İlaç sektöründe Türkiye'de ilk beşe giren Deva Holding 24 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. İşveren ise işten çıkarma gerekçesi olarak işverenin yönetim hakkında kara propaganda yaptığını belirtti.
Holding, işçiler birbirini görmesin diye branda çekti.
Tarihi 1958'e giden Deva Holding, ana faaliyet beşeri ilaç ve hammadde üretimi dışında veteriner ilacı, kolonya ve tıbbi ampul üretimi de yapıyor. Deva Holding'in İzmit ve Çerkezköy'de toplamda 1600 işçisi var.
1984'ten 2010'a kadar firmada Petrol İş örgütlü ancak toplu iş sözleşmeleri yetki almada yaşanan sıkıntılar nedeniyle yetkisiz olarak yapılıyordu.
Bu sene örgütlenme çalışmaları yeniden hızlanınca 20 Haziran'dan itibaren Çerkezköy'deki fabrikadan önce beş kişi ardından, onları direniş çadırına gelerek alkışlarla destekleyen işçiler de çıkartıldı. Pazartesi günü çıkarılan iki işçiyle birlikte sayı 24'e çıktı.
2010'da sendika bertaraf edilir
Üç aydır fabrika önündeki çadırda direnen işçiler, işe iade davası da açtı.
Deva'nın yapısıFirmanın internet sitesindeki bilgiye göre, sektöründe kutu bazında dördüncü, ciro bazında ise altıncı sırada yer alıyor. Çoğunluk hisseleri, 2006 yılında uluslararası fon yönetim şirketi GEM Global Equities Management S.A.'nın yönetmekte olduğu fonlar tarafından alınarak EastPharma Ltd. kuruldu. |
Direnişteki işçilerden Taylan Sarıgöl, sendikal örgütlenmeyi yürüten ve onlara destek olan işçilerin kameralarla tespit edilerek işten çıkarıldığını söyledi.
"2010 aralık ayında sendika ile olan toplu iş sözleşmesi işveren tarafından bireysel sözleşmeyle çevrilerek fesh edilmişti. İşçilerin çoğu işsiz kalma korkusuyla bunu kabul etmek zorunda kaldı. Ancak zaman geçtikçe çalışma koşullarının kötüleştiğin anladılar. Biz de son altı aydır örgütlenme çalışması yürütüyorduk.
Ergonomik koltuk geldi, sonra geri gitti
"Bunu haber alan yönetim, yasadaki 'iş yerinde huzursuzluk ve yönetimi kötüleme' maddesine dayanarak bizi tazminatsız olarak işten çıkardı. Önce dört kişi, ardından ben sonra da bize alkışlarıyla destek veren arkadaşlarımızı çıkardılar. Çünkü sürekli amirler, şefler işçileri takip ediyor, bir yandan da kamera ile kayıt altına alınıyordu. Zaten kapının boyunu birbirimizi görmeyelim diye de suntalarla yükselttiler. Bazı yerlere brandalar çektiler.
"İşyerinde sürekli işten çıkarılma tehdidi yaşıyorduk. Mesai bitimine 15 dakika kala, zorunlu mesai dayatması vardı. Maaşlar düşük, temmuz ayında zam da yapılmadı. Bant sisteminde ahşap sandalyede oturup ilaç prospektüsünü kutulara dolduruyorduk. Bir gün bize ergonomik çok rahat koltuklar getirdiler. 1,5 ay bununla çalıştık, sonra meğer yanlışlıkla bize geldiği söylenerek koltukları geri aldılar. Biz de şaşırmıştık zaten neden böyle bir şey yaptılar diye."
"İngiliz firması sendikayı istemedi"
Petrol İş Örgütlenme sorumlusu Nuran Gülenç, ilaç sektöründeki iş kolu karmaşası nedeniyle yaşanan yetkisizlik sorununa dikkat çekti.
"İlaç sektöründe pazarlamada çalışan mümessimler de üretimdeki işçilerle aynı işkolunda gözüküyor. Ancak dört bir yana dağılan mümessimleri örgütlemek çok zor. O yüzden sendika olarak yetki sıkıntısı çekiyoruz.
"Petrol İş, Deva'da 1984'ten itibaren örgütlüydü. Ancak 2006'ta İngiliz firmasının eline geçmesiyle zaten sendika yetkisiz denerek toplu iş sözleşme hakkını kaldırma ve sendikayı fabrikadan çıkarma çalışmalarına başladılar. 2010 yılında bireysel sözleşme ile Petrol İş'i tamamen bertaraf ettiler.
"O tarihten itibaren de işçilerin örgütlenme yönündeki çabaları sürüyordu, işte 2014 yılında bu artınca işveren çözümü işten çıkarmada buldu. Çünkü hiçbir şekilde sendikanın girmesini istemiyor. Direnişteki işçiler, içerideki işçiler biribirini görmesin diye fabrikanın etrafına bant dahi çektiler." (NV)