Danıştay, genelgeyi Belediye Kanunu'na ve İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatlarının Verilmesine İlişkin Yönetmelik'e aykırı buldu. Vuraldoğan, bunun aynı zamanda hükümete bir esaj niteliğinde olduğunu görüşünde:
"Danıştay hükümete, 'Eğer yönetmeliği de bu yönde değiştirirseniz, onu da iptal ederim' mesajını vermiş oldu."
Genelge, içkili yerlerin konut ve yerleşim alanlarından ayrılmış, özel olarak bu şekilde faaliyet gösterir, altyapısı ve ulaşımı buna göre yapılmış bölgeler olarak tanımlıyordu. Vuraldoğan, bunun pratikte, içkili yerleri şehir dışında tecrit etmek anlamına geldiğinin altını çiziyor.
Danıştay, İçişleri'nin yürütmeye durdurmaya itirazını reddetmişti
İçişleri Bakanlığı'nın bu kararı temyiz etme hakkı var. Ancak Vuraldoğan, Danıştay'ın daha önce söz konusu genelgenin yürütmesini durdurmasının ardından İçişleri'nin itiraz ettiğini, Danıştay'ın bu itirazı oybirliğiyle reddettiğini de anımsatıyor.
"Mağdur olan dava açmalı"
Vuraldoğan, bu kararla şimdiye kadar bir İl Genel meclisi genelgeye dayanarak içkili yerleri tecrit edilmiş olarak belirlemişse, bu karaların iptalinin sağlandığını söylüyor.
İçişleri Bakanlığı'nın Danıştay'ın iptal kararını tüm belediyelere duyurması gerektiğini belirten Vuraldoğan, "Ancak, bundan sonra genelgeye dayanarak veya genelgedeki tanıma uyarak benzeri şekilde karar alan İl Genel meclisi olursa, bu karar hukuk dışıdır. Mağdur olanlar yargıya başvurmalı" diyor.