Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin (ÇHS) üç maddesine koyduğu çekince nedeniyle her seferinde Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Komitesi tarafından eleştiriliyor ve uyarılıyor. bianet'in görüştüğü Uluslararası Çocuk Merkezi'nden (ICC) Adem Arkadaş, "Bu çekinceler çocukların haklarını da Sözleşme'yi de ihlal ediyor. Eğer değişiklik yapılmazsa, 2011'de Komite yine aynı eleştiriyi yapacak" diyor.
Arkadaş'a göre hükümeti "demokratik açılım" adını verdiği süreçte bu çekincelerin kaldırılması mutlaka yer almalı.
Çekinceli maddeler
Türkiye, 1995'te yürürlüğe soktuğu Sözleşme'de, anadilinde eğitimin önünü kapatmak için şu üç maddeye çekince koymuştu:
- Kitle iletişim araçlarının azınlık grubuna veya bir yerli ahaliye mensup çocukların dil gereksinimlerine özel önem göstermeleri konusunda teşvik edilmesi. (madde: 17. d)
- Çocuğun anne-babasına, kültürel kimliğine, dil ve değerlerine, çocuğun yaşadığı veya geldiği menşe ülkenin ulusal değerlerine ve kendisininkinden farklı uygarlıklara saygısının geliştirilmesi. (madde 29. c)
- Dini ya da dilsel bir azınlığa ya da yerli halka mensup bir çocuğun, kendi kültüründen yararlanma, kendi dininin gereklerini yerine getirme ya da kendi dilini kullanma hakkından yoksun bırakılmaması. (madde 30)
Çocuk hakları savunucuları soruyor: Ne zaman?
Çocuk hakları savunucularıysa, hükümete "Demokratik Açılım" kapsamında bu çekinceleri kaldırmayı düşünüp düşünmediğini soruyor. Çünkü bu çekinceler çocukların "eğitim, ifade özgürlüğü, kendi kültürünü yaşatma hakkı ve kendi dilini kullanma" haklarını ihlal ediyor.
Türkiye BM'ye "Sorun yok" dedi
Lozan Antlaşması'nda yalnızca gayrimüslimlerin azınlık olarak tanımlanmasını bahane eden Türkiye, Ağustos 2009'da Birleşmiş Milletler'e sunduğu raporda " Etnik köken, dil veya din bakımından farklı gruplara mensup çocukların, kendi kültüründen yararlanma, kendi dinine inanma ve uygulama, yahut özel alanda kendi dilini kullanma bakımından sorunu bulunmamaktadır" dedi. Çocuk hakları savunucularıysa hükümete bir soru daha soruyor: " Bu çekincelerin, çocukların günlük hayatlarında herhangi bir sorun yaratmadığı bilgisine hangi izleme mekanizmasıyla ulaştınız?"
Arkadaş: 2. madde "Ayrım yapamazsınız" diyor
Devlet Türkçe dışındaki dillerde yayın yapabilirken böyle bir çekincenin konjonktürel olarak da anlamsız kaldığını söyleyen Arkadaş, Sözleşme'nin ikinci maddesinin bu tür bir çekinceyi geçersiz kıldığını da vurguluyor.
2. madde şöyle:
"Taraf Devletler, bu Sözleşme'de yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerinin, ana babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler." (TK)