1990'dan beri New York'ta yaşayan, Pratt Institute Sosyal Bilimler ve Kültürel Çalışmalar Bölümünde Kültürel Çalışmalar Koordinatörü olan Doçent Kumru Toktamış, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) seçimlerine 73 gün kala bianet'in sorularını yanıtladı.
Geçen hafta Demokratik Parti Kongresi'ni konuştuğumuz Toktamış'a bu hafta yapılan Cumhuriyetçi Parti Kongresi'ni ve aradaki farkları sorduk.
Toktamış, kongrede en önemli ayrıntılardan biri olarak "Cumhuriyetçi partinin bir tek adam rejimine dönüştüğünü" vurgularken, ABD'de halkın evi olarak öne çıkan Beyaz Saray'ın kongre merkezi olarak kullanılmasının tüm ülkede şaşkınlık yarattığını söylüyor.
Toktamış ile video röportajından öne çıkanlar şöyle oldu:
Kim bu sosyalistler?
Cumhuriyetçi Parti Kongresi'ndeki söylemler ilk günden beri çok enteresandı.
Yani sanırsınız ki ülkede çok büyük bir sosyalist hareket var ve Trump sosyalizme karşı ülkenin koruyucusu olarak çıktı.
Sosyalist söylemlerin bir öcü olarak gündeme getirilmesi çok saçma. Bir yandan da ne Biden (Demokrat Parti adayı Joe Biden) ne de Harris (Biden'ın başkan yardımcısı adayı Kamala Harris) büyük bir sosyalist söyleme sahipler.
Trump'ın bir şovmen olarak daha gösterişli bir sanal kongre yapacağını düşünüyordum. İlk üç gün sandığım kadar gösterişli olmadı.
"Beyaz Saray kurultay merkezi haline geldi"
Beyaz Saray, Amerika'da hep halkın evi olarak öne çıkan bir yapı, bu kez Cumhuriyetçi Parti'nin kurultay merkezi haline geldi.
Bu akıl almaz bir şey, hala bunun şaşkınlığı içinde insanlar ama biz son dört yıldır her sabah büyük bir şaşkınlıkla uyanıp her akşam "buna da alışmış" olarak yatağa gidiyoruz zaten.
Beyaz Saray'ın parti kongresi merkezi olarak kullanılması birçok insana dehşet verdi. İkincisi Beyaz Saray'ın bahçesinde bin beş yüz kişilik kalabalığı sağlık kurallarına uymadan ve çoğunluğu maskesiz olarak topladılar.
Bakalım oradan ne çıkacak, şimdi 15 gün bekleyeceğiz.
Şu tabloyu önce bir koyalım ortaya: Cumhuriyetçi Parti artık bir tek adam partisi durumunda.
"Bütün kongre tek adam üzerine yoğunlaştı"
Bütün bir kongre tek bir adamın halka sağlayacakları üzerine yoğunlaştı. Bu, tamamen demokratik olmayan bir süreç anlamına geliyor.
Beyaz Saray'ın parti kongre merkezi olarak kullanılması tabii ki çok önemliydi ama burada demokratik süreç açısından çok önemli, ilk defa platformsuz bir parti kongresi yapıldı.
Parti kongresinde tartışma platformu olmaması tamamen demokratik olmayan bir süreç anlamına geliyor.
Bir platform tartışmasının yapılmaması, parti içindeki demokrasinin yok olduğuna dair çok önemli bir gösterge.
Biliyorsunuz ki Biden, Demokratik Parti kongresini Sanders ile (yarıştan çekilen Demokratik Parti aday adayı Bernie Sanders) ile birlikte hazırladı.
Bu Sanders seçmeninin içini rahatlatan bir durum.
Şu anda biliyoruz ki Cumhuriyetçi Parti platformu yok, sadece üç sayfalık bir yazı var, "Trump'ın ne kadar büyük olduğu ve Amerika için ne kadar önemli olduğu" belirtiliyor.
Bu parti, tek bir adamın kitleler üzerinden yarattığı cazibeye –karizma bile demeye dilim varmıyor- güvenerek iktidara yürümeye çalışıyor.
"Faşizm bir gecede gelmez, yavaş yavaş işler"
Şöyle bir intiba vardır hep: Faşizm bir gecede gelir, insanları öldürmeye başlar, hapse atmaya başlar. Birincisi ben şu an için faşizm demek istemiyorum, faşizm İtalya'da yaşanmış bir şeydi.
Bütün otoriter rejimler aslında çok yavaş yavaş hareket ederler. Şimdi otoriter rejimler yükselirken her zaman bazı fırsatlar çıkar karşı durmak için, şimdi biz de bunu yaşıyoruz.
Bir nümayiş halinde, bir gösteriş halinde, bir göz boyama halinde yavaş yavaş tırmanan bir ırkçılık var, yavaş yavaş tırmanan bir Amerikan üstünlüğü görüntüsü var.
"Geriye dönmek direnmekle mümkün"
Bunu 60 sene sonra tarih yazdığında bu dönemi "otoriter rejimin yükselişi" olarak yazacak ve bunu insanlar 60 sene sonra okuduğunda "bir gecede geldi" gibi algılayacak, ama öyle değil.
Biz adım adım şunu yaşıyorduz şu anda, bunu alkışlarla yaşıyoruz, nümayişle yaşıyoruz. Ama bu geriye dönüşü olmayan bir süreç değil.
Geriye dönüşü mümkündür, direnmekle mümkündür. Direniş imkanlarını kaçırdığımız zaman, otoriter rejim yerleşir.
(PT)