Levon Ekmekçiyan, hakkında idam kararı çıkmasının hemen ertesi sabahı, 29 Ocak 1983’te edildi.
25 yaşındaydı.
Cenazesi ailesine ölümünden 32 yıl sonra verildi. Daha doğrusu verildiği söylendi.
Ancak devletin bu sözünü tutmadığı, ailesine gönderilen kemiklere DNA testi yapılınca anlaşıldı.
Ailenin avukatı Eren Keskin, bugünkü basın açıklamasında, DNA testi yapılan kemiklerin Ekmekçiyan’a ait olmadığını, Ekmekçiyan’ın kemiklerinin tespit edilerek ailesine verilmesi için hukuki süreci sonuna dek sürdüreceklerini açıkladı.
Levon Ekmekçiyan’ın Paris’teki ailesine gönderilen cenazeye yapılan DNA testinde, kemiklerin 55-65 yaşlarındaki bir kadına ve bir hayvana ait olduğunu açıklayan Keskin, “Devlet bize doğru cevap verene kadar, iç hukuk ve uluslararası hukuk da dahil tüm hukuki yollara başvuracağız. Bu yanlışı devlet bize açıklamak zorunda” diye konuştu.
Şimdiki adım tekrar Ankara Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğüne başvurmak olacak.
İzin için üç bakanlık, bir belediyeye başvuru yapıldı
Bugün İHD İstanbul Şubesinde düzenlenen basın toplantısında, avukat Keskin’in yanı sıra İHD İstanbul Şubesi Irkçılığa ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon’dan Meral Çıldır ve Ekmekçiyan ile aynı dönemde Mamak’ta tutuklu bulunan, İHD Ankara Şubesi Yöneticilerinden Fatin Kanat konuştu.
İlk olarak söz alıp hukuki süreci açıklayan Keskin, “kemiklerin aileye teslimi için önce İçişleri Bakanlığına başvurduğunu, İçişleri’nin kendilerini Adalet Bakanlığına yönlendirdiğini, Adalet Bakanlığının da Ankara Büyükşehir Belediyesine başvurmaları gerektiğini ilettiğini” aktardı:
“Ankara Büyükşehir Belediyesinin o dönemki belediye başkanı Melih Gökçek ise ‘Bu kişi teröristtir, Dışişleri Bakanlığı onayı gerekir’ diyerek hukuksuzca bizi bakanlığa yönlendirdi. Dışişleri Bakanlığında bir ‘Ermeni Masası’ olduğunu da bu vesileyle öğrenmiş olduk. Dosya bu masaya gitti ve onay verildi.
“İznin ardından, Ankara Belediyesinin gösterdiği ada ve parseldeki mezar yeri gözümüzün önünde açıldı. Kemikler tabuta konuldu, uçağa bizzat teslim ettik.
“Fransa’da ise savcılık olaya önem atfederek soruşturma başlattı ve kemikleri adli tıp invelemesine gönderdi. Uzun süren incelemenin sonunda kemiklerin 55-65 yaşlarında bir kadın ile bir hayvana ait olduğu sonucu çıktı.”
Adli Tıp Merkezi’nin raporu açıklandı
Meral Çıldır’ın okuduğu açıklamada da, basında çıkan bazı haberlerin düzeltilmesi gerektiği ifade edildi:
“İlk elden bilgilendirmenin altını çizmemizin nedeni, bazı dijital medya mecralarında haber, Türkiye’nin Ekmekçiyan ailesine köpek kemikleri gönderdiği başlığıyla verilmesi. Bu başlıktaki yanlış anlaşılmaya yol açacak önemli bir eksikliğe de bu vesileyle dikkat çekmek, doğru bilgiyi paylaşmak istiyoruz.”
Fransa Adli Tıp Merkezi’nin DNA testi raporunun sonuç bölümü şöyle:
“…boyu, artı/eksi 4 cm yanılma payı ile 145 cm, tahmini ölüm yaşı artı/eksi 8 yanılma payı ile 55, ırkı beyaz ve cinsiyeti kadın olan yetişkin bir kişiye tekabül edebilecek insan kemiği kalıntıları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, hayvan kökenli kuru kemik sayımı da yapmış bulunmaktayız ki kaynak koleksiyonumuzla karşılaştırmamıza göre bunlar köpekgiller türünden kemiklere tekabül etmektedirler.”
Adli tıp raporunun Fransızca orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.
“Ekmekçiyan ailesi cenazelerine kavuşmada ısrarcı”
Açıklamada, Ekmekçiyan ailesinin cenazesine mutlaka ulaşmak istediğini altı çizildi:
“Cenazeye saygısızlığın, ailelerin cenazelerine kavuşmasının engellenmesinin, mezarlıkların tahribinin yaygın olarak kullanılan bir intikam alma, dehşet saçma ve sindirme yöntemi olduğunu biliyoruz.
“Levon Ekmekçiyan’ın cenazesi yerine başka bir kişiye ait cenazenin bize teslim edilmesi, en azından cenazenin gömülüp gömülmediği, gömüldüyse yerinin neden yanlış tespit edildiği ve ona ait cenazenin nerede olduğu konusunda kuşku ve endişe uyandırıyor.
“Ekmekçiyan ailesi cenazelerine kavuşmada ısrarcı. Onlara verdiğimiz sözü tutma konusunda da bizler, Komisyon olarak ısrarcıyız. Bütün hukuki, idari yolları kullanarak Ekmekçiyan ailesinin isteğini yerine getirmek için sonuna kadar çaba göstereceğiz.”
