Sendikanın Genel Eğitim Sekreteri İsmail Sağdıç, bianet'e, "Örgütü açık tutmanın, örgütsel varlığı sürdürmenin görünen tek yolu buydu" dedi.
"Değişiklik, devletin zorlamasıyla geri adım atmak olarak değerlendiren bir kısım delegede tepki yarattı. Hatta bu değişikliğin Eğitim-Sen'i kurtaramayabileceği gibi görüşler de var."
Sağdıç bundan sonraki hukuki sürecin nasıl işleyebileceğini şöyle anlattı:
"Yargıtay gerekçeli kararını açıklayacak. Bu karar iki kez lehimize karar vermiş olan Ankara 2. İş Mahkemesi'ne ulaştığında, duruşma günü verilecek. Biz de tüzük değişikliğini mahkemeye ileteceğiz. Mahkeme bu değişikliği dikkate alacaktır."
"Mahkeme olumsuz karar verirse, yeniden Yargıtay'a başvurabiliriz."
Hukuk siyasetin rotasında
"Yargıtay Genel Hukuk Kurulu'nun kapatma kararını 45'e karşı sıfır oyla, bunu da Yargıtay tarihinde görülmemiş bir hızla aldığını" söyleyen Sağdıç, "bütün bunlar, hukukun siyasetin rotasında olduğunu gösteriyor" dedi.
"Yargıtay'ın gerekçeli karar için bizim hamlemizi beklediği yönünde yorumlar da var. Yargıtay olumlu gerekçe de yazabilir, tersine kapatmada ısrar da edebilir."
AİHM süreci
Sağdıç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Eğitim-Sen'in Yargıtay'ın kararıyla ilgili yaptığı ihtiyati tedbir başvurusunu reddettiğini, ancak başvuruyu öncelikli görüşülecek davalar arasına aldığını söyledi.
Yargıtay bozmuş yerel mahkeme direnmişti
Genelkurmay Başkanlığı'nın talebi ve Ankara Valiliği'nin suç duyurusu üzerine "anadilde eğitim hakkı" istediği için Eğitim-Sen hakkında kapatma davası açılmış, mahkeme 15 Eylül'deki duruşmada kapatma kararını reddetmişti.
Bu karara itiraz eden Ankara Başsavcılığı, mahkemenin bozma kararını Yargıtay'da temyiz etmişti.Yargıtay'ın kararı bozması üzerine de Eğitim-Sen'in kapatılması davası Ankara 2. İş Mahkemesi'nde 10 Aralık 2004'te yeniden görüşülmeye başlanmış, mahkeme 21 Şubat'ta kapatılma istemini ikinci kez reddetmişti. (TK)