Cumartesi Anneleri / İnsanları’nın 706. Haftada da Galatasaray Meydanı’nda biraraya gelmesine izin verilmedi.
İçişleri Bakanlığı, Cumartesi Anneleri / İnsanları’nın Galatasaray Meydanı’nda toplanmasına 700. haftadan bu yana izin vermiyor.
TIKLAYIN - Polis Cumartesi Anneleri'ne Plastik Mermiyle Saldırdı
Polis, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinin olduğu sokağı da ablukaya alırken Cumartesi Anneleri / İnsanları bu haftaki basın açıklamasını da polis ablukası altında gerçekleştirdi.
Bu haftaki eyleme HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Milletvekilleri Oya Ersoy, Saruhan Oluç, Garo Paylan, Hüda Kaya; CHP Millevtekilleri Ali Şeker, Sezgin Tanrıkulu ile siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri katıldı.
Evrensel’de yer alan habere göre HDP vekili Hüda Kaya polis tarafından itildi. Bunun üzerine CHP Milletvekili Ali Şeker ve HDP Milletvekili Garo Paylan araya girerek polisin müdahalesini engellemeye çalıştı. Milletvekilleri Kaya’yı iten polis hakkında suç duyurusunda bulunacak.
İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un bu haftaki basın açıklamasını Cumartesi İnsanları’ndan Maside Ocak okudu.
“İnsanlığa karşı suçlarda zamanaşımı olmaz”
Basın metninde Batman’da PKK tarafından düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybeden sekiz asker anılırken “Hiçbir annenin evlat acısı yaşamayacağı bir Türkiye” talebi dile getirildi.
“Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmesi”nin imzalanmasını talep eden Cumartesi Anneleri / İnsanları’nın basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“706. haftamıza askerlerin yaşamını yitirmesi haberiyle girdik. Hiçbir annenin evlat acısı yaşamayacağı bir Türkiye talebimizi bir kez daha dile getiriyoruz ve barışta ısrar ediyoruz.
“Ülkemizde yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin mutlak olarak son bulmasının önündeki en önemli engel faillerin/sorumluların korunması ve cezasız kalmasıdır. Cezasızlığa yol açan faktörlerin başında ise ‘zamanaşımı’ uygulaması gelmektedir.
“Gözaltına alıp zorla kaybetme ve öldürme fiilleri açık bir şekilde insanlığa karşı suçtur ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerine göre insanlığa karşı işlenen suçlara zamanaşımı uygulanamaz. Bu yalın gerçeği yargı makamlarının öğrenmesi ve uygulaması bir zorunluluktur.
“Gözaltında kaybetme eylemlerini insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak kabul eden, bu nedenle de söz konusu suçların zamanaşımına tabi kılınamayacağını belirten Birleşmiş Milletlerin ‘Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmesi’ Türkiye tarafından hiçbir çekince koyulmadan derhal imzalanmalı ve onaylanmalıdır.”
“Çarkın, Ayhan Efeoğlu’nun gözaltında öldürüldüğünü itiraf etti”
Ardından basın açıklamasında bundan 26 yıl önce kaybedilen Ayhan Efeoğlu’nun hikayesi kamuoyuyla paylaşıldı:
“706. haftamızda iki yıl arayla iki evladı gözaltına alınarak kaybedilen ve failleri zamanaşımı zırhıyla korunan Feriye - Osman Efeoğlu’nun 26 yıl önce bugün gözaltına alınarak kaybedilen küçük oğulları Ayhan Efeoğlu için adalet isteyen sesiyiz.
“Ayhan Efeoğlu Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisiydi. Demokratik üniversite mücadelesi nedeniyle defalarca gözaltına alınmış ve siyasi polis tarafından mimlenmişti.
“26 Ekim 1992 tarihinde Üniversite önünde sivil polisler tarafından gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Onu devletin ilgili tüm kurumlarına soran ailesine gözaltında olmadığı cevabı verildi.
“2008 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen soruşturma insanlığa karşı suçlarda hukuk dışı olan 20 yıllık zamanaşımı bile beklenmeden takipsizlik kararı ile kapatıldı.
“Savcılığın kararına göre; Ayhan Efeoğlu işkence sonucunda öldürülmüş olsa bile öldürme kastı olmadığından zamanaşımı süresi 15 yıla indirilmişti.
“2011 yılında Eski Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın, Ayhan Efeoğlu'nun gözaltındayken işkence ile öldürüldüğüne tanık olduğunu söyledi. ‘Onu bizzat ellerimle gömdüm’ diyerek Ayhan Efeoğlu’nu işkence ile sorgulayan ve bedenini kaybeden polislerin isimlerini açıkladı.
“Bu itiraflar sonucunda Efeoğlu Ailesi’nin dosyanın yeniden açılıp etkin ve bağımsız bir soruşturma yapılarak oğullarının gömüldüğü yerin tespit edilmesi ve ceza adaletinin sağlanması talebi bugüne kadar gerçekleşmedi.
“Ayhan Efeoğlu’nun gözaltında kaybedilişinin 26.yılında adalet istiyoruz. Ayhan Efeoğlu’nun gözaltında kaybedilmesinde sorumluluğu olan tüm görevlilerin adil bir yargılama faaliyeti sonucunda cezalandırılmalarını istiyoruz.” (EKN)
* Fotoğraf: Twitter