* Zihinsel Engelliler Karadeniz Bölgesi Atletizm, Basketbol, Masa Tenisi ve Yüzme Şampiyonası Samsun'da devam ediyor. Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda bugün yapılan yarı final basketbol müsabakalarında Giresun İlköğretim Okulu ve İş Okulu, Zonguldak Türk Spastik Çocuk Derneği ve Zonguldak İlkadım Rehabilitasyon Merkezi finale yükseldi. Erkekler ve bayanlar yüzme müsabakaları finalleri 19 Mayıs Yüzme Havuzu'nda yapıldı. 25 metre serbest bayanlarda Zonguldak Zihinsel Engelliler sporcusu İlay Şevkin birinci olurken, erkeklerde İsmail Cem Aksu birincilik elde etti.
* Aydın'da yaşayan ve küçük yaşta geçirdiği ateşli bir hastalık sonucu iki ayağını da kaybeden Burhan Keleş, hayatını spora adayarak yaşama umutla bakıyor.
Aydın 2. Amatör Küme takımlarından Evranspor'un kurucusu ve aynı zamanda yöneticisi olan Keleş, takımın her maçına tekerlekli sandalye ile de olsa giderek, futbolcularına moral veriyor. Her maç öncesi soyunma odasında futbolcularından "bu maçı benim için kazanın" diyerek söz alan Keleş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçükken ateşli bir hastalık geçirdiğini, yanlış iğnenin kendisini tekerlekli sandalyeye mahkûm bıraktığını söyledi. "Görünüş itibarîyle engelliyim, ama ben kendimi engelli olarak görmüyorum" diyen Keleş, topluma bu durumunu kabul ettirdiğini, elinden geldiği kadarıyla sosyal faaliyetlerden geri kalmak istemediğini belirtti.
* 37 yaşındaki Güneş Demiralp, yaşamın engel tanımadığını gösterdi. Demiralp iki bacağı doğuştan olmayan engelli bir sporcu ve görenleri hayrete düşürüyor. Hem vücut geliştirme yapan hem de yüzebilen 37 yaşındaki Güneş Demiralp, yaşamın engel tanımadığını gösterdi. Doğuştan her iki bacağı olmayan Güneş Demiralp'ın hayata tutunma azmi, herkese ders olabilecek nitelikte. Beylikdüzü'nde ki Akademik Forum Spor Salonu'na gelen Demiralp, bugüne kadar hiç okula gitmemiş ama onu hayata bağlayan yaşama azmi onun dışarıdan okumasını sağlamış. Üniversiteyi de dışarıdan okuyan Demiralp, işletme son sınıfta okumaya devam ediyor.
Bunlar sadece haberlerin bazıları. Çoğaltmak mümkün. Çünkü engelli dostlarımız tüm "engellemelere" rağmen hayatın kıvrım kıvrım damarlarında deli kan olmuş akıyorlar. İstekleri, arzuları var.
Engeller
Diyorlar ki spor yapmak istiyoruz. Ama biliyoruz ki ülkemizde sağlığı normal olanlar için bile salon, saha ve ekipman sıfırın altındayken engellileri kim düşünür? Bitmedi...
Diyorlar ki otobüslere binemiyoruz. Çünkü halen Türkiye'de ki otobüslerin çok azında engelliler için özel basamak var.
Diyorlar ki çalışmak istiyoruz. Fakat gerek devletin gerekse özel sektörün sakat ve engelliler için ayırdığı kontenjan komik derecede sınırlı.
Diyorlar ki devlet okullarına da gidemiyoruz. Çünkü maalesef sınırlı sayıdaki engelli okullarının dışında kalan devlet okullarında görme, işitme ve zihinsel engelliler başta olmak üzere birçok engelli arkadaşımız için gerekli düzenek, lâboratuar ve merdiven sistemi yok. Oysaki Anadolu'nun çoğu yerinde sadece normal devlet okulu var. Olanların da sayısı sınırlı ve birçoğu da ekonomik olarak külfetli.
Diyorlar ki okuyup öğrenmek istiyoruz. Ancak özel kabartma yazı kullanan yayın evlerinin azlığı ve bu tip kitapların fiyatlarının çok yüksek olması okumaları için başka bir engel.
Yine diyorlar ki TV yayınlarının en azından bazıları için işitme engellilerin dilinde tercüme eden kişiler olsun. Maalesef bunu bile TRT'nin tek bir kanalı sadece ajans saatlerinde yapıyor. Özel kanallarda ise ara ki bulasın.
Oy verirken düşünelim
Önümüzde Temmuz seçimleri var. Lütfen hangi siyasî eğilimi savunursak savunalım, oy vermeyi düşündüğümüz partinin seçim manifestosunu ve parti programını bir kez daha okuyalım.
Eğer yeterli gelmiyorsa politikaları, üşenmeyip birde bağımsız adayları dinleyelim. Engelliler için neler yapmak istediklerini ya da bu güne değin neler yaptıklarını sorgulayalım.
Gelin bir de vereceğimiz oylar ile bu dostlarımıza biz "engel" olmayalım.(ET/EÜ)