İstanbul Tabip Odası ve Barış Akademisyenleri tutuklu Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nu konu edinen bir tiyatro oyunuyla sahnede olacak.
Oyun, Genco Erkal’ın danışmanlığında ve Gülsüm Soydan’ın yönetiminde okuma tiyatrosu biçiminde sunulacak.
Tiyatro gösterimi 12 Haziran saat 20.00’de Şişli, Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek.
Dr. Mustafa Sülkü, Barış İçin Akademisyenler’den Prof. Dr. Ümit Biçer ile Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk İstanbul Tabip Odası’nda yaptıkları açıklamayla oyuna ve gösterim programına ilişkin bilgi verdi.
Müftüoğlu: Bilgiyi toplum için üreten bir akademisyen
İhraç edilen barış akademisyenlerinden Müftüoğlu tüm kamuoyunu Hamzaoğlu ile dayanışmaya çağırarak şöyle konuştu:
“Onur hoca aslında bir simge. Çok uzun zamandır bilimsel çalışmalarını insan için, doğa için yapan birisi. Bu nedenle de başına gelmeyen neredeyse kalmadı.
“Onur hoca bilgiyi toplum için üreten bir akademisyendir. Barış istediği için akademiden ihraç edildi. Sonra da özgürlüğünden mahrum bırakıldı. Bütün bunlar bizim için egemenlerin çıkarına bilgi üretmiyorsanız başınıza geleceklerin göstergesi niteliğindedir. Tüm üniversiteyi çoraklaştırmanın bir aracı olarak kullanılmıştır.
“Bugün doğa talan ediliyor, insanlar ölüyor ama üniversitelerin sesi çıkmıyor. Doğayı, toplumu, insanı anlayan bilim insanları olarak bunu topluma bir şekilde anlatmamız gerekiyor. Tiyatro da bu yollardan biridir. Toplumun yaşam hakkını elinden alanlara bir tepkidir.”
Sülkü: Bilimin alfabesini içerde de öğretiyor
Doktor Sülkü ise eylemlerinin sadece bir tiyatro oyunu değil aynı zamanda bir protesto olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Onur bizim için bilim insanı simgesi. Onu önce bilimden uzaklaştırdılar. Ama koparamadılar ve o bilimin alfabesini içerde de öğretmeye devam ediyor.
“Onur bize ise sağlıkta eşitsizliği ortadan kaldırmadığımız sürece sağlıklı bir toplum olamayacağımızı öğretti. Umarım bu oyun toplumun genel bir protestosu haline dönüşür.”
Biçer: Tiyatroya sığınıyoruz
İhraç edilen akademisyenlerden Biçer’in okuduğu basın açıklamasında Hamzaoğlu’nun 116 gündür tutuklu olduğu hatırlatıldı. Biçer Hamzaoğlu’nun serbest bırakılması talebini bu oyun aracılığıyla bir kez daha dile getirdiklerini söyledi:
“Ülkemizin demokratikleşmesi için şart olan insan haklarına, düşünce özgürlüğüne ve akademik özerkliğe saygının yeniden oluşturulması ve güvence altına alınması isteğimizi duyurmak için bir kez daha tiyatroya sığınıyoruz.
“Onur Hamzaoğlu hocamız ve barış akademisyenleri konusundaki çağrımız ancak oyunu izleyeceklerin katkıları ile güçlenecek ve anlam kazanacaktır. Demokrasinin hava kadar, su kadar gerekli olduğuna inanan, oyunu katkılarıyla anlamlandıracak izleyicilerimizi bekliyoruz.”
