Koceli’nin Dilovası ilçesinde bulunan Diliskelesi’nde 12 Ocak’ta sızmaya başlayan ve birçok deniz canlısının ölmesine neden olan fuel oil kazasıyla ilgili şirkete 2 milyoın 100 bin lira ceza kesildi.
Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Itri Levent Erkol, şirketin gerekirse meslekten men edilmesi gerektiğini ayrıca şirket isminin ve hayatını kaybeden hayvanların sayısının açıklanmasını talep etti.
Erkol ayrıca bu tarz organize sanayi bölgelerinde hayvanları kurtarmak için özel merkezlere ihtiyaç olduğunu ekledi.
12 Ocak’ta Kocaeli’nin Dilovası İlçesi’nde bulunan bir limandan sızan yakıt İzmit Körfezi’nde yayılırken kirlilik, limanın karşı kıyısında bulunan Yalova Altınova sahillerine kadar ulaştı.
Bakanlık: 100 ton fuel oil döküldü
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dün yaptığı açıklamada Denize 90- 100 ton civarında fuel oil döküldüğünü ve firmaya 2 milyon 100 bin lira ceza kesildiğini açıkladı.
“12 Ocak tarihinde Dilovası’nda faaliyet gösteren bir firmaya ait tanklardan, tanklar arası fuel oil’in transfer işlemleri sırasında güvenlik havuzlarına fuel oil’in taştığı, güvenlik havuzundan da yağmur suyu kanalına aktığı, oradan da denize taşındığı Kocaeli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından tespit edilmiştir. Denize 90- 100 ton civarında fuel oil döküldüğü tahmin edilmekte olup, Gümrük Müdürlüğü’nce dökülen miktarı kesin olarak hesaplama çalışmaları devam etmektedir. Temizlik çalışmaları karada denizde başlatılmış ve büyük oranda temizlenmiştir. Kıyı ve açık denizde yapılan çalışmalar sonucu toplanan atıklar bertaraf tesislerine yönlendirilmektedir. Tanklardan dökülen fuel oil’in çevreye verdiği zarardan ötürü 2872 Sayılı Çevre Kanununun 20-v maddesi uyarınca firmaya 2 milyon 100 bin TL idari yaptırım uygulanmıştır.”
"Kıyaya erişimimiz yasak"
bianet’e konuşan Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Itri Levent Erkol, yaklaşık 250 deniz canlısının öldüğünü tahmin ettiklerini ancak kazanın uzun vadede de deniz canlılarına ve insanlara etki etme riski olduğunu belirtti.
“Pazartesi ve Salı günü alandaydım. Körfez Belediyesi sınırları içinde kalan alanı gezdiğimde ‘temizlik tamamlandı’ denen yerde kıyıya vuran ciddi anlamda akaryakıt kalıntısı, ölü hayvanlar gördük. Sakarmeke kuşu, karabatlar, onlarca deniz anası, midyeler kıyıya vurmuştu. İş makineleri, greyder ve kepçelerle fuel oil dökülen malzemeler kaldırılıp bir depoya götürülmüş. Yani kirlenen yüzey yer değiştirmiş, temizleme olarak kabul edemeyiz.
"Organize sanayi bölgesi ve şirketlere ait olduğu için kıyının tamamına erişimimiz mümkün değildi. Oysa bu tarz kazalarda bütün dünyada da böyle sivil toplum örgütlerinden hayvanların kurtarılması için yardım alınır. Oysa biz içeri sokulmuyoruz, bu da acaba gizlenen bir şey mi var kuşkusu yaratıyor.
"250 deniz canlısının öldüğünü tahmin ediyoruz"
"Sadece 4 kilometrelik alandan şu ana kadar 58 kuş sevkedilmiş, 17’si ölmüş. Tahminimizce 250 civarında canlı hayatını kaybetti. Ancak resmi rakamlar açıklanmadı.
"Bu kuşlar uluslararası sözleşmelerle korunan hayvanlar. Ayrıca petrole bulanan yabanördeği dediğimiz elbaş da Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tehlike altındaki hayvanlar kategorisinde yer alıyor.
"Bu kazanın etkisini uzun vadede göreceğiz. Sonuçta benzin denizde duruyor. Bu hem canlıları etkileyecek hem de mesela midyelere yapışan benzin onu yiyen insanları da etkileyecek.”
"Hangi şirket bilmeye hakkımız var"
Erkol, ölen hayvan sayısının, sorumlu şirketinin kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyor.
“Hangi şirketin kazası olduğunu bilmek kamuoyunun hakkı. Hiçbir hayvanın hayatı para ile ölçülemez. Dolayısıyla verilen cezanın bir caydırıcılığı yok. Böyle kazalarda gerekirse şirkete meslekten men verilmelidir. Biz bilgi edinme başvurusu kapsamında bakanlıklara şirketin ismin ve ne kadar hayvan öldüğünü ve rehabilite edildiğini soracağız
"Hayvanlar için özel merkezler olmalı"
“Dilova’da daha geçen hafta bir petrol sızıntısı daha olmuş. Ancak bu tarz kazalar genelde kamuoyuyula paylaşılmıyor. Yani aslında sürekli irili ufaklı böyle kazalar oluyor. Son kazada petrole bulanan hayvanlar Darıca Hayvanat Bahçesi’ne götürüldü. Eğer orası olmasaydı Bursa ya da Kars’a götürülmek zorunda kalınacaktı. Oysa bu tarz organize sanayi bölgelerinde hayvanları kurtarmak için uzmanların olduğu ve yeterli ekipmana sahip özel merkezler olmak zorunda. Maalesef Türkiye’de bu tarz merkezler çok az." (NV)
Fotoğraflar: Anadolu Ajansı