Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı'nın (UNAIDS) desteğiyle gerçekleştirilen 'HIV ile Yaşayan Bireyler İçin Destek Hizmetlerinin Yaygınlaştırılması Projesi', HIV pozitiflerin tedaviye ve sosyal güvenliğe erişimi ile ilgili problemlerini, uğradıkları ayrımcılığı, sosyal ve kamusal alanda yaşadıkları hak ihlalleri vakalarını tespit etmeyi hedefliyor.
İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Ankara, Kayseri, Mersin, Bursa, Kocaeli ve Trabzon illerinde yürütülen projenin sonuçlarını paylaşmak için Talimhane'de düzenlenen toplantıda Tekin Tutar elde ettikleri bulguları, Arzu Kaykı ise Pozitif Yaşam Derneği'yle (PYD) çözüme ulaştırdıkları vakaları anlattı.
HIV+ bireylere destek ve rehberlik hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve tedaviye erişimin önündeki engellerin kaldırılması temel talepler. Özellikle Yeşil Kart sahiplerinin tedavileri bürokratik engeller nedeniyle akasayabiliyor.
Ayrımcılık yaygın
Sağlık Bakanlığı'nın AIDS'le ilgili hazırladığı "Bazı İlişkiler Ayağınızı Yerden Keser" afişini eleştiren Tutar, proje kapsamında yapılan ziyaretlerde illerinde HIV alanında somut herhangi bir faaliyette bulunan bir müdürlük tespit edilemediğini belirtti.
PYD'nin 10 ilde 163 kişiyle yüz yüze görüşmeler ve ya telefon görüşmeleri aracılığıyla gerçekleştirdiği anketin bulgularından bazıları şöyle:
* Yüzde 45,5'i hastaneye başka rahatsızlıklar nedeniyle gittikleri anda tesadüfî bir şekilde HIV taşıdıklarını öğrenmiş.
* Yüzde 42'si tanı sonrasında hastalıkla ilgili bilgilendirilmezken, yüzde 8'i yanlış bilgilendirildiklerini düşünüyor.
* Yüzde 48'i hastanede hak ihlali ve ya kötü muameleye maruz kaldıklarını belirtiyor. Gizlilik ihlali, yani tanının hasta dışında bireylerle izinsiz paylaşılması başta gelen ihlal. Bunu HIV+ kişilerin tedavi ve ameliyat edilmemesi takip ediyor.
* Yüzde 75'i sosyal çevrelerinde ve kamusal alanda kötü muameleye maruz kalıyor. En çok karşılaşılan hak ihlali ise işten çıkarılma ve dışlanma.
"Korkutmayalım, bilinçlendirelim"
PYD takip ettiği vakalarda, karşılaşılan sorunları çözmek için mağdurları danışmanlık hizmetlerine yönlendiriyor, sağlık yetkilileri ile görüşerek kişilerin tedavi ve ilaç yardımı almasını sağlıyor, bazı durumlarda ise hukuki yollara başvuruyor. Kaykı, örnek teşkil etmesi için hukuksal çözümler aradıklarını belirtiyor.
HIV pozitiflerin sosyal yaşamda en çok karşılaştıkları sorunlar sağlık kurumlarında karşılaşılan sorunlar, sosyal güvenlik ve ilaç temin sorunları, devlet memurlarının mahremiyet sorunu ve işyerinde ayrımcılık ihlalleri. Proje kapsamında 39 vakayı çözüme ulaştırdıklarını söyleyen Kaykı, projeyle ilgili görüşlerini şöyle ifade ediyor:
"Bu proje yaşanılan ayrımcılıkları ortaya koymasının yanı sıra, destek hizmetlerine ulaşan HIV pozitiflerde nasıl bir değişim yarattığımızı da gösteriyor."
2008'de UNAIDS tarafından yayınlanan rapora göre dünyada 33 milyon HIV ile enfekte kişi yaşamakta ve bunun yüzde 50'sini kadınlar, yüzde 7'sini çocuklar oluşturuyor. Sağlık Bakanlığı'nın 2008 verilerine göre ise epideminin başladığı 1985 yılından beri Türkiye'de 3370 kişi HIV ile enfekte oldu.(ÇT)