Ne olmuştu? |
Levon Ekmekçiyan’ın kardeşi Hampartsum Ekmekçiyan, 2013 yılında İHD’den Ayşe Günaysu’ya ulaştı ve cenazenin Paris’e getirilmesi taleplerini anlattı. Eren Keskin ailenin avukatlığını üstlendi, başvurularına yanıt olarak, Ekmekçiyan’ın cenazesinin Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’nda olduğu cevabı geldi. Cenaze nakli için İl Sağlık Müdürlüğü’nün sağlık açısından bir sakıncası olmadığına ilişkin yazısı ve izni ile Mezarlıklar Müdürlüğü’nün yer tespiti yeterliyken bu kez süreç öyle işlemedi. İçişleri Bakanlığı’ndan, Adalet Bakanlığı’na ve Dışişleri Bakanlığı’na kadar, mevzuatta yer almayan çok sayıda merci arasında gidip gelen yazışmalarla geçen iki yıl sonunda Ekmekçiyan’ın kemiklerinin mezardan alınarak Paris’e gönderilmesine resmi izin verildi. TIKLAYIN - Levon Ekmekçiyan’ın Cenazesi 32 Yıl Sonra Ailesinin Yanında |
Levon Ekmekçiyan hakkında |
1958 doğumlu Levon Ekmekçiyan’ın ailesi, Ermeni Soykırımı’nın ardından Lübnan’a yerleşmişti. 7 Ağustos 1982’de, askeri cunta koşullarında Ankara Esenboğa Havaalanı’nda gerçekleşen, resmi rakamlara göre dokuz kişinin hayatını kaybettiği, 72 kişinin yaralandığı olayın faili olarak tutuklanmış, Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu (ASALA) üyesi olmakla suçlanmıştı. Mamak Cezaevi’nde tutuklu kaldı. 29 Ocak 1983’te idam edildi. TIKLAYIN - 80 Yılın Utanç Listesi: İdam Kurbanları “Levon bu toprakların çocuğuydu”Ekmekçiyan ile aynı zamanda Mamak Cezaevi'nde olan Fatin Kanat da bugünkü açıklamada şunları anlattı: “İtirafçı kılınmak üzere baskı altına alınmıştı. Tecritteydi, iki yan hücreleri de boştu. Ailesi, avukatları dahil kimseyle görüştürülmüyordu. Sadece MİT’e bilgi verdiği düşünülen bir kişiyel, itirafçılığa zorlanmak üzere görüştürüldü. Diğer mahkumlarla tek etkileşim revire, bir yere götürülürken işkenceyi göze alarak 'Nasılsın Levon?' diye sorulmasıydı. “Levon bu toprakların çocuğuydu. Katıldığı eylem bir yana avukatsız yargılandı, bir çırpıda asıldı. Asıldıktan sonra ona ait olduğu iddia edilen, ‘Ben Levon Ekmekçiyan’ diye başlayan bir ses kaydı dinletildi, tutsakları itirafçılık yasasına özendirme amaçlı… Ses kaydında Ermeniler aşağılanıyordu. “Avukatı olmayan, temyiz hakkı tanınmayan Levon’un itirafçılık yasasından yararlandığı, Hürriyet de dahil dönemin gazetelerinde yazıldı. Ama Levon bu yasadan yararlanmamıştı.” “Avukatı yoktu, temyiz hakkı tanınmadı”Avukat Keskin, Ekmekçiyan’la ilgili o dönemki “yargı sürecini” de şöyle anlattı: “Esenboğa’da yaralı yakalandı, tedavisi bile yapılmadan hücreye konuldu. Sorgulandı, avukatı bile olmadan yargılandı. Yakalandığı günün tam bir ay sonrasına denk gelecek günde idamına karar verildi. Temyiz hakkı da tanınmadı…” “Hiçbir veriye, belgeye rastlamadım”Gazeteci Füsun Erdoğan, bianet’te yayınlanan “Soykırımın 100. Yılında Bir Özür Borcumuz!” başlıklı yazısında, Ekmekçiyan ile ilgili iddialara ilişkin şunları yazmıştı: “Levon Ekmekçiyan’ın itirafçılığı kabul ettiğine dair kimsenin elinde somut bir kanıt da yoktur, bilgi de!.. Doğru ve gerçek kanıtlara sahip olmadan birileri hakkında üstelik de devletin kara propagandasına dayanarak karar vermek, ona göre muamele etmek ise, bir başka haksızlığa, yanlışa, adaletsizliğe götürür insanı. Ne yazık ki, Levon Ekmekçiyan’la ilgili Türkiye devrimci hareketi elinde gerçek bir belge, bilgi olmaksızın (bu tutuma ortak olmayanlar elbette bu eleştirilerin de muhatabı değiller) böyle bir tutum sergiledi. “Ama Ekmekçiyan’ın Mamak hapishanesinde aylarca özel işkencelere tabi tutulduğuna, tek başına tutulduğu hücrede idam edilinceye kadar her gününün işkenceyle geçtiğine, üzerinde özel işkence yöntemlerinin denendiğine dair bilgilere ulaştım.” İdama gidişine tanıklık eden tek kişi olan Şanlıbey Alabay da “Bence devlet, Ekmekçiyan'dan istediğini alamayacağını anladı, yasalarını hiçe sayıp astılar” demişti. |
(AS)