedeniyle uranyum madeninin çalışmaya başlama tarihi önce 2013'e ardından 2014 yılına ertelendi. Geçtiğimiz ay Cezayir'in Ayn Emnas bölgesindeki gaz tesislerinde İslamcı grupların giriştiği rehin alma eylemi de benzer bir mücadelenin sonucuydu. Cezayir'deki rehine krizinde 37 yabancı işçi öldürülmüştü.
Dünyanın büyük uranyum üreticilerinden olan Nijer'in başlıca ihracat kaynağını uranyum oluşturuyor. Nijer uranyumunun keşfedildiği 50 yıl öncesinde, henüz Fransız sömürgesiydi, ilk madenler de Areva'nın atası olan Cogema şirketi tarafından 1960'larda işletilmeye başlanmıştı. Ocak 2009'da Fransız Areva nükleer grubu, Paris ile Niamey arasında iki yıl kadar süren müzakerelerin ardından dev İmouraren madeninin işletmesi için hükümetle anlaşma imzaladı. Grup yaklaşık 40 yıldır bu ülkede bulunuyor ve uranyumun yarısından fazlası bu şirket tarafından çıkarılıyor. (BA-DK/HK)