Fotoğraflar: Evrim Kepenek/bianet
“Bizim dilimiz asimile ediliyor. Ben küçükken bizim köyde Süryaniler de yaşıyordu. Ben de onların kız çocukları ile birlikte okula gittim. Bir gün okulda öğremen dediki, ‘Müfettiş gelecek bir yıl 4 mevsimdir bunu ezberleyin” dedi.
“Müfettiş geldi dedi ki ‘Bir sene kaç mevsimdir?’. ‘Biz bilmiyoruz’ dedik. Öğretmen bize çok kızdı. Biz ona dedik, ‘Öğretmenim siz bize sene demediniz yıl dediniz’ dedik. Ama çok dayak yedik.
“Bizim dilimiz kültürümüz asimile ediliyor. Çocuklarımız yok ediliyor. Biz bunlara katlanamıyoruz. Kürt ve Türk anneleri birlikte mücadele ederse, ancak bu zor günler biter…”
Barış Annesi Beyhan Duman, Demokrasi İçin Birlik’in (DİB) İstanbul Şişli’deki Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde kutlamasındaydı. Bu okuduğunuz, çocukluk anısını daha doğrusu, Türkçe ile ilk karşılaşmasını da böyle anlattı.
Sadece o değil, birçok sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisi de “Su yolunu bulacak”, “Halkçı seçenek mümkün” demek için oradaydı.
TIKLAYIN - Ayşegül Devecioğlu anlatıyor: Halkçı seçeneği yaratmak mümkün
Türmen: Rejim siyasetin alanını daraltıyor
İlk olarak DİB’in kurucularından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski yargıcı Rıza Türmen konuştu. Demokrasi mücadelesinin devam etmesi gerektiğine vurgu yapan Türmen şunları söyledi:
“DİB Türkiye’de sivil toplum alanına yeni bir hareketlilik getirdi. Sivil toplum geleneği zayıf bir ülkede Demokrasi İçin Birlik yeni bir siyaset anlayışı getirdi. Hiyerarşisiz, yatay platformlar Türkiye’de görülmüş bir şey değildi.
“Böyle bir platformun öncüsü olduk. Her katılan kendini eşit olarak gördü. Siyaset devlete bağlı bir etkinlik olarak görülüyordu. Siyasi partiler arasında iktidara gelmek için bir mücadele olarak görülüyordu. DİB siyaseti devletten ayırdı.
“Bu krizin içindeyiz. Giderek otoriterleşen bir rejim var. Sınırsız yetkiye sahip bir cumhurbaşkanı var. Bunun hiçbir denetimi yok. Rejim siyasetin alanını giderek daraltıyor. Toplum giderek kutuplaşıyor çünkü iktidar ancak kutuplaştırarak kendi tabanını muhafaza edebileceğini biliyor. Böyle bir ortamda demokrasi mücadelesi sürdürmek zorundayız.
‘Kıtlık ilk defa bu kadar görünür oldu’
“Ezilenlerin sesini duyurmalıyız. Ezilenlerle birlikte bu mücadeleyi sürdürmek zorundayız. Bugün içinde bulunduğumuz durumun bir özelliği ülke olarak giderek daha da yoksullaşıyoruz. Devlet eliyle yoksullaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti ilk defa kıtlıkla mücadele etmek zorunda kalıyor.
"Bunların gündeme geldiği başka bir dönemi hatırlamıyorum. Bundan sonra yoksullaşan, işsizleşen insanlarla siyaset yapılacak. Yoksullaşan, umutsuz insan umudu her yerde arar. Onun için ona ne sunulacağı önemlidir. Başka bir alternatif sunamazsanız eğer iktidarın sunduğu alternatif var.
‘Yeni anayasa yapmalıyız’
“Yeni bir toplumsal sözleşme olması lazım. Kimliğine bakmaksızın, bundan önce ne yaptığına bakmaksızın herkesin üzerinde anlaşabildiği bir ortak toplumsal sözleşme projesi olması lazım.
"İktidarın modeline muhalefetin sunduğu parlamenter sisteme dönüştür. Parlamenter demokrasi bugünlerin sorunlarını çözecek alternatif değildir. Parlamenter demokrasi bugünkü otoriter rejimin başlangıcıdır.
‘Halk meclislerini kurmalıyız’
“Oradan katılımcı demokrasiyi görüyorsunuz. Halka bir proje sunma sorumluluğumuz var. Böyle bir rolü üstlenmesi için DİB’in yapısal değişiklikler geçirmesi lazım. En önemli unsuru ise DİB’in yerelleşmesi gerekiyor. DİB’in yerellerde halk meclislerini toplayabilmesi lazım. İnsanları siyasetin öznesi yapabilmek lazım.
"Bugün sivil toplum gündelik meseleler üzerinde odaklaşıyor. O zaman DİB’in buna uygun yapısal değişiklikler geçirmesi gerekiyor. Ki bu hareketlerle bir eşgüdüm kurabilsin. Bütün bunlar hepimize bağlı. DİB’in gençler için daha çekici bir görünüş kazanması çok büyük önem taşıyor.”
Forumdan detaylar-Türmen'in konuşmasının ardından başlayan forum kısmınaıDİB kurucusu edebiyatçı yazar Ayşegül Devecioğlu, modere etti. -Foruma, Şişli Belediye Başkanı Muharrem Keskin, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Eş Başkanları, Barış Anneleri Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) il teşkilatı, HDP milletvekili Hüda Kaya da katıldı. - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan’ın gönderdiği mesajlar okundu. -Sinevizyon gösterisi ile DİB’in 5 yıllık çalışmaları anlatıldı. -Forum bölümünde ortaya çıkan konuşmalarda, güncel siyasi gelişmelere dikkat çekildi, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın hapishaneden yolladığı “Aynı halaya durmak" başlıklı yazısı hatırlatıldı şu cümle öne çıktı: "HDP'nin solun neresinde durduğunu merak edenler, bulundukları yerin soluna baksın.” -Forum sonrası, Ruhi Su Dostlar Korosu sahne aldı. |
(EMK)