Onur Hamzaoğlu hakkında Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’na özgürlük talebiyle açılan onurhamzaoglunaozgurluk.org sitesinde “Onur Hamzaoğlu’ndan ‘Onur Hoca’lığa dönüşen akademik seyri” aktarılıyor. Burada öne çıkan bilgiler şöyle: * 1961 yılında Ordu’da öğretmen bir anne ve babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Onur Hamzaoğlu’nun ‘Onur Hoca’ olma süreci tıp fakültesini/hekimliği seçmesi, Gülhane Askeri Tıp Fakültesi’nde tıp diplomasını, daha sonra halk sağlığı alanında uzmanlığını almasıyla başladı. Ardından Hacettepe Üniversitesi’nde epidemiyoloji alanında yan dal uzmanlığını tamamladı, GATA’da epidemiyoloji yardımcı doçentliğini ve halk sağlığı doçentliğini aldı ve 2002-2016 yılları arasında ise Kocaeli Üniversitesi’nde halk sağlığı profesörü olarak görev yaptı. * Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde (TODAİE) konuk öğretim üyeliği de yaptı. Gülhane Askeri Tıp Fakültesi, Yüzüncü Yıl ve Kocaeli üniversitelerinde anabilim dalı başkanlığı gibi idari görevlerde bulundu. * Tıpta uzmanlık ve farklı alanlardaki yüksek lisans tezlerine danışmanlık yaptı, lösemiden tedavi protokollerine, sanayi-çevre sağlığı ilişkisinden aile planlamasına, yoksulluktan biyo-eşdeğerliliğe kadar çok çeşitli araştırma projelerinde; yürütücülük yaptı. Epidemiyoloji ve araştırma teknikleri başta olmak üzere, halk sağlığının çeşitli alanlarında yüzlerce kurs düzenledi, sanayi ve çevre sağlığı, sağlık politikaları, sağlıkta eşitsizlikler gibi yine halk sağlığının farklı alanlarında bilimsel sunumlar yaptı. * Özellikle Sanayi-çevre sağlığı ilişkisini ortaya koyan bilimsel çalışmaları nedeniyle, farklı bilimsel ve akademik özelliğe sahip farklı kurumlar tarafından uluslararası düzeyde Green Prophet 2011 Çevre Kahramanı, ulusal düzeyde Nusret Fişek Halk Sağlığı, Hasan Balıkçı Onur Ödülü, Araştırma Etiği Ödülü’nün yanında, İşyeri hekimliği stajlarının tıp fakültesi işçi sağlığı eğitimi için özgün bir model oluşturan araştırmacılardan birisi olduğu için Dr. Nejat Yazıcıoğlu İşçi Sağlığı Ödülü’nü aldı. Ulusal ve uluslararası hakemli dergilerde ve kitaplarda çok sayıda yayın yaptı. * Üyesi olduğu ulusal düzeydeki meslek, sağlık ve sosyal bilimler kurumları ile platformlar arasında şunlar bulunuyor: Kocaeli Tabip Odası, HASUDER (Halk Sağlığı Uzmanlık Derneği), Türk Hematoloji Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, TSBD (Türk Sosyal Bilimler Derneği), SAV (Sosyal Araştırmalar Vakfı), Karaburun Bilim Kongresi ve KHK (Kanun Hükmünde Kararname) ile ihracının ardından kurucusu olduğu Kocaeli Dayanışma Akademisi ve Halkların Demokratik Kongresi. 2011 yılından bu yana IAHPE (International Association of Health Policy in Europe) adlı uluslararası kuruluşun Yönetim Kurulu üyeliğini yürütüyor. * 1990’ların başından bu yana kesintisiz Türk Tabipleri Birliği’nde (TTB) yer aldı. * Türkiye kamuoyu özellikle Dilovası (Kocaeli)’nda sanayinin çevre ve insan sağlığı üzerine yürüttüğü araştırmalarıyla yakından tanıdı. Bu konuda ek bilgiler için www.onurumuzusavunuyoruz.org adresine bakabilirsiniz. * “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı barış bildirisi imzacısı. 2 Eylül 2016 tarihinde çıkartılan 672 sayılı KHK ile Kocaeli Üniversitesi’nden ihraç edildi. İhraç edilen diğer akademisyenlerle birlikte Kocaeli Dayanışma Akademisi’nin kurucuları arasında yer aldı. * 2011 yılından beri içinde yer aldığı Halkların Demokratik Kongresi’nde 2017 yılından itibaren, kendisine teklif edilen eş sözcülük görevini üstlendi. * Hamzaoğlu, asbestin öldürücü zararlarını ortaya koyduğu için yıllarca kovuşturulan, fakat bugünkü asbest yasaklamalarının kurucu babası olan Amerikalı doktor Irving Selikoff’a atıfla “Türkiye’nin Selikoff’u” olarak adlandırılıyordu. |
(TP)