Fotoğraflar: AA
İnsan Hakları Okulu (İHO), koronavirüs salgını döneminde yaşanan hak ihlallerini masaya yatırdığı "Karantinada İnsan Hakları" başlıklı dizisinin ikinci bölümünü hazırladı.
Yarın saat 13.00'te izlenebilecek yayın, evde kalmak ve kalamamak tartışmalarının merkezinde yer alan ekonomik ve sosyal haklara odaklanıyor. Konuyu Murat Sevinç ve Nail Dertli Anayasa hukuku ve sosyal politika çerçevelerinde ele alacak.
İHO Proje Koordinatörü Dr. Elçin Aktoprak, "Karantinada İnsan Hakları"nı bianet'e anlattı.
OHAL koşullarında kuruldu İnsan Hakları Okulu. Şimdi de olağanüstü bir dönemde, karantinada youtube üzerinden yayınlarınıza başladınız. Böylesi bir süreçte bu yayınlara başlamanın değeri/önemi nedir?
Bitmeyen bir OHAL rejimi altındayız ve Covid-19 salgınıyla birlikte bu sefer alışık olmadığımız yeni bir baskı eklendi hepimizin hayatına. Maalesef bilegeldiğimiz rejim baskısına sağlık kaygısının, işini kaybetme korkusunun, güvensizliğin eklendiği günlerin içindeyiz. Artık medyada diyemiyoruz ama, alternatif medyada, sosyal medyada tartıştığımız konuların hepsi temel haklarımız. Yaşam hakkını tartışıyoruz, ulaşım, sağlık ve eğitim hakkını tartışıyoruz; ev içi şiddetin artmasından kaygılanıyoruz. İnsan Hakları Okulu olarak bir senedir insan hakları alanında online atölyeler yürütmekteyiz, ama bu dönemde yükselen ve daha acil olacağı beklenen bu konuları da uzmanlarıyla birlikte ele almak ve daha geniş bir kesime hitap etmek istedik.
Koronavirüs ile birlikte insan haklarına yönelik ihlallerin başka türlüsünü de yaşıyoruz şu sıralar. Gündeme gelenler arasında işe gitmek zorunda olanlar, sağlık çalışanlarının durumu, hapishanedeki mahkumlar, ev içi şiddet, sağlık haklarına ulaşamayanlar gibi konular var... Bu dönem bize insan hakları açısından neler gösterecek, öğretecek?
İnsan hakları alanında zaten uzun zamandır emek verenlere veya yine hak mağduriyetine uğramış kişilere yeni bir şey öğreteceğini sanmıyorum; ama bu ihlallerin doğrudan muhatabı olmayan, bu konularla ilgilenmeyi "tehlikeli" ve/veya "gereksiz" bulan kişilere yeni pek çok şey öğreteceği kanaatindeyim. Devlet-vatandaş, iktidar-bilgi ilişkisi gibi görece daha dar bir çerçevede tartışılan konular pratik hayatta daha geniş kesimlerce bire bir gözlemlenerek bu yeniliği getirecektir sanırım.
Getirmezse, zaten post-korona sonrasına dair şöyle yapalım, bu dünyayı kuralım tartışmaları belki üç adım daha ilerler, ki önemli, ama dönüştürücü olur mu tartışılır. Bu nedenle, pratikte, gündelik hayatımızda hak ihlaline vesile olan iktidar aygıtlarını ve söylemlerini ele alan, insan haklarına herkesin ihtiyacı olduğunu gösteren bizim ve diğer hak örgütlerinin bu koşullar altındaki aktivitelerinin hiç yoktan geleceğe bir yapıcı taş fırlatmak olduğunu düşünüyorum.
Her pazartesi gerçekleşecek yayınlar ile ilgili biraz bilgi verir misiniz? Hangi konuları kapsayacak? Bir program var mı, insanlar nasıl dahil olacak, izleyecek? Önümüzdeki yayınlarda yer alacak isimler kimler olacak?
Karantinada İnsan Hakları programı her pazartesi saat 13:00'da youtube kanalımızdan yayınlanacak; böylelikle herkes rahatlıkla takip edebilir. Eski programlarımıza da ordan rahatlıkla ulaşılabilir.
Şu an için haftada bir program düşündük, ama bazı haftalar programların sayısını artırmamız, zaman zaman konunun aciliyetine uygun düşen şekilde canlı yayınlar yapmamız da mümkün. Geçen hafta son derece acil ve önemli bir hak ihlaline dair olan ceza infaz tasarısını Kerem Altıparmak ve Şebnem Korur Fincancı'yla birlikte ele aldık. Bu haftaki ikinci programımızda Murat Sevinç ve Nail Dertli'yle birlikte evde kalmak ve kalamamak sorununun merkezindeki sosyal hakları hem anayasa hukuku hem de sosyal politikalar üzerinden tartışacağız. Önümüzdeki haftalarda karantinada kadın olmak, ev içi şiddet gibi konuları gündeme taşımak istiyoruz. Karantina günlerinde sosyal medya, karantina günlerinde insan hakları savunucusu olmak, karantinada travma da yine planımız dahilindeki konular.
(AÖ)