Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın Galatasaray Meydanı'ndaki 363. buluşmasında 18 Mart 1993'te Diyarbakır Lice'de gözaltında kaybedilen Ahmet Şahin anıldı.
Gazi Katliamı sonrası 21 Mart 1995'te kaybedilen Hasan Ocak'ın ağabeyi Hüseyin Ocak, 31 Kasım 1994'te kaybedilen Nihat Aydoğan'ın eşi Halime Aydoğan, 12 Eylül 1994'te gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin de birer konuşma yaptı.
"Lice'deki işkenceyi akrabası gördü"
18 Mart 1993'te Lice'den Diyarbakır'a hastaneye gitmek üzere yola çıktıktan sonra Hazro girişinde askerler tarafından gözaltına alınan Ahmet Şahin'in hikayesini, Cumartesi İnsanları'ndan Ezgi Üçkardeşler kamuoyu ile paylaştı.
"O dönemde Lice Yatılı Bölge Okulu'nun bir kısmı askerler tarafından sorgu merkezi olarak kullanılmaktaydı."
"Bu okulun öğrencilerinden İsmail Demirci, Ahmet'in akrabasıydı. Ahmet Şahin'i, askerlerin arasında, gözleri bağlı, elleri arkadan kelepçeli, yüzü kan içinde bir minibüse bindirilirken yakın mesafeden gördü ve ailesine haber verdi."
"Aile Diyarbakır DGM'ye yazılı bir başvuru yaparak Ahmet'i sordu. Diyarbakır DGM başvuruyu 20.04.1993 tarihli yazısıyla 'Ahmet Şahin 22.03.1993 tarihinde gözaltına alındı. 27.03.1993 tarihinde mevcut durumuna sabit ikametgâha rapten serbest bırakıldı' diyerek cevapladı."
"Aile yaptıkları araştırmada, söz konusu belgenin altında imzası olan cumhuriyet savcısının o tarihte izinli olduğunu öğrendi."
"Ayrıca 27 Mart Ramazan bayramının hemen bitimindeki cumartesi gününe geliyordu. Ailesi, uzun bir resmi tatilde Ahmet Şahin'in Lice'de Savcılığa çıkartılıp serbest bırakılmasını da inandırıcı bulmadı."
"Nevzat Arık MHP Milletvekili adayıydı"
Basın açıklamasında, Ahmet Şahin' in kaybedilmesiyle ilgili etkin soruşturma yürütmeyen, dönemin Lice Savcısı ve Diyarbakır DGM Savcısı'nın sorumluluklarına dikkat çekildi.
Savcıların, kaybedenlerin yalan beyanlarını esas alarak görevlerini kötüye kullandıklarının ileri sürüldüğü açıklamada şu ifadelere yer verildi:
* Ahmet Şahin'in kaybedilmesinden Lice ilçe Jandarma Karakolu Komutanı Nevzat Arık'ı sorumlu tutuyor, yargılanmasını istiyoruz.
* Nevzat Arık'ın görev yaptığı dönemde Lice ve Hazro'da çok sayıda insan kaybedildi. Nevzat Arık albay rütbesiyle emekli olduktan sonra MHP'nin 24. dönem Kayseri milletvekili adaylarından oldu.
* Ahmet Şahin gözaltında kaybedildiğinde, Süleyman Demirel Başbakandı,
İsmet Sezgin İçişleri Bakanıydı, Doğan Güreş Genelkurmay Başkanıydı, Ünal Erkan OHAL valisiydi, Hasan Kundakçı Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanıydı, İlker Başbuğ Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutan Yardımcısıydı.
* İnsanları sistematik olarak kaybetmek, kapsamlı ve örgütlenmiş bir mekanizmanın sonucudur. 1990'lı yıllarda evlatlarımızı kaybeden irade zincirleme olarak devletin en tepesine ulaşan iradedir.
"Madem yayınlamayacaksınız neden kaydediyorsunuz?"
363. buluşmada konuşma yapanlardan 31 Kasım 1994'te kaybedilen Nihat Aydoğan'ın eşi Halime Aydoğan, medyayı eleştirerek, "Görüntülerimizi kaydediyorsunuz, seslerimizi kaydediyorsunuz ama yayınlamıyorsunuz. Madem yayınlamayacaksınız, neden kaydediyorsunuz? Biz korkmuyoruz, siz de korkmayın" dedi.
Eşinin 18 yıl önce kaybedildiğini söyleyen Aydoğan, tek isteğinin kocasının bir mezarı olması ve o mezara çiçek bırakabilmek, Fatiha okuyabilmek olduğunu söyledi ve ekledi:
"Ben ahret günü sırat köprüsünden geçerken kocamı kaybedenlerin yakasına yapışacağım. Onları hiçbir zaman affetmeyeceğim."
"Mart ayı, katliamlar ayı"
21 Mart 1995'te kaybedilen Hasan Ocak'ın ağabeyi Hüseyin Ocak ise Mart ayının katliamlar haftası olduğunu hatırlatarak 16 Mart katliamı, Halepçe katliamı ve Gazi katliamına dikkat çekti.
Sivas katliamının da zamanaşımından düşmek üzere olduğunun altını çizen Ocak, 13 Mart'ta Ankara'da görülecek Sivas katliamı davası duruşmasında devletin bir sınavla daha karşı karşıya kalacağını söyledi:
"Sivas'ta 35 insanımızı yakanlar zamanaşımı ile kurtarılmaya çalışılıyor. Bugünün milletvekilleri, parti yöneticileri, belediye başkanları Sivas'ta katliam yapan kişilerin avukatıydı."
"Bundan dolayı 13 Mart'ta görülecek duruşma ile Sivas Katliamı'nı zamanaşımı ile ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Tüm vicdanlı insanları bu davanın takipçisi olmaya davet ediyorum."
"Önce vekiller önyargılarından vazgeçmeli"
12 Eylül 1994'te gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin de iki hafta önce Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na davet edildiğini belirterek bu komisyonun çalışmalarını eleştirdi.
"Orada milletvekillerini görünce üzüldüm. Milletvekilleri, önyargılarını ve art niyetlerini bırakmadıkları sürece o komisyonun varlığının hiçbir anlamı olamaz."
"Bize sorulan sorular, insanı çileden çıkartan, bugüne kadar yürüttüğümüz mücadeleye hakaret eden sorulardı."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ileri demokrasiden bahsettiğini söyleyen Bilgin, katliamlar, faili meçhuller, gözaltında kayıplar çözmedikçe demokrasinin "d"sinden bahsedilemeyeceğini ifade etti. (EKN)