Fotoğraf ve çizimler: Dicle ve Deniz
9 yaşındaki Dicle ve 5 yaşındaki Deniz kardeşler, Kaz Dağları'nda 195 bin ağacın kesilmesinin ardından doğa kıyımı sürerken Su ve Vicdan Nöbeti'ne katıldı.
Ders kitaplarında okudukları "doğayı sev, ağacı koru" mesajlarından öteye gidip, doğayı nasıl koruyacaklarını anlamak için yaşananları yerinde gördüler.
Aileleriyle birlikte gittikleri Kirazlı köyünde "Kaz Dağlarına ne oldu?" diye de bir rapor hazırladılar. Rapor belki de pek çok derneğin, uzmanın, bilirkişinin kaleme aldığı rapordan çok daha değerli.
Hatırlayalım, Kaz Dağları'ndaki nöbetin devam ettiği günlerde TRT Çocuk kanalında bir programa canlı bağlanan 9 yaşındaki Utku "Kaz Dağları'na zarar veriliyor" deyince sözü sunucu tarafından kesilmiş, sunucu bir açıklama yapmış ve "Nereden bilebilirdim..." demişti.
TIKLAYIN - TRT Çocuk'tan Kaz Dağlarını Hatırlatan Çocuğa Sansür
Tam da bu nedenle, çocukların gözünden, dilinden bakabildiği için önemli ve değerli Dicle ve Deniz'in kısa ama etkili raporu.
Dicle, ilk kez Kaz Dağlarına gitmiş. Alana vardıklarında bir sürü ağacın kesilmiş olduğunu görmek onu çok üzmüş.
"Belediye başkan yardımcısı bize uzun uzun anlattı. Kaç tane ağaç kesildi ve kaç tane daha ağaç kesilecek diye. Biz de kardeşimle düşündük 'ne yapabiliriz' diye ve şöyle bir karar aldık; kardeşim ağaç çizecekti ben de rapor yazacaktım.
"Pek çok farklı hayvan türü yaşıyordur orada, onlar da etkilenecek bu ağaç kesiminden. Bu kadar ağacın eksilmiş olması bizim yaşamımız için de epey bir yük.
"Sarı ve yeşil yan yana"
"Gidip görmek daha farklı bir duygu, daha farklı hissettirdi. Toprağın sarısı ve geriye kalan ağaçların yeşili yan yana. O iki renk farkından da ne kadar çok ağaç kesildiğini daha iyi anlıyorsunuz."
Dicle okulun başlamasıyla birlikte arkadaşlarına ve öğretmenlerine de Kaz Dağları'nda neler gördüğünü aktaracak.
"Onlara da ağaçların nasıl kesildiğini anlatacağım aynı şekilde. Bu ağaçlar için neler yapabiliriz diye de düşüneceğiz büyük ihtimalle."
Troya Müzesi'ni de ziyaret ettiklerini söyleyen Dicle ayrıca dağın tarihinin de önemli olduğunu ve mitolojik öneme sahip olduğunu aktarıyor.
Deniz ve Dicle'nin anneleri Duygu ise çevre ve ağaç sevgisi fikrinin sözde kalınca pek de anlamı olmadığını söylüyor.
"Gerçekten önemserse peşini bırakmıyorlar"
"Çocuklar için doğrudan görmek daha iyi ve etkili oluyor. Çocukların kendi küçük dünyalarının dışına çıkıp 'dünyada böyle şeyler de oluyor ve bu dünya böyle bir yer'i de göstermek gerekli bazen. Bire bir Kaz Dağları'nda doğa nasıldı ve ne hale geldi görsünler istedik. Kamp alanı ve şantiye alanını gördük. O gün sohbetimiz sadece bunun üzerine geçti. Oradan döndüğümüzden beri beri 'ne yapmalıyım, ne yazmalıyım' düşüncesi kafasını meşgul ediyor Dicle'nin. Çocuklar bir şeyi gerçekten önemserse peşini bırakmıyorlar."
Dicle ve Deniz'in "Kaz Dağları'na ne oldu?" raporu"Alamos Gold isimli altın madeni şirketi Çanakkale'nin Kaz Dağları bölgesinde kazı yapıyor. Sadece altınları değil, canımızı da alıyorlar.Kaz Dağları'nda sadece ağaçlar değil, hayvanlar ve bitkiler de yaşıyor. Onca ağaç sırf altın için kesiliyor. Bizce bu duruma sessiz kalamayız. Sessiz kalmamak için ailemiz ve babamızın iş arkadaşları ile Kaz Dağları'na gittik. 15/08/19 tarihinde gittik. Öncelikle orada belediye başkanı yardımcısı bizi bilgilendirdi. Sonra ağaçların kesildiği yere gittik, fotoğraf çektik." |
(AÖ)