Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Diyarbakır'ı ziyaret edecek olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü Kürt sorununun çözümü konusunda inisiyatif almaya çağırdı.
"Türkiye'nin sınırı, dili ve bayrağı ile sorunumuz yok" diyen DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, "Cumhurbaşkanı'nın, anadilde eğitim ve kamusal alanda Kürtçe'nin kullanma koşullarının hazırlanmasında önayak olmasını istiyoruz" dedi.
"Demokratik özerklik, bölmenin değil birliğin projesidir"
Tuğluk, demokratik özerklik taslağını "Kürt sorunun çözüm projesi" olarak nitelendirdi; "Demokratik özerklik, Türkiye'yi bölmenin değil, Türkiye'nin demokratik birliği içinde kendi dili, kültürü ve iradesiyle yaşama projesidir. İsteğimiz, Kürtlerin ve tüm farklı kültürlerin demokratik ve anayasal haklara özgürce ve eşitçe sahip olmasıdır" diye konuştu.
Özerklikle ilgili hükümet ve muhalefet partilerinin tutumunu eleştiren Tuğluk, şunları söyledi:
"Başta Başbakan olmak üzere, bu projeye karşı takınılan olumsuz ve retçi tutum, Kürt halkının kendi rengi ile Türkiye'nin birliği içerisinde yaşamasına olan tahammülsüzlüğün göstergesidir.
Demokratik Özerklik, Türkiye'nin yeni sivil ve demokratik Anayasasını yapma sürecinde, mutlaka dikkate alınması gereken ve hep beraber tartışarak olgunlaştıracağımız bir projedir.
"Türkiye'nin sınırlarıyla, bayrağıyla, diliyle sorunumuz yok"
Bizim, Türkiye'nin sınırlarıyla-bayrağıyla-diliyle sorunumuz yoktur. Bu söylemler, özgürlük taleplerimizi töhmet altında bırakmak için üretilen kirli bir propagandadır. Bizim söylediğimiz, devletin Kürt inkarından vazgeçmesidir, Kürtlerin varlığını ve haklarını tanıyarak, Cumhuriyet'i birlikte kuran bu halkla barışmasıdır.
Demokratik Özerklik modeli, tüm dünyada benzer sorunları yaşayan ülkelerin çözüm deneyimlerinden de görüleceği gibi, ayrılıkçılığın ve milliyetçiliğin panzehiri olarak ortaya çıkan ve çözümü gerçekleştiren bir modeldir.
Demokratik Özerklik tartışmalarının, kamuoyunda yoğunca tartışıldığı böylesi bir dönemde, Sayın Cumhurbaşkanı'nın Diyarbakır'a yapacağı ziyareti önemsiyoruz. Verecekleri mesajların, mevcut tartışmaları olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebileceğine dikkat çekerek; AKP zihniyetiyle söylenecek her sözün, verilecek her mesajın ortamı germekten ve çözümsüzlüğe hizmet etmekten başka bir şeye yaramayacağının altını çizmek istiyoruz.
Bu durumda, Kürt halkının Cumhuriyet'in kuruluşunda beri mahrum bırakıldığı hak ve özgürlüklerini meşru bir şekilde hayata geçireceğini, bu tutumdaki kararlılığının görülmesi gerektiğini kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın Diyarbakır ziyaretinin, başta anadilde eğitim ve kamusal alanda Kürtçe'nin kullanımı olmak üzere, halkımızın kendisini Türkiye gerçekliği içerisinde özgür bir şekilde yöneteceği koşulların hazırlanmasında bir önayak, bir başlangıç olmasını temenni ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'nın partiler üstü bir yaklaşımla, sorunu ele almasını ve bu konuda insiyatif almasını umut ediyoruz. Bu beklenti içinde olduğumuzu kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz." (BB)