Denktaşın tutumu
Cumhurbaşkanı Denktaş, Erdoğan ve Gülün kendi tutumuna karşı gibi görünen demeçlerini bile kamuoyuna farklı şekillerde sunmaya çalışıyor.
Erdoğan, 14 Aralık seçimlerinden sonra Kıbrıs sorununun yeniden değerlendirileceğini söylediği zaman, herkesin anladığından farklı bir şekilde, Kıbrıs Türk halkının statükoyu korumaya alacağını ve bunun sonucunda Türkiyeden Amerikaya kadar herkesin tutumunu gözden geçirmek zorunda kalacağını, Erdoğanın da bunu kastetmiş olabileceği yorumunu yaptı.
Cumhurbaşkanının yapmaya çalıştığı açıktır... Türkiyenin yanında olmadığı sezildiği anda politikasının desteksiz kalacağını biliyor. Bu bilinçle, öyle olmasa bile Türkiye hükümetini kendi yanında göstermeye çalışıyor.
Daha açık bir konuşma
Cumhurbaşkanı Denktaşın bu zorlaması kendisi için de bazı tehlikeler içeriyor. Denktaşın zorlaması, Erdoğanı daha açık konuşmaya itebilir ve böyle bir durumda Denktaşa yorum yapma, Erdoğanın demeçlerini olduğundan daha başka şekilde gösterme olanağı da kalmaz.
Nitekim, dün alınan haberlere göre, Başbakan Erdoğan, Kıbrıs sorununun çözümü için hazırlanan Annan planını sürekli reddetmenin olamayacağını belirterek, Sürekli Annan planını reddetmekle olmaz. Sayın Denktaş Annan planını ciddiye almalıdır. Türkiye garantör devlet olarak Kıbrısta yapması gerekenleri yapacaktır diye konuşmuş.
Sanırım bugün herkes bu demeci konuşacaktır. Ama bu demeç eskileri kadar yoruma açık değildir. Zorlamaların Erdoğanı daha açık konuşmaya ittiği ortadadır.
Türkiyenin tavrının etkileri
Türkiye Başbakanı Erdoğanın söylediklerinin ne anlama gittiği kadar, Erdoğan tarafından söylenenlerin Kıbrıs Türk halkı içinde bu kadar büyük bir yankı bulması da önemlidir.
Bu ilginin boyutu, Kıbrıs Türk halkının kendi seçimleri ile ortaya çıkacak irade kadar Türkiyeden verilecek mesaja da önem verdiğini ve hatta kendi iradesini belli oranlarda bu mesaj doğrultusunda şekillendirmeye hazır olduğunu göstermektedir.
Günümüz dünyasında, her ülkenin yöneticileri veya halkı, kendi kaderlerini de etkileyecek başka ülkelerdeki bir seçimle yakından ilgilenirler ve bu ilgilerini bir şekilde ortaya koyarlar.
Kıbrıs Türk halkı, kendi gönüllü davranışları ile Türkiyedeki etkin siyasi güçlerin tavrını öğrenmeye ve kendi tavrını da ona göre şekillendirmeye çalışırsa buna bir şey diyemezsiniz. Bu, halkın kendi seçimidir ve seçimini belirlerken etkilendiği başlıca faktörlerden biri de Türkiyeden verilen mesajlarsa buna itiraz edemezsiniz.
Aslında itiraz etseniz de bir işe yaramaz.
Siyasiler gerçeği biliyor
Bu nedenle kimi siyasilerimiz Erdoğanın demeçlerini kendinden yana yorumlamaya, kimisi onunla boy ölçüşmeye, kimisi onunla uyumlu görünmeye çalışıyor.
Çünkü yukarıda anlattıklarımız Kıbrıs Türk siyasal yaşamının gerçekleridir. Ve açık bir şekilde itiraf etmeye yanaşmasalar bile, bütün siyasiler de bunu bilmektedir.(BB)